Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/752 E. 2022/748 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/752 Esas
KARAR NO : 2022/748

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 15/09/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden …Ltd. Şti, nin diğer müvekkili olan ve aynı zamanda çek lehtarı olan … Medikal Ltd. Şti ile yapmış olduğu ticari faaliyeti nedeniyle bir adet çek verdiğini, ticari faaliyete ilişkin faturaların her iki müvekkili defterlerinde de kayıtlı olduğunu, söz konusu 30.07.2022 keşide tarihli, keşidecisi …İnş. Gıda. Tem. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan; lehtarı … Medikal Sağlık Üürnleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan 21.000,00 TL bedelli, …………çek seri nolu DenizBank Konya / Mevlana Şubesine ait çekin müvekkili … Medikal Ltd. Şti yedinde iken zayi olduğunu, söz konusu çek üzerinde müvekkilinin cirosu olmaksızın zayi olduğunu, Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. Esas sayılı dosyası ile 12.05.2022 tarihinde Kıymetli Evrakın Zayi Nedeniyle İptali davası açıldığını, ancak daha sonra çekin İhtiyati Haciz Kararı alınmak suretiyle, İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün ……….. Esas sayılı dosyası nezdinde takibe konulduğunu, müvekkillerinin tüm banka hesaplarına ve araçlarına konulan haciz ile bu durumun öğrenildiğini, müvekkillerinin her ikisinin de; çeki ciro etmek suretiyle tedavüle koyan davalıların hiçbirini tanımadıklarını, ticari ilişkilerinin bulunmadığını, müvekkilleri aleyhine 26.08.2022 tarihinde İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibi sebebiyle, bütün banka hesaplarına ve araçlarına ihtiyaten haciz konulmuş olduğundan, müvekkili Labtıp tarafından 31.08.2022 tarihinde dosya hesabı çıkartılarak aynı gün “Dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile” şeklinde ihtirazi kayıt tutularak ilgili İcra Dairesinin Vakıfbank hesabına 27.582,45 TL yatırılmak suretiyle dosyanın kapatıldığını beyanla müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, İcra Takibine konu edilen çekin ve müvekkilinin yapmış olduğu 27.582,45 TL’nin istirdatına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce davacılar vekiline arabuluculuk son tutanak aslını yada arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmak üzere tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmiş, sunulmadığı takdirde davanın usulden reddedileceği hususunda ihtaratlı e-tebligat çıkartılmış, çıkartılan e-tebligatın usulüne uygun olarak davacılar vekiline tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 03/10/2022 havale tarihli dilekçesinde özetle; Yargıtay kararları ile sabit hale gelmiş olan, menfi tespit davalarının arabuluculuk görüşmelerine uygun olmadığı gerekçesi ile menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığının kabul gördüğünü, hatta menfi tespite bağlı istirdat ve tazminat davalarının da arabluculuğa tabi olmayacağı görüşünün hakim olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği üzere davanın Konya 2.ATM nin ……….Esas sayılı dosyası nezdinde açıldıktan sonra çekin ortaya çıkması sonucunda, açmak zorunda kalınan menfi tespit ve istirdat davası olduğunu, Yargıtay 19. ve 11.Hukuk Hukuk Dairelerinin, Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin kararlarının da bu yönde olduğunu beyanla arabuluculuk tutanağının sunulmasına dair karardan rücu edilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 04/10/2022 tarihli ara kararı ile davacılar vekilinin ara karardan rücu talebinin, dava konusunun istirdat olduğu anlaşıldığından reddine dair karar verilmiştir.
Dava, davacılar tarafından İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün……….Esas sayılı dosyasına ödenen 27.582,45 TL’nin davalılardan istirdatına ilişkindir.
Her ne kadar davacılar vekilince dava açılmış ise de; TTK ‘ nun 5/A maddesi uyarınca ” Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünün bulunduğu, açılan davanın ticari dava olduğu, davacı tarafça arabulucuğa başvurulmadan iş bu davanın açıldığı, dava esasen istirdat davası olup, istirdat davalarının aynı zamanda menfi tespit talebini de içinde barındırdığı, davacının açtığı dava salt menfi tespit davası olsa idi davacı vekilininde belirttiği üzere yerleşik Yargıtay içtihatları gereği arabuluculuğa başvuru zorunluluğu bulunmayacaktı. Ancak somut olayımızdaki talep; konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin istirdat davasıdır. Yani davacı davalıya borçlu olmadığını, bu nedenle ödemiş olduğu paranın kendisine ödenmesini talep etmiştir. Dolayısıyla bu hali ile dava zorunlu arabuluculuğa tabi olup, davanın TTK.’ nun 5/A maddesi ve HMK’ nun 114/2 ile 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK.’ nun 5/A maddesi ve HMK’ nun 114/2 ile 115/2 maddeleri gereğince davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Karar tarihiyle alınması gereken 80,70-TL harcın başlangıçta peşin alınan 471,04.-TL harçtan mahsubu ile bakiye artan 390.34.-TL harcın talepleri halinde davacılara iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının talep halinde derhal davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır