Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/715 E. 2023/563 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/715 Esas
KARAR NO : 2023/563
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2023
KARAR TARİHİ : 11/09/2023
İŞLEMDEN
KALDIRILMA TARİHİ : 06/06/2023
Davanın 06/06/2023 tarihli duruşmasında işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı), bu tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği ve taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca üç aylık yasal sürenin dolduğu anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; davacı şirketin alacağının tahsili amacıyla tarafımızca Torbalı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden… Su Ürünleri Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş hakkında cari hesaba dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun, borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip ve takibi durdurduğunu, bu itirazın sadece takibi sürüncemede bırakarak davacı şirketin haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapıldığını, haksız ve mesnetsiz olduğunu, 19.12.2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiş olup buna göre ticari davalarda, konusu belli bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulması dava şartı haline getirildiğini, taraflarınca cari hesaptan kaynaklı icra takibine karşı itirazın kaldırılması amacıyla İstanbul Arabuluculık Bürosu’na başvuruda bulunularak arabuluculuk sürecinin taraflarınca işletildiğini bu süreçte karşı taraf ile anlaşılamadığını ve bu hususun arabuluculuk son tutanağında kayıt altına alındığını ve davacı yanın haksız ve mesnetsiz itirazının kaldırılması amacıyla işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, iş bu davaya ve icra takibine konu alacak likit olup davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili olan şirket ile davalı/borçlu şirket ticari faaliyetler yürüttüğünü, borçlu… Su Ürünleri Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş’ nin müvekkili olduğu şirkete cari hesap borcu olduğunu, müvekkili olduğu şirket, borçlu şirketi cari hesap borcunu yerine getirmesi için defalarca ihtar etmesine rağmen borçlu şirket borcunu ifa etmediğini, borcunu ifa etmeyen davalı borçlu bilinçli olarak müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemeye çalışmakta ve ortada likit bir alacak mevcut olmasına karşın icra takibine itiraz etmediğini, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilinin alacağının haklılığı ortaya çıkacağını, müvekkili olduğu şirketin huzurdaki davaya ve icra takibine konu alacağı, davalı borçlu ile arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklandığını, davalı takip borçlusunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek durmasına yol açmak suretiyle müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellediği açık olduğunu, işbu sebeplerle davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür. Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; Davacı yanca davalı şirket aleyhine Torbalı İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını Söz konusu icra dosyasından davalıya gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğinden itibaren süresi içerisinde ödeme emrine ve borca, işlemiş faize, faiz oranına, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte borcun diğer tüm fer’ilerine itiraz edilmiş ve icra müdürlüğü tarafından 09.10.2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı yanın işbu davaya konu icra takibine dayanak olarak taraflar arasındaki cari ilişkiyi göstermekle birlikte Torbalı İcra Müdürlüğüne bu hususa ilişkin icra takibine dayanak herhangi bir belge sunmadığını, davalı tarafından tarafların ticari ilişkisine istinaden davacı yana muhtelif tarihlerde ödemeler gerçekleştirildiğini, bu husus banka kayıtlarının incelenmesi ile açıklığa kavuşacağını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin eski tarihlere dayalı olmakla birlikte güncel durumda taraflara arasında herhangi bir ticari faaliyet bulunmadığını belirterek davanın hak düşürücü süreler geçtikten sonra ikame edilmiş olması sebebiyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olması halinde davacı yanın takibe konu alacaklarının zamanaşımına uğramış olması sebebiyle davanın usulden reddine, mahkemenizin aksi kanaate olması halinde haksız ve mesnetsiz işbu davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; Davacı tarafça davalı aleyhine yukarıda belirtildiği şekilde cari hesap alacağının tahsiline yönelik başlatılan takibe geniş anlamda borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte taraflar arası uyuşmazlığın davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı alacağının olup olmadığı, davalının davacıya cari hesaptan kaynaklı borcu olup olmadığı, bulunması halinde alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı hususlarının tespit ve değerlendirilmesine yönelik istemin yanı sıra taraflarca istem konusu edilen icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığının da ayrıca değerlendirilmesine yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce yukarıda belirtildiği şekilde uyuşmazlığın tespit edilmesi üzerine bildirilen delillerin toplanması aşamasına geçilerek tahkikata devam edilmiş ise de 06/06/2023 tarihli duruşmasına davacı tarafın katılmadığı ve mazerette bildirmediği, davalı vekilinin duruşmaya katıldığı Mahkememizce alınan beyanında davacı tarafça takip edilmeyen davayı kendilerinin de takip etmediklerini beyan ettiği, Mahkememizce dosyanın yasal süresi içerisinde yenilenmesi kaydıyla işlemden kaldırıldığı ve ancak yasal süresi içerisinde yenilenmediği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; her ne kadar yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda davacı yanca davalı aleyhine işbu dava açılmış ise de dosyanın işlemden kaldırılması üzerine yasal 3 aylık sürede yenilenmediği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 150/5 maddesi uyarınca 07/09/2023 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması ile arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Dava değeri konusunda yapılan değerlendirme neticesinde açılı davanın tarihinden bir gün evvel Merkez Bankasınca yayınlanan döviz kuru göz önüne alındığında 1 Euro = 10,8594 TL olarak efektif satış kurunun tespitinin yapıldığı anlaşılmakla dava değerinin 39.397,90 TL olduğu tespiti yapılmakla yargılama gideri ve vekalet ücretinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından takip edilmeyen davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca 07/07/2023 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL harçtan evvelce tahsil edilen 512,25 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 242,40 TL harcın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan harçlar ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, arta kalan 290,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. madde gereği DAVACIYA İADESİNE,
4- Davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmadığı göz önüne alındığında avansın 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 7. maddesi göz önüne alınarak 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Narin Arslan’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/09/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı