Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/672 E. 2022/967 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/672 Esas
KARAR NO : 2022/967

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı 09.11.2018 tarih 6,220.80 TL fatura, 26.01.2019 tarih 751,68 TL fatura, 21.02.2019 tarih 10.774,08 TL fatura, 08.05.2019 tarih 362,88 TL fatura, 03.05.2019 tarih 26,853,12 TL fatura, 07.11.2018 tarih 9.720,00 TL fatura alacağına ilişkin müvekkilinin davalıdan toplam 51.031,16 TL alacaklı olduğunu, fatura borcunun ödenmemesi üzerine alacağının sağlanması amacıyla davalı borçlu aleyhine İzmir 21.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasındaki ihtilafın, ticari işten ve ilişkiden kaynaklandığından arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, 05/07/2022 tarihinde gerçekleşen arabuluculuk görüşmesinde uzlaşma sağlanamadığını, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak incelme, fatura ve sevk irsaliyeleri incelendiğinde borçlunun itirazının yerinde olmadığının icra takibine sırf sürüncemede bırakmak için kötüniyetli olarak itiraz ettiklerinin anlaşılacağını beyanla haksız ve dayanaksız itirazın iptalina takibin devamına, borçlunun % 20’dan aşağıda olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine ve takip tarihi itibari ile asıl alacağa işlenecek ticari faiz ile yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu bu nedenle reddinin gerektiğini, zaman aşımı itirazlarının olduğunu, müvekkilinin davacıya bir borcunun bulunmadığını, davacının icra takibine konu ettiği faturalardan müvekkilinin borçlu olmasının söz konusu olmadığını, her ne kadar müvekkilinin art niyetli olduğu ileri sürülmüşse de asıl art niyetli yanın davacı olduğunu, tüm deliller toplandığında, ticari defterler incelendiğinde maddi gerçekliğin ortaya çıkacağını, davacı yanın takipte işlemiş faiz talebinde de bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla takipden önce takibe dayanak faturalardan dolayı temerrüde düşürme söz konusu olmadığından ve ancak temerrüd halinde faizden söz edilebileceğinden davacının işlemiş faiz talebininde yerinde olmadığını, beyanla davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının usul ve esastan reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Hasan Tahsin Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, İzmir 21.İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının sistem üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alındığı ayrıca feragat yönünden davacı yanca sunulan beyan dilekçesinin dosyada bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 01/12/2022 havale tarihli feragat dilekçesinin sunulduğu ve söz konusu dilekçede tarafların sulh olduğunu bu nedenle müvekkilinin beyanları doğrultusunda davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan 05/12/2022 havale tarihli dilekçe ile davacının feragatini kabul ettiklerini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamının ileri sürülen feragat beyanı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılarak; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı, sunulan feragat beyanının Mahkememizce ön inceleme aşamasına geçmeden evvel yapıldığı göz önüne alınarak 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, feragat beyanın kapsamı ve taraf vekilleri tarafından ileri sürülen talep dilekçe içerikleri göz önüne alındığında davacı yanca yatırılan avanstan kullanılan yargılama giderlerinin ve harçların davacı üzerinde bırakılmasına, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve ancak davadan önce yapılan arabuluculuk başvurusuna yönelik ödendiği anlaşılan arabuluculuk ücretinin feragatin içeriği ile davalı yanın feragate yönelik beyanı göz önüne alındığında davalı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Harçlar Kanununun 22.maddesi uyarınca, karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL peşin harcın 1/3 ü olan 26,90-TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 496,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye artan 469,70 TL harcın talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen peşin harç tutarı ile gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan avansın 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Davalı tarafından yatırılan 100 TL gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi uyarınca DAVALI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de talep gereği davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7-Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.13/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır