Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/64 E. 2022/757 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/64 Esas
KARAR NO : 2022/757

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti müvekkiline ait olan … plakalı aracı ile 07.05.2021 tarihinde seyir halindeyken, sol taraftan gelen … plakalı araç sürücüsü …’un, müvekkiline ait araca çarptığı, çarpma neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazada müvekkiline ait olan … plakalı aracın hasar aldığı, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’un asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, davalı sigorta şirketinin, kazada kusurlu olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini tanzim eden şirket olup müvekkiline ait olan araçta meydana gelen değer kaybından poliçe limiti ile sorumlu olduğu, müvekkilinin aracında oluşan hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybının ödenmesi için …’nın maliki olduğu … plakalı aracın ZMMS yapan … Sigorta Anonim Şirketine 03.07.2021 tarihinde başvurulduğu, sigorta şirketinin, müvekkili adına 11/08/2021 tarihinde değer kaybı bedeli olarak 1.985,69 TL ödeme yaptığı, müvekkilinin aracının yeni model olup kaza tarihinde km’sinin düşük olduğu, hasar sebebiyle müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı daha fazla olup karşılanmadığından karşılanmayan değer kaybı bedelinin davalıdan tahsilinin gerektiği, müvekkiline ait aracın hasarlanması sebebiyle aracın tamiri için araç tamir servisinde uzun süre tamirde kalmış olup müvekkilinin aracını kullanmaktan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelinin davalılar … ve …’dan faiziyle beraber istenmesi gerektiği, davanın HMK 107 maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açılmış olup yapılan yargılama ve alınacak bilirkişi raporlarına göre tazminat alacakları belirli hale geldiğinde dava değerini artıracakları, değer kaybının hesaplanması için atanacak bilirkişinin Borçlar Kanunu haksız fiil hükümlerine göre hesaplanması gerektiği, trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık ‘Genel Şartlar’ın kural olarak belirleyici olmayacağı belirtilerek açıklanan nedenlerle dava konusu kazadaki kusur durumuna göre isabet eden talep edilebilir tazminat tutarının yargılama sırasında toplanan delillerle (özellikle bilirkişi incelemesi ile) aydınlanacağı dikkate alınarak HMK m. 107 kapsamı dikkate alınarak fazlaya ilişkin talep ve davaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla şimdilik; müvekkiline ait araçta oluşan bakiye değer kaybı zararına mahsuben 50,00 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte … ve …’dan müştereken ve mütelsilen faiziyle tahsiline, işbu dava nedeniyle sarf edilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta vekilince sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; dava yetkisiz mahkemede açılmış olup yetkili mahkemenin sigorta şirketinin genel müdürlüğü yerleşim yeri olan Altunizade / Üsküdar olması sebebiyle İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, davaya ilişkin delillerin taraflarına tebliğ edilmediği, delillerin taraflarına tebliğine dek cevap haklarını saklı tuttukları, müvekkili şirket tarafından davacının değer kaybı ödemesi ve maddi hasar ödemesinin hesaplamalara göre yapıldığı, davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığı, müvekkili şirketin yalnızca gerçek zarar ile sorumlu olup kaza tarihinde alınan rapora istinaden davacıya ekte sunulan raporlardan da anlaşılacağı üzere 1.985,69TL değer kaybı ödemesi ve 6.578,12 TL maddi hasar ödemesi yaptığı, yapılan ödemelerin teminat kapsamında dikkate alınması gerektiği, müvekkili şirketin yalnızca teminat limiti ile sorumlu olduğu, yapılan ödemelerin faizi ile birlikte tenzilinin gerektiği, bakiye çıkması durumunda KTK 111 gereği fahiş olmaması halinde haksız davanın reddinin gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte; kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesinin talep edildiği, zira müvekkili şirketin yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, her halükarda müvekkili şirketin ancak ZMMS Genel Şartları’nda öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceği, başvuran tarafından ileri sürülen tazminat miktarının kabul edilebilir olmadığını ve başvuru konusu taleplerin kabul edilemeyeceğini belirtikleri, mahkeme aksi kanaatte ise SBM müzekkere yazılarak söz konusu aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiği, kazanın varlığı halinde hangi bölgeden hasar aldığının önem arz ettiği, aynı bölgeden hasarlı olması halinde değer kaybı meydana gelmeyeceğinden davanın reddinin gerektiği, davacının aracının kasko sigortacısı öğrenilerek varlığı halinde müzekkere yazılarak hasar dosyasının celbinin talep edildiği, Mahkeme tarafından davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vermemek adına Sigorta Bilgi Merkezine müzekkere yazılarak kaza tarihi itibariyle davacının belirttiği araçlarının kasko şirketinin öğrenilip bu kasko şirketine ayrıca müzekkere yazılarak uyuşmazlık konusu olaya ilişkin açılan hasar dosyasını ve eksper raporunu, davacıya bir ödeme yapmış ise bu ödemelere ilişkin dekontların talep edilmesi gerektiği, bu husus bu yargılamanın esasına etki edecek olup bu durum değerlendirilmeden bir karar verilmesi durumunda davacının sebepsiz zenginleşmiş olacağı, talebi kabul etmemek üzere; müvekkili şirketin temerrüt tarihinin aşağıda belirtilen esaslara uygun olarak belirlenmesi gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle ve sair hususlar hakkındaki beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı …’ya dava dilekçesi tebliğ edilmemiş ise de adı geçen tarafından davaya cevap olarak 24/03/2022 tarihli duruşmada sözlü olarak beyanda bulunulduğu ve aynen “Olayın olduğu gün ben aracımı kendisi ile beraber çalıştığım için ve Serhat’ın arabasının bozulmasından dolayı ve acil Serhat’ın arabaya ihtiyaç duymasından dolayı o gün adıma kayıtlı olan … plakalı aracı Serhat’a kullanmak üzere verdim. Daha sonra Serhat’ın kaza yaptığını öğrendim Serhat ile diğer tarafın sürücüsü aralarında tutanak tutmuşlar olay zamanında ben orada değildim nasıl olduğunu bilmiyorum olaya benim bir dahilim yoktur benden talep edilen parayı ödeyecek gücüm yoktur aracı sigorta yaptırdım para sigortadan alınsın dedi. Cevabım budur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmadığından bu davalı yönünden davanın inkar çerçevesinde savunulduğu görülmekle dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’nın yazı cevabı, davalı asillerin tahkikat aşamasında alınan beyanları kusur ve otomotiv bilirkişisi… tarafından hazırlanan 31/05/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve davacı vekilince sunulan değer artırım dilekçesi dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 24/03/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği kusur ve otomotiv Bilirkişisi… tarafından hazırlanan 31/05/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle “davaya konu trafik kazasının oluşumunda davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün etken olduğu, davacı tarafa ait araç sürücüsünün etken olmadığı, … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle 7.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta tarafından 11/08/2021 tarihinde yapılan 1.985,69 TL’lik ödeme ile birlikte davacının karşılanmamış 5.014,31 TL değer kaybı zararının kaldığı, davacı aracın makul tamir süresinin 10 iş günü olduğu, günlük 175,00 TL olmak üzere toplam 1.750,00 TL ikame araç bedelinin olduğu ” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı sigorta şirketi vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu ve ancak taraflarca da beyan yahut itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 02/09/2022 havale tarihli değer artırım dilekçesinin sunulduğu ve davalı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, söz konusu dilekçeye karşı davalı taraflarca beyan dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde 07/05/2021 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Figen Boyacıoğlu tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, araç sürücülerince kaza tespit tutanağının tutulduğu, … plakalı aracın diğer davalı …’ya ait olduğu ve kaza tarihini kapsar biçimde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olduğu, davacı yanca KTK 97 uyarınca başvuru yapıldığı, sigorta şirketince davacıya 11/08/2021 tarihinde 1.985,69 TL tutarında değer kaybı ödemesinin yapıldığı, ayrıca 25/06/2021 tarihinde yine davalı sigorta şirketi tarafından 6.578,12 TL tutarında hasar ödemesinin yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında uyuşmazlığın; meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, söz konusu kazanın olduğu yerin tek şeritli bir yol olup olmadığı, olması halinde bunun kazaya etkisi, bu kazadan kaynaklı davacı aracının değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradığının anlaşılması halinde yapılan ödemeler göz önüne alınarak davacının bakiye değer kaybından kaynaklı tazminat alacağının bulunup bulunmadığı ve davalıların sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler sorumluluk tutarının belirlenmesi ve ayrıca davacının bu kazadan kaynaklı ikame araç yönünden zararının olup olmadığı, olduğunun anlaşılması halinde zarar bedelinin belirlenmesi ile davalı Abdullah ve davalı Serhat’tan tahsilinin mümkün olup olmayacağının mümkün ise bedelinin belirlenmesi ile istem konusu edilen bakiye değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsiline yönelik trafik kazasından kaynaklı bakiye değer kaybı ve ikame araç bedeline ilişkin açılan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına kazandırılan rapora yönelik davalı yanca itiraz edildiği görülmekle bu husus kapsamında yapılan inceleme neticesinde; itirazların bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de hali hazırda raporda karşılandığı, bir kısmının ise resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu, raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve alanında uzman bir bilirkişi tarafından hazırlandığı anlaşılmakla birlikte raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış, bu kapsamda kusur durumuna yönelik değerlendirme hariç olmak üzere her ne kadar davalı yanca yapılan itirazda değer kaybı hesaplamasının genel şartlar uyarınca yapılması gerektiği belirtilmiş ise de davaya konu kazadaki uygulanan poliçenin anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesinden sonra yapılan yasal mevzuat değişikliği (değer kaybı hesaplamasında kullanılacak olan yöntemin genel şartlar göz önüne alınarak yapılması gerektiği)’nden önce yürürlüğe girmesi nedeniyle bu yöndeki savunmanın yerinde olmadığı, davacı aracının geçmiş hasar kaydına yönelik yazı cevabı, kazanın oluş şekli ve araçtaki hasar miktarı göz önüne alındığında davacı aracının kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 100.000,00 TL, kazadan sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin ise 93.000,00 TL olduğu dolayısı ile gerçek değer kaybının her iki tutar arası fark tutarı olan 7.000,00 Tl olduğu yönündeki değer kaybının belirlenmesine esas alınan hesaplama yönteminin yerinde ve isabetli olduğu gibi gerçek zarar miktarı açısından da makul olduğu ayrıca ikame araç bedelinin belirlenmesine esas olan 10 iş günlük tamir süresi ve bu süreye karşılık gelen günlük 175,00 TL’lik ikame araç bedeline yönelik meblağın da yerinde ve kabul edilebilir olduğu anlaşılmakla davalı sigortanın bu yönlerden yaptığı savunma yerinde görülmemiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı bakiye değer kaybı zararı ile bu kaza nedeniyle uğranılan ikame araç bedelinden kaynaklı zararın tazminine yönelik olduğundan talebin haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; 07/05/2021 tarihinde davalı Serhat’ın … plaka sayılı araç ile …….semti 521/1 sokak üzerinde seyri sırasında ve havanın yağmurlu ve zeminin ıslak olmasına rağmen aracın bir anda pati çekmeye başlaması ve bu şekilde durarak geri geri kayması sonucu arka kısımları ile aynı sokak üzerinde ve aynı istikamette arkadan gelen davacı tarafından sevk ve idare edilen Figen sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol ön ve sol yan kısımlarına çarpması şeklinde meydana gelen kaza neticesinde Serhat’ın eyleminin 2918 sayılı yasanın 52/1-b bendini ihlal ettiği, Figen’in ise herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı gibi kazayı önlemek adına alabileceği bir önleminin de bulunmaması nedeniyle bu kazanın oluşumunda Serhat’ın tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu kanaatine varılmış, söz konusu kusurlu hareket neticesinde davacı aracının 7.000,00 TL değer kaybına uğramakla birlikte davalı yanca değer kaybına yönelik davadan evvel 11/08/2021 tarihinde yapılan 1.985,69 TL’lik ödemenin gerçek değer kaybı zararını karşılamadığı, yine bu kaza nedeniyle davacı aracının on iş günü süre ile tamirde kalacağı ve günlük 175,00 TL’den toplam 1.750,00 TL tutarda ikame araç bedelinden kaynaklı zararının oluşacağı ve buna dair davalılarca herhangi bir ödeme yapılmadığı, söz konusu değer kaybı ve ikame araç zararı ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu ve davalı Serhat’ın davranışının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigortanın iş bu kaza nedeniyle sorumluluk limitinin 41.000,00 TL olduğu görülmüş, davalı sigorta tarafından çeşitli tarihlerde gerek değer kaybına gerekse de hasara yönelik olarak toplamda 8.563,81 TL tutarda ödeme yapıldığı anlaşılmakla talep konusu bakiye değer kaybı tutarının bakiye limit içinde kaldığı tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracında toplamda 6.578,12 TL tutarda hasar meydana geldiği, araçtaki oluşan bu hasarın kaza ile uyumlu olduğu, davacı aracının bu kaza meydana gelmeden evvel ikinci el piyasa rayiç değerinin 100.000,00 TL olduğu, söz konusu hasar, davacı aracının geçmiş hasar kaydı ve kazanın oluş şekli göz önüne alındında davacı aracının kazadan sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin ise 93.000,00 TL olduğu ve böylece davacının bu kazadan kaynaklı aracında 7.000,00 TL tutarda gerçek değer kaybı zararına uğradığı, bu tutarın davalı sigorta tarafından genel şartlar gereği yapılan hesaplaması neticesinde davadan evvel 11/08/2021 tarihinde 1.985,69 TL’lik kısmının karşılandığı ve fakat davalı sigorta tarafından yapılan hesaplama yöntemi ile ödenen tutarın yerinde görülmediğinden bu yöndeki savunmanın doğru olmadığı kanaatine varıldığı, söz konusu bu ödemeden diğer davalıların da aynı tutarda ve aynı koşulda yararlanması gerektiği ve böylece davacının bu kazadan kaynaklı karşılanmamış 5.014,31 TL’lik değer kaybı zararının bulunduğu, yine davacı aracının bu kaza nedeniyle mevcut hasarı dikkate alındığında düzenli ve sistemli bir çalışma ile makul tamir süresinin 10 iş günü ve günlük 175,00 TL ikame araç bedeli zarar tutarının belirlenmesine yönelik bilirkişi görüşünün yerinde ve isabetli görüldüğü, bu kapsamda davacının bu kazadan kaynaklı 1.750,00 TL tutarda oluşan ikame araç zararının karşılanmadığı, söz konusu bu kazaya davalı Serhat’ın tam kusurlu eyleminin sebebiyet verdiği anlaşılmakla birlikte davalı sigortanın karşılanmamış değer kaybı tutarından 2918 sayılı yasanın 91. maddesi uyarınca, gerek karşılanmamış değer kaybı zarar tutarı ile gerekse ikame araç bedelinden kaynaklı zarar tutarından davalı Abdullah’ın aynı yasanın 85. maddesi gereği ve diğer davalının ise 6098 sayılı BK’nın 52 vd maddeleri gereği sorumluğunun bulunduğu, davalı sigortanın bakiye değer kaybı tutarından aksi iddia edilmekte ise de eksik ödeme tarihi itibariyle temerrüte düşeceği, diğer davalıların ise gerek bakiye değer kaybı gerekse de ikame araç zararından haksız fiil tarihi itibariyle temerrüte düşecekleri, … plaka sayılı aracın ticari vasıfta olduğu göz önüne alındığında taleple bağlılık ilkesi gereği davalı sigortanın bakiye değer kaybı zarar tutarından sorumluluğun avans faizi ile tahsili bakımından davacının talebinini yerinde görüldüğü anlaşılmakla birlikte açılı davanın kabulü ile 5.014,31 TL bakiye değer kaybı tutarının davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olarak takdir edilen 11/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 07/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, 1.750,00 TL ikame araç bedelinin olay tarihi olan 07/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …’dan müteselsilen tahsiline ve tahsile edilecek tutarların davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava konusu toplam tutar her ne kadar 6.764,31 TL ise de değer kaybı ve ikame araç zararından davalıların yukarıda belirtildiği şekilde sorumluluklarına hükmedildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretine de bu şekilde sorumluluk miktarına göre oranlama yapılması suretiyle aşağıda belirlenen tutarlar uyarınca hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile;
– 5.014,31 TL bakiye değer kaybı tutarının davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olarak takdir edilen 11/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 07/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 1.750,00 TL ikame araç bedelinin olay tarihi olan 07/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILAR … İLE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 462,08 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 194,51 TL (80,70 TL peşin harç ile 113,81 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 267,57 TL karar ve ilam harcının DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN (davalı sigortanın bu tutarın 198,34 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 275,21 TL (80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru ve 113,81 TL tamamlama harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.440,55 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücreti ve tercüman ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.715,76 TL’nin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN (davalı sigortanın bu tutarın 1.271,87 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 9,45 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 6.764,31 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN (davalı sigortanın bu tutarın 5.014,31 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALI … SİGORTA A.Ş.’DEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır