Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/979 E. 2022/948 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/979 Esas
KARAR NO : 2022/948

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … isimli çalışanını işe aldığını ve yaklaşık 5 ay kadar şirket bünyesinde çalıştırmış ve bu davaya konu sebepler vb. konular nedeniyle iş akdini sonlandırıldığını, Davalı …, asgari ücret ile müvekkil şirkette çalıştığını, Davalı … ile davalı … arasında ne gibi bir hukuki ilişki vardır, müvekkil şirket yetkililerinin bilgisi olmadığını, belki de iki davalı birlikte hareket ederek müvekkili şirketi kötüniyetli olarak 1-2-3. haciz ihbarnameleri ile borçlandırmaya çalışmış bile olabileceğini, Müvekkili şirket yetkililerinin davaya konu olaydan şirketin banka hesaplarına haciz konulunca haberi olduğunu, şirketin UETS posta hesabına gelen tebligatlardan, şirket yetkilileri haberdar edilmemiş ve banka hacizleri konulunca şirket yetkilileri haberdar olduğunu, Müvekkil şirketin, davalı …’e hiçbir borcu olmadığını, Ticari defter incelemesi ve Sgk kayıtları, muhasebe kayıtları incelendiğinde müvekkil şirketin davalılara hiçbir borcu olmadığı görüleceğini, Yukarıda izah ettiği üzere, İzmir 1.İcra Müd.’nün …/… esas sayılı icra dosyası nedeniyle( 1-2-3. Haciz ihbarnamelerinden ötürü ) müvekkili şirketin davalılara borcu olmadığının tespitine karar verilmesini, İİK m. 72 v.d. Maddelerine göre, ilgili icra dosyasına teminat mukabili müvekkili şirket lehine ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınacağından, mahkememizce öncelikli olarak uyuşmazlığın çözümünde görevli olunup olunmadığı hususu incelenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 320/1.maddesinde yer alan “Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.
” hükmü göz önünde bulundurularak mahkemenin görevli olup olmadığına yönelik dava şartı incelenmek üzere dosya ele alınmış ve yapılan değerlendirme sonucunda ticaret mahkemelerinde 500.000-TL’nin altında görülen davalar basit yargılama usulüne tabi olduğundan HMK’nın 320/1.maddesi dikkate alınarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verilmiştir.
25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesinde; “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmının altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. 7036 sayılı kanun 6102 sayılı TTK’dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı kanunda iş sözleşmesinin devamı sırasında veya sona ermesinden sonra açılan davaların ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı İzmir 1.İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında gönderilen 1.,2.,3. haciz ihbarnamelerinden şirketin banka hesaplarına haciz konulunca haberlerinin olduğunu, davalı takip borçlusu …’in yaklaşık 5 ay kadar davacı şirket bünyesinde çalıştırıldığını ve davaya konu sebepler vb. konulardan dolayı davalı …’in iş akdinin sonlandırıldığı belirterek İzmir 1.icra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası nedeniyle gönderilen 1.-2.-3.haciz ihbarnamelerinden ötürü davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davacının talebi İİK’nın 89.maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle bu madde uyarınca borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Her ne kadar dava dilekçesinde İİK’nın 72.maddesine göre menfi tespit davası olduğu belirtilmiş ise de davacı talebinde İcra Müdülüğünce gönderilen haciz ihbarnamelerinden ötürü borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiğinden davanın İİK’nın 89.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay içtihatlarına göre; İİK’nın 89.maddesi uyarınca 89/3.maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle muhatap 3.kişinin açmış olduğu menfi tespit davasında görevli mahkeme icra takip dosyasındaki alacak borç ilişkisi ve alacaklı borçlunun durumuna göre belirlenir. Haciz ihbarnamelerin gönderildiği İzmir 1.İcra dairesinin …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … … olduğu, borçlunun … olduğu, icra takibine konu alacağın kıdem tazminatı ve diğer ücret alacaklarına ilişkin olduğunun takip talebi ve ödeme emrinde belirtildiği, takip konusu alacağın işçilik alacaklarından kaynaklı alacak olduğu, bu hususta görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu, bu nedenle icra dosyasında İİK’nın 89/3.maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinden dolayı açılan menfi tespit davasında görevli mahkemenin icra takibinde alacak borç ilişkisinde görevli mahkeme olan iş mahkemesi olduğu kanaatine varılmakla, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi İş Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, taraflardan birinin iki hafta içerisinde gönderme isteğinde bulunmaması halinde, taraflardan birisinin isteği üzerine mahkememizce “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilerek, aynı karar ile yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca karara bağlanmasına,
4-Davacının ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/12/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.