Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/618 E. 2022/586 K. 27.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/618
KARAR NO : 2022/586

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 27/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasına ilişkin yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının ihale yolu ile davalı belediyenin makine bakım onarım hizmetini aldığı ve buna ilişkin sözleşme ikame edilerek toplam hizmet bedeli olarak 124.490,00 TL’ye anlaşıldığı, davalı tarafça 04/01/2022 tarihinde 25.408,86 TL tutarında ve 16/03/2022 tarihinde 10.000,00 TL tutarında olmak üzere toplam 35.408,86 TL tutarında ödeme yaptığı, başkaca bir ödeme yapılmadığı, bu hususa yönelik davalı tarafa Karşıyaka …Noterliğinin 14/04/2022 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği, davalı yanca 20/04/2022 tarihli sunulan cevabi yazıda ödemenin yapılacağının belirtilmesine rağmen ödemenin yapılmadığı, davacı tarafça bunun üzerine davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/…Esas sayılı dosya üzerinden takip başlatılması üzerine açıklanan sebepler göz önüne alındığında davalının yaptığı itirazın haksız olduğu, ödeme yapılacağının beyan edilmesine rağmen herhangi bir ödemenin yapılamadığı belirtilerek yapılan itirazın iptali ile takibin devamının yanı sıra alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
UYAP sistemi üzerinden İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/…Esas sayılı dosyasının incelenmesinde mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 95.046,58 TL asıl alacak ve 3.075,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 98.122,57 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının “15/11/2021 tarihli fatura 124.490,00 TL” olarak belirtildiği, davalı yanca borca geniş anlamda yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davamız, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklı başlatılan takibe davalı yanca yapılan itirazın iptali istemine yöneliktir.
Öncelikle dava şartlarından olan görev konusu değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Eldeki dava bakımından yapılan inceleme neticesinde her ne kadar davacı tarafından yukarıda belirtilen gerekçeler ile davalı aleyhine iş bu dava açılmış ise de davalı tarafın 5018 sayılı kanunun 1 nolu cetvelinde yer almakta olduğundan tacir olmadığı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Somut olayda davacı tarafça bakiye cari hesap doğuran hususun davalıdan alının ihale sonucu eksik ödemeden kaynaklandığı belirtilmekle davacı beyanına göre ihalenin doğrudan davalı tarafça yapıldığı belirtildiği göz önüne alındığında, davalı yan ticari işletmesi ile ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı, kaldı ki davacı taraflar doğrudan davalı Belediyeyi hasım göstermek suretiyle dava açtığından esasen bu hususta da bir araştırma yapılmasının gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle mevcut uyuşmazlık yönünden ortada mutlak nitelikte bir ticari dava olmadığı gibi, nispi nitelikte bir ticari dava da bulunmamaktadır. İş bu davanın Mahkememizde görülmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmekle genel Mahkemelerin görevli olduğuna kanaat getirilmiş ve bu nedenle davanın görevsizlik nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bu dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde dosyanın resen ele alınarak yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır