Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/815 E. 2023/62 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/815 Esas
KARAR NO : 2023/62
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 06/10/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; … İnşaat .. Ltd Şti ile müvekkilinin yapmış olduğu işler sebebiyle adı geçenden lehtarının müvekkili olan İşbankası … Üniversite Şubesi’ne ait … İnşaat tarafından keşide edilen 31/12/2022 vade tarihli, … Çek No’lu ve 150.000,00 TL bedelli çekin rıza dışı elden çıktığı belirtilerek çekin zayisi sebebiyle iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce istem konusu edilen husus ile alakalı … Bankası … Şubesine yazılan müzekkereye verilen cevabi yazının dosyamız arasında bulunduğu, Mahkememizce düzenlenen tensip tutanağı gereği gerekli ilanların yapıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamına göre taraflar arası uyuşmazlığın dava dışı … İnşaat Madencilik Gıda Turizm İç Dış Tic. San. ve Tic. Ltd Şti. Tarafından keşide edilip lehtar sıfatıyla Mahkememiz talep edenine verildiği belirtilen … Şubesi’ne ait TR… Iban No’lu hesaba bağlı 31/12/2022 vade tarihli, … Çek No’lu ve 150.000,00 TL bedelli çekin davacı elinde iken zayi olup olmadığının ve bu kapsamda zayi belgesi verilip verilmeyeceğinin tespit ve değerlendirilmesine yönelik açılan kıymetli evrak iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili Mahkememizin 09/02/2023 tarihli duruşmasında davaya konu ettikleri çekin İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden … tarafından aleyhlerine takibe konu edildiğini, müvekkili tarafından ilgili imzaya itirazda bulunulduğu ve bu talebin İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sırasına kaydedildiğini ve davanın halen devam ettiğini, ayrıca teminat ile icra dosyasının durdurulmasına dair kararı da aldıklarını bu sebeple davadan feragat ettiklerini, yatırdıkları teminatın taraflarına iadesini talep ettiklerini beyan etmiş, beyanı imza altına alınmıştır.
Dosya kapsamında davacı asil yönünden sunulan vekaletnamenin incelenmesinde feragat eden davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
– Davacı yanın ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
– İhtiyati tedbir nedeniyle alınan teminat bakımından; davacı yanın teminatın iadesine yönelik talebin 6100 sayılı HMK’nın 392 maddesi uyarınca yerine getirileceğinden şu aşamada reddi ile bahse konu maddedeki şartların gerçekleşmesinden sonra talebi halinde İADESİNE,
2- Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 99,20 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, yukarıda mahsubuna karar verilen peşin harç ve yatırılan gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan 278,00 TL gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır