Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2023/128 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/76 Esas
KARAR NO : 2023/128
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 24/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İzmir … Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosya üzerinde açılan iş bu davaya yönelik sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkil şirketin … Demir Çelik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından inşa edilmiş olan … Parsel’de kain taşınmazı … tarihinde davacı şirket temsilcisi ve yönetim kurulu üyesi olan …’tan satın aldığını, müvekkil şirketin satın aldığı taşınmazda daha sonra ayıplı imalattan kaynaklı izolasyon sorunları ortaya çıktığını, söz konusu gizli ayıp sebebiyle taşınmazda ciddi bir şekilde rutubet ortaya çıktığını; birçok yerinde nemden kaynaklı çürüme, küf mantarı meydana geldiğini, elektrik prizleri ile zemine döşeli parkeler ve süpürgelikler ciddi manada zarar gördüğünü, duvarların kabardığını ve duvardaki sıvaların yer yer döküldüğünü, oluşan bu zararla ilgili delil tespiti davası açıldığını ve oluşan zararlar ve bunların bedeli bilirkişilerce tespit edildiğini, zararın karşılanması amacıyla Karşıyaka … İcra Dairesi … E. sayılı takip başlatıldığını ve … tarihinde ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı/borçlu … tarihinde ödeme emrine haksız ve kötüniyetli bir şekilde takibin tamamına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş ve sonuç olarak, haklı alacağın tespiti ile davanın kabulüne ve davalının haksız itirazın iptali ile takibin 55.478,67 TL asıl alacak ve ferileri yönünden devamına, davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmaksızın dosya üzerinden … karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verildiği ve hükmün istinafı üzerine İzmir BAM 17 HD’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile esastan redde dair verilen kararın tevzisi üzerine Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dilekçesinin tebliği üzerine davalılar … ve … Demir Çelik San. Tic. A.Ş. Vekilince sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmaması sebebiyle davanın usulden reddedilmesinin gerektiği, davacının satın aldığı taşınmazın mütehadinin davalı … … AŞ olması sebebiyle Figen aleyhine açılı davanın husumetten reddedilmesi gerektiği, bu davanın belirsiz alacak olarak açılmasının mümkün olmaması sebebiyle usulden de reddinin gerektiği, icra inkar tazminat talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafça iddia edilen alacağa konu zararın 2 yıllık süresi içerisinde kendisine bildirilmemesi ve taşınmazın bu süre zarfında davacı tarafça kullanılmaya başlaması üzerine davanın yine usulden reddinin gerektiği, davacının iddialarının yerinde olmadığı, taşınmazın ayıpsız olarak davacıya teslim edildiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ayıp olsa dahi karşı tarafın bu ayıbı süresinde bildirmediği, ayıpların davacının kullanımından kaynaklı oluştuğu, davalı şirketin taşınmaza yönelik dava dışı … İnşaat … Ltd Şti ile 11 adet villanın kaba ince işlerinin yapımına dair taşeron sözleşmesinin imzalandığı, alt işverenlere karşı İzmir .. ATM’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, asıl sorumlu olanların alt yükleniciler olduğu, taşınmazın tam ve kusursuz olarak davacıya teslim edildiği, davacının bu davayı kötü niyetli açtığı, süpürgeliklerin davacı tarafça mimarı projenin aksine kaldırılması sebebiyle evin su almasından dolayı münferit sorumluluğun davacıda olduğu gibi imara aykırı olarak kendisine müştemilat yapan davacının su akışını bozduğu ve sonucundan etkilendiği, müvekkili tarafından yapılan tüm uygulamaların davacı tarafça göz ardı edildiği ve imara ve projeye aykırı tadilat yapması sebebiyle davacının evinin su basmasından dolayı kendisinin sorumlu olduğu ve bu nedenle davanın reddinin talep edildiği ve yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER;
Karşıyaka … İcra Müdürlüğüne, tapu sicil müdürlüğüne, Çeşme ASHM’ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği, davanın talep üzerine usulüne uygun olarak ihbarının yapıldığı, bekletici mesele talebi üzerine İzmir … ATM’ye yazılan müzekkereye verilen cevabı yazı ile gönderilen dosyanın incelemesinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Karşıyaka … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir örneğinin Uyap sistemi üzerinden Mahkememize gönderildiği, incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalılar aleyhine 49.510,00 TL delil tespit raporu, 5.968,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.478,67 TL toplam alacağın tahlisi bakımından ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “… tarihli … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespit raporundaki 49.510,00 TL” olarak belirtildiği, davalılar tarafından geniş anlamda borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
… Tapu Müdürlüğü cevabının incelenmesinde; … parselde kain taşınmazın Mahkememiz davacısına ait olduğu ve taşınmazın davacıdan önceki malikinin … olduğu görülmüştür.
Davanın ihbarı talep edilmekle bu kapsamda usulüne uygun yapılan ihbar neticesinde ihbara yönelik … İnşaat vekili tarafından ve ayrıca … ile … vekili tarafından ayrı ayrı ihbara ilişkin beyan dilekçesinin sunulduğu ve ancak ihbar olunan … Yapı…Ltd. Şti. tarafından ihbara yönelik bir beyanda bulunulmadığı ve ayrıca beyanda bulunanlar yönünden ayrıca feri müdahillik talebinin olmadığı bu nedenle dosyaya taraf olarak eklenmelerine gerek olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … tarihli duruşmasında davacı tanığı … aynen “taraflar arası uyuşmazlığı biliyorum ben de … isimli şirketten davacının davaya konu ettiği taşınmazın yanındaki taşınmazı hatırladığım kadarıyla 2017 yılında satın almıştım davacı şirketin … Villalarındaki komşusu olurum. Hatırladığım kadarıyla numaramızın 7 olması lazım. Ben taşınmazımı bitmiş şekilde satın almıştım ancak evin içine girdikten sonra evin teras kısmından balkon kısmından ve alt kısmında su aldığını gördük ev rutubetlenmeye başlandı toplam 11 adet villanın tamamında bu sorunlar oldu ben tadilatı yaptırdım yaptırırken öğrendiğim kadarıyla bohçalama işinin sağlıklı olarak yapılmadığını anladık. Davacının taşınmazı da benim evim gibi her taraftan su almaktadır. Davacının evinin tadilatı halen devam etmektedir. Satın alındıktan sonra davacının taşınmazı satan … isimli şirkete su alma olayı ile alakalı başvuru yapıp yapmadığını bilmiyorum ben taşınmazı 2017 yılı yaz ayında almıştım ben aldığım zaman davacı halihazırda taşınmazda oturmakta idi. Benim açımdan sorunlar aldıktan hemen sonra ortaya çıkmaya başladı. Dedi. Görülen lüzum üzerine davacı şirketin … isimli şirketten satın aldığı belirtilen taşınmazdaki tamiratın ne zaman başladığı konusunda bilgisi sorulmakla;
Tanık söz alarak; bildiğim kadarıyla davacı şirketin taşınmazındaki sorun 3 – 4 yıldır devam ediyor. Bildiğim kadarıyla daha önce herhangi bir tadilat yapmadı. Yaklaşık 2 – 3 ay önce taşınmazın tadilatına davacı başlamıştır. Ancak satın aldıktan sonraki süreçte davalı … isimli şirket ile taşınmazdaki sorunlara yönelik görüşmeler yaptığını tahmin ediyorum. Ancak şunu da belirtmek istiyorum … bir kısım villaların bu sorunlarını tamamen gidermiştir. Bunlar karşılıklı ilişki ile oldu ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …’nin Kocaeli … ATM’nin … esas sayılı dosyasında alınan beyanında aynen “Davacı … şirket yetkililerinden olduğunu bildiğim soyadığını hatırlayamadığım … Beyin komşusuyum, … köyünde davalı şirketten ev aldım. Almış olduğum ev nedeniyle … beyle komşu olduk, … beyde aynı davalıdan ev almış bizim evlerimiz yan yana iki evdir, bu evler yazlık olarak kullanılıyordu, sezon başında gittiğimde davacıya ait evin duvarların yarıya kadar su içindeydi ve küf içindeydi, evin içerisi dışardan su almıştı, parkeler şişmiş durumda ev kullanılamaz haldeydi, duvarlar küf içerisinde kullanılamaz haldeydi, benim bildiğim kadarıyla izolasyon probleminden kaynaklanan bir bilirkişi raporunun alındığını biliyorum, ben yanlış hatırlamıyorsam 2018-2019 yılı içerisinde gerçekleşmiş olabilir, benim gördüğüm bundan ibaretttir, Başka söyleyeceğim bir şey yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı … Demir … A.Ş tarafından inşa edilen … parselde kain taşınmazı … tarihinde diğer davalı …’tan (davalı şirketin temsilcisi ve yönetim kurulu üyesi olan) satın aldığı, taşınmazın davacı tarafça misafirhane olarak kullanılmak üzere satın alındığı, tapu kaydına göre taşınmazın davacı adına tescilinin sağlandığı, taşınmazın davacı kullanımındayken ayıplı imalat ve izolasyon sorunları ve bu ayıbın gizli ayıp olması iddiası ile taşınmazda meydana gelen zarar sebebiyle davalılar aleyhine … ASHM’nin … D.İş sayılı dosyası üzeriden delil tespiti yaptırılması sonucu davalılar aleyhine Karşıyaka ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız takibe yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın; dava konusu taşınmazda ayıp olup olmadığı, bulunması halinde bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve ayıbın süresinde davalılara bildirilip bildirilmediği, bildirildiğinin anlaşılması halinde bu ayıpların davalının sorumluluğunda olacak ayıplar olup olmadığı, olduğunun anlaşılması halinde ayıbın miktarının tespiti ile bu miktarın icra dosya alacağı kadar olup olmadığı, davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığı hususlarına yönelik yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas taşınmaz alım satımı nedeniyle ayıp iddiasından kaynaklı zarara yönelik ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptaline dair itirazın iptalinin isteminin yanı sıra davacı yanca istem konusu edilen icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesinden kaynaklı itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
İzmir …. ATM’nin … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; Mahkememiz davalısı … tarafından …, …, … Yapı.. Ltd Şti ve … İnşaat … Ltd Şti aleyhine … Mah sınırları içerisinde davacı …’in maliki olduğu arsa sınırları içerisindeki inşaat alanındaki 11 adet … olarak isimleri belirlenen villa yapımına başlanıldığı, bu kapsamda inşaata başlanırken proje için başta davalılar … ve … isimli kişilerle anlaşıldığı ve mimari proje ve meslek kontrolü sözleşmesi adı altında sözleşme imzalanmakla adı geçenlerin yüklenici sıfatını aldıkları, diğer davalı … … Ltd Şti’nin ise yine davacı … ile yüklenici sıfatıyla taşeron sözleşmesinin imzalandığı ve …’in bu sözleşme ile 11 adet villanın kaba – ince inşaat işlerinin yapımının üstlenildiği yine söz konusu 11 adet villanın dış cephe ve PVC doğramalarının montajı için de davalı Aldo .. Ltd Şti ile sözleşme imzalandığı, taşınmazların satıldıktan sonra şikayetler gelmeye başladığı, bununla alakalı … SHM’nin … D İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yaptırıldığı belirtilerek bahse konu sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle tazminat davası açıldığı, dosyanın bilirkişilere teslimi ile kök rapor alındığı, yapılan itirazlar üzerine ek rapor alınmasına karar verildiği ve söz konusu dosyanın derdest halde olduğu anlaşılmıştır.
Birleştirme talebinden evvel bekletici mesele yönündeki talebin incelenmesi neticesinde; İzmir … ATM’nin … Esas sayılı dosyasının mevcut dava dosyası yönünden bekletici meselesi yapılması talep edilmiş ise de söz konusu dosya taraflarının yukarıda belirtildiği şekilde oluştuğu, bahse konu dosyanın bekletici mesele yapılması halinde mevcut dava dosyası taraflarının farklı olması sebebiyle mevcut dava dosyası yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı kanaatine varıldığı ve ancak bahse konu dosyadaki yapılan yargılamanın dava konusu taşınmazın da dahil olduğu 11 adet villanın sözleşmesel yükümlülük gereği ayıp iddiasına dayalı açıldığı ve bu kapsamda bahse konu 11 adet villanın yapımına dair tespitlerin Mahkemece yapılacağı göz önüne alınmakla bekletici mesele yapılması yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar bekletici mesele talebinin yukarıdaki gerekçe ie kabulü mümkün görülmese de birleştirme yönünden değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmakla bu hususa dair 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesinde aynen”(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. (5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” şeklinde hüküm bulunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki yasal mevzuatın somut dosya kapsamı ile değerlendirilmesi neticesinde; davalı … isimli şirketin maliki olduğu belirtilen … adada bulunan taşınmazda yapılan 11 adet … olarak isimleri belirlenen villa imalatı konusunda … isimli şirket ile … ve … isimli kişilerle yüklenici sıfatıyla anlaşıldığı ve mimari proje ve meslek kontrolü sözleşmesi adı altında sözleşme imzalandığı, yine … ile … … Ltd Şti arasında imzalanan taşeron sözleşmesi ile …’in bu sözleşme ile 11 adet villanın kaba – ince inşaat işlerinin yapımının üstlenildiği ve ayrıca söz konusu 11 adet villanın dış cephe ve PVC doğramalarının montajı için de davalı … .. Ltd Şti ile sözleşme imzalandığı, işlerin yapımına başlanıldığı ve bitirildiği ve villaların satımına başlanıldığı, Mahkememiz davacısının da söz konusu villalardan 6 parselde bulunan taşınmazın satın alındığı ve taşınmazda yukarıda belirtilen gerekçeler ile ayıp olduğu iddiasına dayanılarak iş bu davanın açıldığı ve yine yukarıdan da anlaşılacağı üzere taşınmazın imalatı yönünde anlaşılan yükleniciler ile … arasında İzmir … ATM’nin … esas sayılı dosyasının olduğu ve burada da taşınmazda eser sözleşmesi kapsamında yapılan ayıplara yönelik talepler ileri sürüldüğü ve bu kapsamda inceleme yapıldığı dolayısı ile taşınmazlardaki ayıp iddiasının incelendiği ve bunun sonucu olarak tespit edilmesi halinde Mahkememiz ayıp konusunun de belirleneceği anlaşılmakla her iki dosyanın da birlikte görülmesinin usul ekonomisi yönünden de uygun olduğu, aralarında hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu dolayısı ile Mahkememizin … Esas sayılı dosyanın İzmir …. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve yargılamanın birleşen dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Mahkememizdeki bu dava ile İzmir …. ATM’nin … Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat nedeni ile ve usul ekonomisi gereği HMK 166 mad. gereği DAVANIN BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılarak yargılamaya birleştirilen dava dosyası olan İzmir … ATM’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
3- Davacı yanın mahallinde keşif yapılmasına yönelik talebin İzmir … ATM’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden değerlendirilmesine,
4- Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 166/1. maddesi ve 168. maddesi göz önüne alınarak kesin olmak üzere karar verildi. 24/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır