Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/705 E. 2023/68 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/705 Esas
KARAR NO : 2023/68
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/08/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 13.04.2022 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile İzmir … sokaktan … Caddesi’ne çıkış yaparken sürücü … idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu tespit edildiğini, davacının aracında 8.009,06 TL değer kaybı tespit edildiğini, eksper hizmet bedeli olarak 269,87 TL (KDV dahil) ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Madde uyarınca belirlenebilir olduğunda artırılmak üzere 100,00 TL değer kaybı tazminatının ve 269,87 TL eksper hizmet bedelinin davalıdan (teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen 13.04.2022 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın davalı şirkete 05/11/2021 – 05/11/2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 43.000.-TL ile sınırlı olduğu ve davacı vekiline 10.140,44-TL araç onarım bedeline ilişkin tazminat ödemesi ile 1.500,00-TL değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığını davalı şirkete kanunda belirtilen evraklarla başvurulmamış olduğundan davanın usulden reddine, yapılan ödeme nedeniyle haksız davanın reddini,mahkeme aksi kanaatte ise, davacının aracının daha önce kazaya karışıp karışmadığının tramer kayıtları celp edilerek tespitine, adli tıp trafik ihtisas dairesinden kusur raporu alınmasına, davacının değer kaybı tazminatı talebine yönelik bilirkişi raporu alınmasına ve yapılacak hesaplamanın Yürülükte bulunan ve Resmi Gazete’de Yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar Eki uyarınca yapılmasına, davalı şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasına, haksız ve fahiş olan tazminat talebinin ve davanın reddine, Haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile aleyhimize hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Trafik kazası tespit tutanağı, trafik kayıtları, davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak celp edilen ZMMS poliçesi ve hasar dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden celp edilen … plaka sayılı araca ait tüm kaza ve hasar kayıtlarını gösterir kayıtlar dosyamız içerisindedir.
Mahkememizce 22/12/2022 tarihli duruşmasında dosyanın otomotiv ve kusur uzmanı bilirkişisi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davacının aracının bu kaza nedeni ile değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise davalı yanın yaptığı 1.500,00 TL’lik harcama haricinde davacının davalıdan talep edebileceği bakiye değer kaybı bedelinin bulunup bulunmadığı ile davacının ekspertiz ücret talebinde haklı olup olmadığı hususlarında rapor hazırlanması istenilmiş söz konusu bilirkişi tarafından 09/01/2023 havale tarihli bilirkişi raporunun sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğinin yapıldığı, bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerince beyan yahut itirazlarda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından 30/01/2023 tarihli beyan dilekçesi ile davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaştıklarını, davacı vekilinin, davadan feragat etmesi halinde Mahkememizdeki davada, vekalet ücreti ve/veya yargılama gideri hususunda hiçbir talepleri olmadığını, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasının talep edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 31/01/2023 tarihli beyan dilekçesi ile birlikte davalı sigorta şirketi tarafından dava konusu olan değer kaybı zararı ve ekspertiz ücret olmak üzere faiz, vekalet ücreti, yargılama gideri vs tüm alacaklarının eksiksiz ve tam olarak ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığını ve karar vermeye yer olmadığı kararı verilmesini talep ettiklerini ve ayrıca herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Yine davalı sigorta vekili tarafından Mahkememize sunulan 09/02/2023 tarihli dilekçe ile davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaştıkları, Mahkememizdeki davada, vekalet ücreti ve veya yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını ve ayruıca davacı vekilinin davanın konusuz kalması beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araç ile dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araçların 13/04/2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kaza neticesinde araç sürücülerince kendi aralarında kaza tespit tutanağının tutulduğu, … tarafından sevk ve idare edilen aracın davalı yana kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS ile sigortalı olduğu ve İbrahim tarafından sevk ve idare edilen aracın ise mahkememiz davacısına ait olduğu, bu kazadan kaynaklı davalı sigorta şirketine KTK 97 uyarınca 03/06/2022 tebliğ tarihli başvurda bulunulduğu, davalı nezdinde açılan hasar dosyası kapsamında davacı yana 18/05/2022 tarihinde 10.140,44 TL’lik ve yine 22/06/2022 tarihinde 1.500,00 TL’lik değer kaybı ödemesinin yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti bu kazadan kaynaklı davacı aracının değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise davalı yanca yapılan ödeme göz önüne alındığında davacının karşılanmamış bakiye değer kaybı zararının bulunup bulunmadığı, bulunduğunun anlaşılması halinde davalının ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağının değerlendirilmesi ile 269,87 TL’lik ekspertiz ücreti yönünden davacının talepte bulunmasının haklılık teşkil edip etmediğinin tespit ve değerlendirilmesine yönelik trafik kazasından kaynaklı bakiye değer kaybı bedelinin tahsili ile ekspertiz ücretinin tahsiline yönelik açılan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arası uyuşmazlık konusu hususu yukarıdaki şekilde oluştuğu anlaşılmakla birlikte usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiş ve bu kapsamda dosyaya bilirkişi raporu kazandırılarak taraflara tebliğ edildiği anlaşılmış ise de celse arasında davacı vekili tarafından dava konusu olan değer kaybı ile ekspertiz ücretine ve diğer talep konusu faiz vekalet ücreti ve yargılama gideri alacaklarının ödendiği ve bu sebeple karşılıklı sulh olunması sebebiyle davanın konusuz kaldığına yönelik beyan üzerine davalı tarafça verilen beyanda davacı ile belirtilen konuların ibralaşıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca ileri sürülen beyanların incelenmesinde her iki tarafından da birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıkları görülmüştür.
Dosya kapsamı ve taraf vekillerince sunulan beyanlar göz önüne alındığında uyuşmazlığın esasının tahkikat aşamasında karşılıklı ibralaşılması suretiyle ortadan kalktığı yani tahkikat aşamasında talep konusu edilen tutarların davalı tarafça ödendiği anlaşılmakla davanın konusuz kaldığında bir tereddüt bulunmamaktadır.
Bilindiği gibi davanın konusuz kalması durumunda verilecek karar “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde kurulmaktadır. Ancak her hüküm gibi bu hükmün de kanuni sonuçları olmakla birlikte yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tespit için en önemli kriter dava tarihi itibariyle tarafların haklılık oranıdır.Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 31/01/2023 havale tarihli dilekçe ile dava dışı ödeme sebebi ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı talebi ile karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığına yönelik dilekçenin sunulduğu, davalı tarafça 30/01/2023 tarihli ve 09/02/2023 tarihli dilekçeler ile davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaştıkları, Mahkememizdeki davada, vekalet ücreti ve veya yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını ve ayruıca davacı vekilinin davanın konusuz kalması beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasının talep edildiği anlaşılmakla açılı dava bakımından tahkikat aşamasında talep konusu maddi tazminat tutarı karşılandığından dava tarihi itibariyle davacının haklı olduğu anlaşılmış, taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından yatırılan harçların ve davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve ayrıca davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair değerlendirme yapılarak Dava tarihinden sonra tarafların sulh oldukları ve talep konusunda karşılıklı ibralaştıkları ve bu hususta taraf beyanları mevcut olduğu anlaşılmakla davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar taraflar uyuşmazlık konusu yönünden karşılıklı ibralaşmak suretiyle davacının davaya konu ettiği tutarın tahkikat aşamasında davacıya ödendiği anlaşılmış ise de Mahkememize verilen beyan ve ekindeki ibra ve sulh anlaşmasının yapılan kontrolünde 6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 13. fıkrasına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin ibra ve sulh sözleşmesi içeriğine göre davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesi gerektiği kanaatine de varılmıştır.
Dava her ne kadar bilirkişi raporu doğrultusunda değer artırıma konu edilmemiş ise de ibra ve sulh anlaşması başlıklı belge içeriği ile davacının fazlaya ilişkin hakkını saklı tuttuğu göz önüne alınarak miktar istinaf sınırı altında kalmakta ise de hak kaybı yaratmamak adına istinaf yasa yolu açık olmak üzere hüküm kurulması gerektiği değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Dava tarihinden sonra tarafların sulh oldukları ve talep konusunda karşılıklı ibralaştıkları ve bu hususta taraf beyanları mevcut olduğu anlaşılmakla DAVANIN ESASI HAKKINDA BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına, 99,20 TL bakiye harcın DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan harçlar ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 484,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş ise de ileri sürülen beyanlar göz önüne alındığında davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu … ‘e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır