Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/684 E. 2022/984 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/684 Esas
KARAR NO : 2022/984

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 23/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; taraflar arasında 26/11/2019 başlangıç tarihleri … numaralı ve 24/12/2019 başlangıç tarihli … numaralı ferdi kazalı prim iadeli hayat sigortası poliçelerinin akdedildiği, … nolu poliçenin 300 USD, … nolu poliçenin 150 USD prim ödemesinin kararlaştırıldığı, daha sonra prim ödemelerinin … nolu poliçe için 210 USD, … nolu poliçe için ise 150 USD olarak anlaşmaya varıldığı, her iki sigorta poliçesinin aylık primlerinin kredi kartından çekilmesi gerekirken 2022 yılı Ni,san, mayıs, haziran ve temmuz aylarını kapsayacak biçimde 4 aylık primlerin peşin tahsil edildiği bunun … Bank’a ait kredi kartı dökümlerinden anlaşılabileceği, bu kusurlu davranış neticesinde davacının kredi kartının bloke olduğu, bu kusurlu işlem ile alakalı yapılan başvuru üzerine yaklaşık 1 ay sonra primlerin iade edildiği ve davalının fazla meblağ çekildiği iddiasını kabul ettiği ancak iade işlemi yapılırken Nisan 2022 ayına ait belirlenen primlerin de hesaba iadesi sonucunda sanki bu tutarın davacı yanca yatırılmamış gibi bir durum ortaya çıktığı ve hatalı işlem sebebi ile prim ödemeden muaf hale dönüştürüldüğü yani tenzile düşürüldüğü ancak muaf sigorta haline dönüştürüleceği konusunda hiç bir uyarı ve ihtarat yapılmadığı, davalı yanca davacının e posta hesabına gönderilen yazıda her iki poliçenin de tenzil edildiğinin bildirildiği ancak bunun yasa ve genel şartlara aykırı olduğu, bunun davalı tarafa bildirilmesine rağmen davalı yanca ancak faiz işletilerek tenzile düşen poliçelerin eski hale getirilebileceğinin telefon kaydı ile beyan edildiği, tenzile düşülen dönemde vefat tutarının teminat altına alınmadığının da kendisine bildirildiği, durumun TTK’nın 1502 maddesinde belirtilen şarta aykırı olduğu, bunun davalının kusurlu işleminden kaynaklandığı, davacının güveninin sarsıldığı ve davalı aleyhine İzmir 6. Noterliği’nin 15/06/2022 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile durumun bildirildiği, yapılan işlemlerin yerinde olmadığının ve her iki sözleşmenin fesih edildiğinin bildirilmesinin yanı sıra birikmiş sigorta bedelleri ile yatırılan primlerin 7 gün içerisinde ticari faizi ile ödenmesinin talep edildiği, bu olaylar sebebi ile maddi ve manevi zarar görüldüğü belirtilerek her iki sigorta poli,çesine ilişkin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile biriken sigorta bedelinin iadesi ile prim ödeyerek yatırılan USD’lerin iadesine yönelik şimdilik 6.000 USD’nin fiili ödeme tarihindeki TC Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek ihtarnamenin karşı tarafa tebliğ edildiği tarihten itibaren devlet bankalarının amerikan doları ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek mevduat faiziyle birlikte davacıya ödenmesini, karşı tarafa gönderilen ihtarname gideri olan 592,27 TL’nin yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; davacı tarafın tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin davada dava şartı arabuluculuğa başvurması ve anlaşamama halinde tüketici mahkemesinde dava açması gerekirken davanın görevsiz mahkemede açıldığını bu nedenlerle dava şartı yokluğundan usulden reddinin talep edildiği, dava konusu poliçeler haricinde davacı ile 6 adet hayat sigortası olmak üzere 8 adet poliçe üzerinden ilişki bulunduğu, davaya konu poliçelerin ilişki,n bilgilendirme ve beyan sürecinden kısaca bahsedildiği ve poliçelerin davacının formda bildirmiş olduğu …@…com isimli mail adresine gönderildiği, 30 günlük cayma hakkının bulunduğu, davaya konu poliçenin ödeme planında yaşana teknik bir aksama nedeni ile kredi kartından fazla çekim yapıldığı , davacının 21/03/2022 tarihinde davalının çağrı merkezini arayarak prim indirimi hakkından faydalanmak istemesi üzerine alınan sesli onay doğrultusunda … nolu poliçedeki primin 210 USD olarak ve … nolu poliçedeki pirimin 105 USD olarak güncelendiği, Nisan vadesi ile birlikte ileriye dönük 3 aylık prim tahsilatı yapıldığı, durumun bildirilmesi üzerine fazla çekilen tutarların 27/04/2022 tarihinde davacıya iade edildiği ve hali hazırda davalı nezdinde davacı tarafa ait fazla tahsil edilmiş tutar olmadığı, taraflar arasında İzmir 6. ve kartaL 21. Noterliği ile karşılıklı ihtarnamelerin gönderildiği, davacıya gönderilen kartal 21. Noterliğinde poliçelerin yürürlükte kalması için seçenekler sunulduğu ancak dönüş yapılmaması ve prim ödemesi yapılmaması sebebi ile tenzil statüsüne alındığı buna dair aksi belirtilmekle birlikte davacıya 26/07/2022 ve 01/08/2022 tarihli ihtarnamelerin gönderildiği, kartal 21. Noterliği ihtarnamesinde iştirak kesintisinin belirtildiği ve bu sebeple ödenen primlerinin tümünün iadesinin mümkün olmadığı belirtilerek açılı davanın esastan reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin başvuru sahiplerine yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Dava dışı … Bank A.Ş.’ye, İzmir 6. Noterliği’ne yazılan müzekkerelere cevaplarının dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; dosya tarafları arasında 26/11/2019 başlangıç tarihli, aylık 300 USD prim ödemeli ve on beş (15) yıl yürürlükte kalacak şekilde … nolu ile 24/12/2019 başlangıç tarihli, aylık 150 USD prim ödemeli ve on beş (15) yıl yürürlükte kalacak şekilde … nolu Ferdi Kazalı Prim İadeli Hayat Sigorta Poliçelerinden kaynaklı sözleşmesel bir ilişki kurulduğu ayrıca davaya konu iş bu poliçelerden başka yine taraflar arasında dava konusu olmayan altı (6) adet daha hayat sigorta poliçelerinden kaynaklı bir ilişki olduğu, davaya konu … nolu poliçedeki prim tutarının 210 USD olarak, … nolu poliçedeki prim tutarının ise 105 USD olarak yeniden belirlendiği ancak taraflar arasında kararlaştırılmamasına rağmen davacının kredi kartından ileriye dönük üç (3) aylık primler çekildiği, fazla çekilen tutarların davacıya 2022 yılı Nisan ayında iade edildiği, davacı tarafça davalıya tebliğ olunan 6. Noterliğinin 16/06/2022 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sigortaların tenzil edildiği ve prim ödemeden muaf sigortaya dönüştüğünün kendilerine bildirilmesine rağmen bu doğrultuda bir talimatlarının olmadığı ve kabul edilmediği belirtilerek davaya konu her iki poliçeninde fesih edildiği ve birikmiş sigorta bedeli ile ödene tutarların iadesinin tebliğden itibaren yedi (7) gün içine istenildiği, bu ihtarnameye karşılık davalı tarafından davacıya tebliğ edildiği kabul edilen Kartal 21 noterliğinin 07/07/20322 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taleplerin kabulünün mümkün olmadığı, fazla çekilen tutarların iade edildiği, Nisan Mayıs ve Haziran aylarına ait vadeleri güncel kur üzerinden ödeyerek poliçelerin yürürlüğe alınabileceği yahut Nisan, mayıs ve haziran aylarına ilişkin ara verme hakkını kullanabileceği kabul edilmeme durumunda ise bu aylara ilişkin her biri 1,00 TL karşılanmak sureti ile ödenerek kapatılabileceğinin bildirildiği ve ayrıca poliçelerden ayrılmak istenmesi durumunda iştirak kesintisi uygulandıktan sonra primlerin iade edileceğinin bildirildiği, daha sonra davalı tarafça davacıya 26/07/2022 tarihli ve 01/08/2022 tarihli mektupların gönderildiği konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın davacı yanca İzmir 6. Noterliği kanalı ile yapılan fesih işleminin haklılık teşkil edip etmediği, davacıdan fazlaca kesilen tutarların eksiksiz iade edilip edilmediği ve davacı yanca talep konusu edilen birikmiş sigorta bedeli ile prim ödemelerinin davalıdan tahsili istemi bakımından haklı olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine yönelik açılan alacak davası yanında istem konusu edilen ihtarname giderinin davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arası uyuşmazlık yukarıda belirtildiği şekilde oluşa geldiği anlaşılmakta ise de davalı yanca görevsizlik iddiasında bulunulmakla birlikte bu hususun dava şartı olduğu ve dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerektiği kanaatine varılmakla ön inceleme aşamasına geçmeden evvel değerlendirme yapılmıştır.
Mahkemelerin görevi, dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gereken bir husustur ve 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde Kanun’un kapsam ”Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un ”Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (1) nolu bendinde ise tüketici işlemi, ”Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un 73. maddesinde ise tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar göz önüne alındığında iş bu dosya kapsamına göre taraflar arasında 26/11/2019 ve 24/12/2019 başlangıç tarihli iki adet prim iadeli (ferdi kazalı) hayat sigorta sözleşmesi bulunduğu ve uyuşmazlığın bu sözleşmelerden kaynaklandığı, her ne kadar sigorta 6102 sayılı TTK’da düzenlenmekte ise de 6502 sayılı yasanın 3/1 maddesi ile 83 maddesi göz önüne alındığında iş bu davaya konu talebin tüketici işlemi olması nedeniyle yapılacak değerlendirmenin Tüketici Mahkemeleri tarafından yapılması gerektiği anlaşılmakla açılı davanın davanın görevsizlik nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine ve karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır