Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/968 E. 2023/142 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/968
KARAR NO : 2023/142

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/11/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil eski şirket ortağı olup hisselerini İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. Ve ……. K. Sayılı mahkeme kararı gereğince ilk devir adlığı dava dışı … mirasçılarına devir ettiğini, bu devir sonrası müvekkilin davalı şirkette hissedarlık ve yöneticilik görevi kalmadığını, müvekkil şirket ortağı ve yöneticisi olduğu dönemde şirkette faaliyet için hiç para olmadığından davalı şirkete 429.696,00-TL nakit borç verdiğini, müvekkili şirketi 2014 yılında devir alınca şirket kasasında hiç para olmadığını, acil olarak vergi borçları, maden ruhsatları için nakit ödemeler ve diğer faaliyetler için ortak olarak şirkete nakit borç verdiğini, bu ödemelerin bir kısmı müvekkilin şahsi banka kanalından ve bir kısmı elden nakit olarak ödendiğini, davalı şirketin mizanında 331-ortaklara borçlar kısmında müvekkilin bu alacağı net olarak görüneceğini, hisse devrinden sonra yeni yönetimce bu para müvekkile iade edilmediğini, yapılan bu ödemenin tahsili amacıyla müvekkil şirket tarafından borçlu-davalı aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalı takip konusu işbu borcu ödemediği gibi 03.01.2021 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine itiraz ettiğini, davalı vekilince İcra Müdürlüğünün davaya konu icra takibine yapılan bu itiraz üzerine 05.01.2022 tarihinde takip kesin olarak durduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması şartıyla; davalı borçlunun İzmir 15. İcra Müdürlüğünün …… E. Sayılı takibine yaptığı itirazin iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı ile dava dışı …, müvekkil şirketin ruhsatlarına sahip olduğu Diyarbakır ili Kulp ilçesinde yer alan maden sahalarına yatırım yapmak için müvekkili şirketin müteveffa ortağı … ile 25.04.2014 tarihinde hisse devir sözleşmesi yaparak müvekkil şirketin %30 hissesi …’a, %30 hissesi de …’a devredildiğini, ancak devralanlar tarafından sözleşmede yazılı taahhütler yerine getirilmediğini, maden sahalarına yatırım yapılmadığını, bu nedenle müvekkil şirketin eski ortağı müteveffa … tarafından hisse devir sözleşmesinin iptali için dava açıldığını, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.03.2021 tarihli ….. E. ……. K. sayılı kararıyla hisse devri iptal edildiğini ve bu kararın 02.07.2021 tarihinde kesinleşmesiyle hisseler müteveffa … mirasçıları adına tescil edildiğini, halen dahi devralan şahıslar … ve … ile müvekkil şirketin ortaklarından müteveffa …’in mirasçıları arasında karşılıklı davalar ve husumet devam ettiğini, mirasçıların hisse devir sözleşmesi ile hisselerin geri alındığı aralıktaki ticari kaybı için tazminat davası ikame edildiğini, devralan şahıslar tarafından da sözleşme uyarınca ödenen devir bedelinin ilk taksitinin iadesi için alacak davası açıldığını, bu iki dava birleşmiş olup halen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. sayılı dosyası ile derdest ve bilirkişi incelemesi aşamasında olduğunu, müvekkili şirketin kayıtları devralanlar tarafından tek taraflı olarak tutulmuş olup başlı başına muhasebe kayıtlarına itibar edilemeyeceğini, müvekkili şirketin, ilgili muhasebe kayıtlarının olduğu süreçte hiçbir faaliyeti ve çalışması bulunmadığını, bu açıdan davacı yanın, icra takibindeki ödeme emri içeriği ve ekleriyle bağlı olduğunu, davacı yan ödeme emrinde borcun sebebine “borçlu şirkete verilen borç ve cari hesap alacağı” yazarak müvekkil şirkete borç verdiğini ve bu nedenle bu alacağın oluştuğunu iddia edildiğini, ancak ödeme emrinin ekinde borç verme işleminin sebebini ve hukuki dayanağını göstermediğini belirterek, haksız ve mesnetsiz ikame edilen işbu davanın reddine ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmili edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazı cevabı, Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazı cevabı,
İzmir 15 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
İzmir 5 ATM sinin ……. esas sayılı dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının davalı şirkete ortak olarak nakit borç olarak verdiğini iddia ettiği paranın davalı şirketten tahsili amacı ile İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalının 03.01.2022 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği ve yetki itirazında bulunduğu, itirazın süresinde yapıldığı, icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazda Kulp İcra Dairesi’nin yetkili olduğu belirtilerek yetkili icra dairesi de yetki itirazında bulunduğu, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın usulüne uygun olarak yapıldığı, icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünden mahkememizce yapılan değerlendirmede davalı şirketin icra takip tarihi itibari ile Diyarbakır Ticaret Sicili’ne kayıtlı olduğu ve ticaret siciline kayıtlı adresinin “……….” olduğu, İİK’nun 50.maddesine göre para borcu için takip hususunda HMK’daki yetkiye dair hükümlerin kıyas yolu ile tatbik olması gerektiği takibe konu alacağın davalıya borç olarak verilen paranın iadesine ilişkin olduğu, HMK’nun 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinin olduğu, ayrıca HMK’nun 10.maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de seçimlik yetkili mahkeme olduğu, somut olayda davanın davacı tarafça davalıya verilen ödünç paranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğu, TBK’nun 89. Maddesi uyarınca, para borçlarının ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğu, davacının yerleşim yerinin Karşıyaka İzmir olduğu, İzmir İcra Daireleri yetki alanında bulunmadığı ayrıca davalının yerleşim yerinin ise Kulp Diyarbakır olduğu, bu nedenlerle İzmir İcra Dairelerinin seçimlik yetkili icra dairesi olmadığı, davalının süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz ederek seçimlik yetkili icra dairesi olarak davalının yerleşim yeri olan Kulp İcra Dairesi’nin yetkili icra dairesi olarak gösterildiği, yetki itirazının usulüne uygun olarak yapıldığı, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından geçerli bir icra takibinden bahsedilemeyeceği anlaşılmakla 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50.maddesi ile 6100 sayılı HMK’nun 6.ve 10. Maddeleri atfı gereğince, HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nın 114/2. ve 115 /2. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harcın peşin alınan 5.189,66-TL harçtan mahsubu ile kalan 5.108,96-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/03/2023
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.