Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/639 E. 2023/226 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/639. Esas
KARAR NO : 2023/226

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Seferihasar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalı taraf arasında ……ZMİR adresinde bulunan … Otel/Konuk Evi/Cafe ticari işletmesi üzerinde adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, müvekkilinin bu ilişki gereği; … Otel’in (Konuk Evi/Cafe) yarı oranda ortağı ve aynı zamanda yarı oranda malik olduğunu, (…. ilçesi …….Ada …. Parsel …… Pafta) Davalı taraf ile müvekkilinin bu oteli birlikte işlettiklerini, ancak davalı taraf kurulan ortaklık ilişkisi gereği, ticari işletmenin kuruluşundan günümüze kadar elde edilen kazanç üzerinden, müvekkiline payı oranında ödeme yapmadığını, kendisini uzun süreli kazanç kaybına uğrattığını, Müvekkilinin hak ve alacaklarını tahsil etmek adına 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereği 11/11/2021 tarihinde … arabuluculuk numaralı ve … büro dosya numaralı zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunduklarını, Arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlanması ve aynı zamanda müvekkilinin mağduriyetinin artarak devam etmesi hasebiyle işbu alacak davasını ikame etme zorunluluğumuz hasıl olduğunu, davalının, işletme üzerinden elde edilen kazançtan, otelin ve işletmenin yarı oranında maliki ve ortağı olan müvekkiline payı oranında ödeme yapmadığını, müvekkilinin ortaklık ilişkisinde; otelin kuruluşundan bu zamana kadar yapılan giderlere ve zararlara payı oranında katılmasına rağmen hiçbir şekilde kazanç elde edemediğini, davalının adeta müvekkilini iyiniyetini kullanarak onu kandırmış, müvekkilin ekonomik gücünü ve sosyal çevresini kullanarak kendisine haksız kazanç elde ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile öncelikle müvekkilin mağduriyetinin önüne geçmek adına davalının tespit edilecek tüm hesaplarına ve varlıkları üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, müvekkilimizin yarı oranda maliki ….ilçesi … … Ada … Parsel… Pafta) ve yarı oranda ortağı olduğu … Otel işletmesinin kuruluşundan itibaren elde ettiği kazancın tespitine, işletmenin tespit edilen kazancı üzerinden müvekkilimizin yarı payı oranında elde edeceği fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL kazanca işleyecek ticari faizle birlikte taraflarına ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; Mahkemelerin görevine ilişkin kuralların 6100 sayılı HMK.nın 1. Maddesi gereğince kamu düzeninden olması nedeniyle re’sen dikkate alınmasını ve sonuçta Mahkememizin görevsizliğine ve davanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, … Otel/Konuk Evi/Cafe olarak faaliyette bulunulan yerin mülkiyetinin ½ hisselerle davacı ve davalı müvekkilne ait olduğunu, bu husus zaten tapu kayıtlarıyla da sabit olduğunu, ancak, davacı ile davalı müvekkilinin birlikte satın aldıkları … Kale içinde bulunan taşınmaz satın alındığı tarihte harap bir köy evi olduğunu, evin satın alınmasından sonra taraflarca birlikte kapsamlı inşaat ve restorasyon işleri yapıldığını, davacı tarafın da dava dilekçesinde inşaat ve restorasyon işleri ve o aşamada yapılan harcamalarla ilgili herhangi bir iddiası ve talebi bulunmadığını, esasen bu aşamada bir ortaklığın da söz konusu olmadığını, davacı ve davalı müvekkili birlikte satın aldıkları harap köy evini yine birlikte ve adeta yeniden inşa ettiklerini ve yaptıkları yatırımın değerini müştereken arttırdıklarını, tarafların yapımı tamamlanan binanın işletme haline dönüşmesi için yapılması gereken masrafları, satın alınması gereken eşyaları, bunların nasıl ve hangi imkanlarla satın alınacağını ve sonrasında bu işletmenin fiilen kimler tarafından ne şekilde yürütülebileceği, işin başında kimin veya kimlerin olabileceği, işletme statüsünün ne şekilde olabileceği konusunu aralarında görüştüklerini, müvekkilinin uzun yıllardır birlikte olduğu, Nathalie HeleneJeanine’nin de katılımıyla binanın dekorasyonunun yapıldığını, gerekli eşyaların satın alınması ve işletmenin de birlikte yürütülmesi konusunda mutabık kaldıklarını, Bu mutabakat gereğince birlikte hareket eden üç kişinin eşit maddi katkıları ve çabalarıyla halen … Otel/Konuk Evi/Cafe olarak faaliyette bulunulan işletme mevcut haline getirilmiş ve 26.07.2018 tarihinde açılışı yapıldığını, taraflar arasında yazılı bir ortaklık sözleşmesi bulunmadığını, Ancak anlaşmaları, işletmenin üç ortaklı olarak yürütülmesi elde edilecek kazancın eşit oranlarda paylaşılması ve zarar edildiğinde de zararın yine üç kişi arasında eşit olarak üstlenilmesi şeklinde olduğunu, Yapılan tadilatlar ve dekorasyonla zaten çok iyi bir hale getirilen binanın bundan sonra da iyi bir şekilde işletilmesinin taşınmazın değerini arttıracağı bu değer artışının da sadece taşınmaz malikleri olan davacı ve davalı müvekkilimizin kazancı olacağı düşünüldüğünü, Bu nedenle de üçüncü kişi …’nin binanın satın alınmasından işletmenin açılışına kadar olan dönemde sarf ettiği emek, binanın dekorasyonunun yapılması ve işletme için gerekli eşyaların satın alınmasına olan maddi katkıları ile işletmede ağırlıklı olarak bilfiil çalışacak olması da dikkate alınarak taşınmaz için kira tahakkuk ettirilmemesi konusunda da mutabık kalındığını, Davacının Fransız vatandaşı olması, Türkiyede ikametinin ve çalışma izninin olmaması, diğer ortak …’nin de Fransız vatandaşı olmas ve çalışma izninin olmaması karşısında otelin işletmesi resmiyette müvekkili adına tescilli olan ve başka bir ortağı olmayan … Turizm Gıda Tekstil Fotoğrafçılık İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenildiğini, Halen de bu şirket işleten olarak görünmektedir. İşletmenin faaliyete başlayabilmesi ve faaliyetini sürdürebilmesi için ilgili mevzuatın gerektirdiği tüm yükümlülükler, SGK, Vergi kayıtları, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı vs. gerekli tüm kayıt ve evraklar hep müvekkil adına tescilli … Turizm Gıda Tekstil Fotoğrafçılık İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi üzerine olduğunu, İşletme için yapılan harcamaların faturalı olanları da yine aynı şirket adına olduğunu, Tüm bu hususlar gerek şirket kayıtları gerekse, Vergi, SGK ve Belediye kayıtları ile sabit olduğunu, Bu husus davacı tarafından da işin başından beri bilinmekte olup zaten aksinin kabulü hayatın olağan akışı içerisinde kabul edilemediğini, vergi levhası ve işyeri açma çalıştırma ruhsatı da işyerinde asılı olduğunu, Basit Yargılama Usulüne tabi davada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Delillerin İkamesi başlıklı 318. Maddesine ve iddianın genişletilmesi yasağına dair 319. Maddesine aykırı olarak dosyaya sunduğu 21.09.2022 tarihli dilekçesi ve içeriğinde yer alan hususların da kabul edilmediğini, İddianın genişletilmesine ve yeni delil ikamesine muvafakatinin bulunmadığını, tüm işletmenin adına gerçekleştirildiği … Ltd. Şti. tarafından karşılanan, personel ve sair işletme giderleri ile vergi, KDV, SGK ödemeleri dahil yapılan harcamalar düşüldükten sonra işletmeden elde edilen kazanç yukarıda belirtilen tarihlerde ve miktarlarda üç kişi arasında mutabık kalındığı gibi bölüştürülmüş olup davacının herhangi bir kazanç payı alacağı bulunmadığını, açıklanan ve yargılama aşamasında anlaşılacak nedenler karşısında, öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, yargılama sonucunda da haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Seferihisar Mal Müdürlüğü, Seferihisar Tapu Müdürlüğü, İzmir Vergi Dairesi, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü, İstanbul Vergi Dairesi yazı cevapları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalı arasındaki adi ortaklık sözleşmesi nedeni ile davacının ortaklıktan elde edilen kazanç üzerinden davalıya ödeme yapmadığı iddiası ile açılan ortaklıktan elde edilen kazancın davalıya ortaklık payı oranında ödenmesine yönelik alacak davasıdır.
Dava Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 15.03.2022 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla açılmış ve Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.05.2022 tarih 2022/143 Esas 2022/234 Karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun ….03.2005 tarihli kararı gereğince İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerine yargı alanının Seferihisar İlçesi’ni de içine alacak şekilde genişletildiği nedeniyle dosyanın usulden reddi ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair Görevsizlik kararı verildiği, Görevsizlik Kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen dosya Mahkememizin … Esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkemelerin görevi 6100 Sayılı HMK’da dava şartı olarak düzenlenmiştir ve dava şartları yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davalının bilanço usulüne göre defter tuttuğu bu nedenle tacir olduğu, davacının ise herhangi bir vergi mükellefiyetinin bulunmadığı, ayrıca ticaret siciline kayıtlı ticari işletme olmadığı, bu nedenlerle davacının tacir olmadığı, bu sebeple davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ayrıca davanın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan dava olduğu, adi ortaklığın 6098 Sayılı TBK’da düzenlendiği, bu nedenle de davanın mutlak ticari dava olarak da nitelendirilemeyeceği açılan davanın ticari dava olmadığı, bu nedenle davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmakla dava ticari dava olmadığından asliye ticaret mahkemesinde açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, açılan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ve dilekçeler aşaması İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde tamamlandığı göz önünde bulundurularak kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, Görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 23/03/2023

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.