Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/624 E. 2022/587 K. 29.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/624
KARAR NO : 2022/587

DAVA : İtirazın İptali (Faturadan kaynaklı alacağın tahsili)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Tüketici Mahkemesine hitaben … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası üzerinden 04/03/2022 tarihinde açılan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin muhtelif tarihli faturalarda belirtilen hususlarla alakalı davalı derneğe spor malzemeleri satışı gerçekleştirdiğini, ancak bedelin tahsil edilemediğini, alacağı temin amacı ile davalı aleyhine … İcra dairesinin …/… sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı derneğin haksız ve kötü niyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmak amacı ile takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, fazlaya iliş haklarının saklı kalmak kaydı ile itirazın 38.806,20-TL lik kısmına ilişkin itirazın iptaline, yasal faizi ile birlikte devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli yapıldığından alacak likit olduğundan davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Adı geçen Mahkemece ileri sürülen iş bu davaya yönelik olarak 04/03/2022 tarihli ve …/…karar sayılı ilam ile davanın tüketici işleminden kaynaklı olduğu belirtilerek Urla ilçesinin İzmir Büyükşehir belediyesi sınırları içine alındığı, Urla ilçesinde müstakil Tüketici Mahkemelerinin bulunmadığı, bu nedenle görevsizlik kararı verilerek dosyanın İzmir nöbetçi Tüketici mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaati ile görevsizlik kararı verildiği ve kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Talep üzerine dosyanın yapılan tevzisi üzerine iş bu dava konusu edilen uyuşmazlığın İzmir … Tüketici Mahkemesinin …/… esas sırasına kaydının yapıldığı, adı geçen Mahkemece yapılan değerlendirme neticesinde 15/04/2022 tarih ve …/… karar sayılı ilam ile Davalı, esasen spor kulübü olup tabi olduğu mevzuat hükümleri çerçevesinde zorunlu olarak dernek olarak teşekkül etmiş ise de tüketici olarak kabulüne imkan tanınmayacak şekilde mesleki amaçlarla hareket ettiğinden, kişisel kullanımın ötesindeki spor malzemesi alım satımına dayalı taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna göre tüketici işlemi olarak kabulü mümkün görülmeyerek davacı tarafından dava dilekçesi ile doğrudan doğruya tüketici mahkemesi sıfatı ile iş bu davanın açılması nedeniyle ortada kararının esasta gönderme ( devir ) kararı niteliğinde olması nedeniyle olumsuz bir görev uyuşmazlığı bulunmadığı da belirtilmek suretiyle görevli Mahkemenin İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın yeniden … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya yeniden kendisine gelen … Asliye Hukuk Mahkemesince …/… esas sayılı dosya üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde 03/06/2022 tarihli ve …/… karar sayılı ilam ile bu sefer davanın ticaret işleminden kaynaklı olduğu belirtilerek İzmir … Tüketici Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı ilamıyla davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunun belirtildiği, bu hali ile mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla şeklindeki kanaat ile davaya bu sefer İzmir Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğine karar verilerek yeniden görevsizlik kararı verildiği ve kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki anlatılan dava sefahati neticesi dosya tevzi edilmekle Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
Davaya dayanak icra dosyasının Uyap sistemi üzerinden dosyaya eklenmekle yapılan incelemesinde davacı tarafından davalı aleyhine iki adet toplam bedeli 51.056,20 TL bedelli faturadan takip öncesi ödenen 2.000,00 TL’nin mahsubu ile 49.056,20 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının ” 26/06/2018 Tarihli FATURA BEDELİ 32.071,60 TL ve 10/02/2019 Tarihli FATURA BEDELİ 18.984,60 TL” olarak belirtildiği, davalı tarafça yetkili icra müdürlüğü belirtilmeksizin hem icra müdürlüğünün yetkisine hem de geniş anlamda borca itiraz dilekçesinin sunulması üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İcra dosyasına ilişkin yukarıda yapılan açıklama ile birlikte dava dilekçesinin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde davalı derneğe takibe konu edilen fatura içeriklerine göre yapılan spor malzemeleri satışından kaynaklı bir kısım ödeme haricinde başkaca ödeme yapılmadığı belirtilerek alacağın tahsili bakımından açılan takibe yapılan itirazın iptali istemine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşamasının yukarıda belirtilen yargılama sefahati açısından henüz tamamlanmadığı anlaşılmakla bu hususta herhangi bir işlem yapılmadan evvel ve uyuşmazlığın belirlenmesine geçmeden evvel taraflar beyanı alınmaksızın dosyanın dava şartlarının dosya üzerinden de değerlendirilebileceği anlaşılmıştır.
Şu aşamada görev ile ilgili bir takım hususlardan bahsedilmesinin yerinde olacağı değerlendirilmekle Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Bahse konu yasanın 11. maddesinde ticari işletme tanımının yapıldığı ve 12 vd maddelerinde ise tacir ve tacir sayılanlara yönelik düzenlemeler yapıldığı, somut uyuşmazlığı ilgilendirmesi bakımından Tüzel Kişiler başlıklı 16. Maddede aynen “(1) Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar. (2) Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.” şeklinde düzenleme bulunduğu görülmüştür.
Az yukarıda da belirtildiği gibi bir davaya Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılabilmesi için davanın ya mutlak ya da nispi nitelikte bir ticari dava olması gerekir. Buradan hareketle iş bu davanın mutlak ticari davalardan olmadığı tespit edilmekle nispi ticari dava olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; davacı tarafın gerçek şahıs olduğu bu hususta tacir olup olmadığının tespiti için araştırma yapılması gerektiği muhakkak olsa da davalı tarafın … … olması nedeniyle tacir olmadığı (Yargıtay 11. HD’nin 2007/14025 esas ve 2009/2820 karar sayılı, 2014/17679 esas ve 2014/18607 karar sayılı ilamları, İstanbul 18. HD’nin 2018/1731 esas ve 2018/1059 karar sayılı ilamı, Yargıtay 5. HD’nin 2021/9226 esas ve 2021/11932 karar sayılı ilamı) kanaatiyle davacı yan yönünden tacir araştırmasının yapılmasına gerek görülmeden uyuşmazlığın nispi ticari davalardan da olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar göz önüne alınarak yapılan değerlendirme neticesinde; her ne kadar yine yukarıda belirtilen sefahat kapsamından iş bu uyuşmazlığa yönelik dava dosyası Mahkememizin görevli olduğu belirtilerek yapılan tevzisi üzerine yukarıda belirtilen Mahkememiz esasına kaydı yapılmış ise de uyuşmazlığın mutlak ya nispi nitelikte ticra davaya sebebiyet vermediği için Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılmasının yerinde olmayacağı ayrıca ortada tüketici niteliğinde bir işlem de bulunmadığından yine Tüketici Mahkemesince bu husustaki değerlendirmenin de yerinde olduğu ve nedenle Tüketici Mahkemeleri tarafından da görülüp sonuçlandırılmasının yerinde olmayacağı kanaatiyle esasen her ne kadar görevsizlik kararı verilmiş ise de uyuşmazlığın genel Mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinin kabulü ile bu nedenle iş bu davanın görevsizlik kararı veren … Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmesine rağmen görevsizlik kararı ile uyuşmazlığın Mahkememiz önüne gelmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla karşı görevsizlik kararı verilmesi gerektiği değerlendirilmekle davayı görmeye Mahkememiz görevli olmayıp … Asliye Hukuk Mahkemesi (Görevsizlik kararını veren) görevli olduğundan davanın görevsizlik nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davayı görmeye Mahkememiz görevli olmayıp Urla Asliye Hukuk Mahkemesi (Görevsizlik kararını veren) görevli olduğundan davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde yargı yeri belirlenmesi (olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi) için dosyanın re’sen İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3- Karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararına göre görevli mahkemenin belirlenmesine,
4- Yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda görevli mahkemece nihai kararda değerlendirme yapılmasına,
5- Dair dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır