Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/841 E. 2023/161 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/841 Esas
KARAR NO : 2023/161
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/10/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 09/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; … günü sürücü … sevk ve idaresinde ki … plaka sayılı araç ile … istikametinden … yol ayrımına geldiği esnada 5 şeritli yolun orta şerisinde seyir halinde iken ani manevra ile dönüş yapmak istediği esnada aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının sol ön ve orta kısımları ile demir bariyerlere çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı, ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, dava konusu kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü, … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan … itibari ile davalı Sigorta Şirketi Nezdinde ZMMS ile teminat altına alındığını, kazanın meydana gelmesine neden olan aracı sigortalayan davalının kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ve sigortalısının kusuru oranında müvekkiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmininin talep edildiğini, dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu ancak davalı Sigorta Şirketi ile yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını ve anlaşma sağlanamadığını bu nedenle işbu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için şimdilik 100 TL geçici iş göremezlik ve 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden sigortalısının kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, dava şartı olan arabuluculuk aşamasında müvekkil temsil edildiğinden arabuluculuk vekalet ücretinin de hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigortacı şirket tarafından tanzim edilen, … vadeli … poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 13.11.2013 tarihli 2013/17-72 E. 2013/1558 K. sayılı kararında, trafik sigortasının, araç işleteninin sorumluluğunu üzerine almış bulunmasına göre ancak işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğu sonucuna ulaşıldığını, işletenin sorumluluğunun da ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması ile ortaya çıkacağını, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispatının gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep etiklerini, davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusurun bulunmadığını, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiklerini, aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yapacağı ödemelerin peşin sermaye değerinin hesaplanarak rapor düzenlenmesini talep ettiklerini, ayrıca SGK’ dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini talep ettiklerini, dava konusu olayda taşımanın niteliğinin, menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesini talep ettiklerini beyanla açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce … CBS’ye, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, İzmir Sosyal Sigortalar İl Müdürlüğüne, Türkiye Noterler Birliğine yazılan müzekkerelere cevap verildiği görülmüştür.
Yargılama devam ederken davacı vekili tarafından sunulun … havale tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği, davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunulmadığı, yargılamaya taraflarınca sebebiyet verilmemiş olduğundan Arabulculuk ücretinin davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesinin talep edildiği, davalı vekili tarafından sunulan … havale tarihli dilekçe ile yapılan sulh anlaşması gereği davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin talep edildiği, dilekçe ekinde İbraname, Feragat Beyanı ve Sulh Anlaşması ile ödeme dekontunun ibraz edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında davacı asil yönünden sunulan vekaletnamenin incelenmesinde feragat eden davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı, sunulan feragat beyanının Mahkememizce ön inceleme aşamasına geçmeden evvel yapıldığı göz önüne alınarak 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacı yanca yapılan feragatin ödeme sebebiyle yapıldığı anlaşılmakla arabuluculuk vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına ve fakat ileri sürülen talep göz önüne alındığında bakiye harcın davalı üzerinde bırakılmasına, yatırılan harçların ve kullanılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 99,20 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan harçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan ve kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de talep gereği davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında ileri sürülen feragatin davacıya ödemeden kaynaklandığının davalı yanca bildirilmesi üzerine DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır