Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/606 E. 2022/942 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/606 Esas
KARAR NO : 2022/942

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 22/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının, Aydın ili Kuşadası İlçesi, … ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki inşaatların mimar olarak, proje yapım ve sorumluluğunu üstlendiği, devam eden konut yapı projesinde, Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün yapmış olduğu denetimlerde tespit edilmiş olan, inşaat aşamasında imalattan kaynaklanan değişikliklerin davacı tarafından proje tadilatı olarak belediyeye sunulduğu, Tadilat Projelerinin, Kuşadası Belediyesince 20.08.2019 tarih ve …-1/ …-2/ …-3/ …-4/ …-5 ile 21.02.2020 tarih ve 65 / … ruhsat numaralarıyla ruhsatlandırıldığı, (E blok 20/08/2019 tarihinde …-5 ruhsat numarasıyla ruhsatlandırılmışken daha sonra 21/02/2020 tarihinde havuzda yapılan tadilat ile birlikte havuz ruhsatıyla birleştirildiği ve … ruhsat numarasıyla yeniden ruhsatlandırıldığı) ayrıca proje bütünlüğü açısından Kuşadası Belediyesi tarafından Statik, Elektrik ve Tesisat projelerine ilişkin olarak talep edilen ek bilgi belge ve proje tadilatlarına ilişkin dokümanların ilgili proje müelliflerine hazırlatıldığı, davacı tarafından organize edildiği, düzenlendiği ve tadilat ruhsatlarının kesilmesinin sağlandığı, söz konusu tadilatlara ilişkin davalı tarafından proje hizmetleri karşılığı olarak davacıya herhangi bir ödemede bulunulmadığı, Aydın ili Kuşadası İlçesi, … ada 1 parselde devam eden inşaatta müvekkilinin gerçekleştirdiği hizmet ve işlerin tespiti ile birlikte, davacıya ödenmesinin talep edildiği, davacının, Aydın ili Kuşadası İlçesi, … ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki inşaatların mimari proje yapım ve sorumluluğunu üstlendiği gibi aynı zamanda kooperatifin üyesi konumunda olduğu, davacının sorumlu ve görevli mimar olarak dava konusu inşaatın, bütün tadilat ruhsatlarında imzasının bulunduğu, görev ve sorumluluklarından hiçbir şekilde, yerine getirmekten imtina etmediği ancak karşılığını hiçbir şekilde davalıdan alamadığı, davalı tarafından İzmir 20. Noterliği
… yevmiye numaralı 30/03/2022 tarihli ihtarnamesi ile, yüklenici firma tarafından inşaatın yağılması aşamasında B Blok su basman imalatlarının hatalı yapıldığı bunun üzerine Belediye tarafından inşaatın mühürlendiği, hatalı imalatlar nedeniyle statik projesinde tekniğine uygun tadilat yapılarak giderilmiş olup yeniden inşaat ruhsatının düzenlenmesi gerektiği, kooperatifin bütün sorumluluklarını yerine getirdiği ancak sorumlu ve görevli mimar olarak ruhsat için imza gerektiği, ısrarla görevin yerine getirilmediği bu nedenle ihtarname ile birlikte ihtarnamenin tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde imzaya davet edildiği, ilgili ihtarın, davacının mimarlık mesleğinin görev ve sorumlulukları ile ilgisinin bulunmadığı, işbu nedenle cevaben ihtarlarını içerir İzmir 38. Noterliği 06/04/2022 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamenin davalı tarafa gönderildiği, cevaplar verildiği ve yapılan işlerin bedelinin talep edildiği ancak herhangi bir dönüş alınmadığı, ilgili ihtarda, gönderilen ihtarname ile davacının aynı zamanda malik sıfatına haiz olması nedeniyle mülkiyet hakkından kaynaklı olarak “muvafakatname” verebilmek için üyesi olduğu kooperatife bulunduğu telkin ve tavsiyelerin, “kooperatif aleyhine haksız ve yersiz davranış” ve “kooperatifi baskı altına almaya çalışmak” olarak itham edilmesinin son derece kötü niyetli olduğu, bu durumun keşidecinin mimarlık mesleğinin görev ve sorumlulukları ile ilgisi bulunmadığı, kooperatifin alt yüklenici firma ile anahtar teslimi anlaştığı ve fakat sonra bu sözleşmeyi delerek başka alt yükleniciler ile bazı iş kalemlerini yaptırdığı, iş teslim alınmadan, keşif ya da tespit yapılmadan, karşı taraf ile “borç-alacak” ilişkisi kesilmeden inşaata devam edildiği ve yine kooperatifin haksız duruma düşürüldüğü, alt yüklenici firmanın 2018 yılından itibaren yaptığı imalatlara ilişkin hakediş talebinde bulunulduğu, Kooperatif yönetiminin ise keyfiyet ile 4 (dört) yılı aşkın bir süredir beklettiği, bugüne kadar kooperatifin kötü yönetiminin, üyelerini de maruz bıraktığı ve mağdur ettiği, hukuksuz uygulamaları daire sahibi olmak isteyen her bir üyeyi borç batağına sürüklediği, bu hukuksuzlukların giderilmesinden sonra muvafakatname vereceğini keşideci yönetime şifahi olarak bildirmiş olmasına rağmen yönetimin bunu “baskı altına almaya çalışmak” olarak değerlendirdiği, talebin keşideci tarafından belirtilen hukuka aykırılıkların giderilmesinin ardından yerine getirileceğinin cevaben bildirildiği ve detaylı olarak açıklanan proje tadilatlarının; kat planlarında, strüktürel elemanlarda, dış cephede ve çatı uygulamasında tadilatları kapsadığından “kapsamlı tadilat” olarak değerlendirildiği, Mimarlar Odası’nın En Az Hizmet Bedeli hesaplamalarına göre asgari tutarın kat ve kat üstünde olan tadilatların söz konusu olduğundan bu bedellerin TMK iyiniyet ilkesi gereği ilgili bedelin ödenmesinin talep edildiği, davalı tarafından herhangi bir dönüş alınamadığı ancak bu bedelin müvekkili tarafından asgari olarak talep edilmiş olup Mahkemece alınacak rapor ile müvekkilinin sorumlu mimar olarak gerçekleştirdiği bütün işlerin tespitinin talep edildiği, müvekkili tarafından gerçekleştirilmiş Proje tadilatlarının dava dilekçesinde detaylı olarak açıklandığı, açıklanan nedenlerle davacı tarafından gerçekleştirilen imzasının bulunduğu bütün işlerin bedelinin tespiti ile birlikte davalı tarafından karşılanmasının talep edildiği, zira davalının, davacıya hiçbir şekilde ödeme yapmadan tamamlanmış projeleri kullanarak davacının proje üzerindeki mali haklarına da zarar verdiği, bu hususta davacının, dava hakkını saklı tuttuğu, taraflar arasında herhangi bir yazılı eser sözleşmesi bulunmasa da bütün bu projelerin müvekkili tarafından yapıldığı, imza yetkisine sahip olduğu davalının İzmir 20. Noterliği … yevmiye numaralı 30/03/2022 tarihli ihtarnamesi ile kabulünde olduğu, sözleşme mevcut olmadığından TBK 481. maddesi kapsamında önceden kararlaştırılmamış olan eser bedeli söz konusu olduğundan davacı tarafından gerçekleştirilen bu işlerin bedellerinin Mimarlar Odası’nın tarifesine göre belirlenmesi gerektiği, Kooperatif tacir olduğundan, basiretli bir tacir olarak hareket etmesi gerektiği, uyuşmazlık gereği … Arabuluculuk büro numaralı ve … Arabuluculuk dosya numaralı dosya üzerinden arabuluculuk yoluna başvurulduğu fakat davalının usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen katılım sağlamadığı, bu nedenle anlaşma sağlanamadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle HMK 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin Aydın ili Kuşadası İlçesi, … ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde üzerinde yapmış olduğu proje işlerinin ve bedellerinin tespiti ile birlikte şimdilik 1.000,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın, müvekkili kooperatife ait binaların tadilat projelerini yapmış olduğunu iddia ederek dava açtığı, davacının açmış olduğu bu davada Ticaret Mahkemesi görevli olmayıp İzmir Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, müvekkili kooperatifin, yapacağı konutların projesini yapmak üzere projeci mimar … ile sözleşme yaptığı ve bu sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiği, proje müellifinin sözleşmeden sonra yapı denetim şirketinde görev alması nedeniyle, kendisinin yapmakla yükümlü olduğu geri kalan işleri davacı …’ın yapacağını, eksikleri tamamlayacağını bildirdiği ve davacının da bu sorumluluğu üstlendiği, bu nedenle davacı müvekkili kooperatifin mimari proje işlerini yükümlendiği, davacı tarafından yapıldığı öne sürülen tüm tadilatların sözleşme yapılmış olan … sorumluluğunda olup imzalanmış olan sözleşmede belirtilmiş ücrete dahil olduğu, bu nedenle; yapılmış olan tadilat projelerine ayrıca bir bedel ödenmediği, davacının bir bedel talep edecekse bu bedeli işi devraldığı …’den talep etmesi gerektiği, zira, kooperatifle yapılmış bir sözleşmenin tarafı olmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Son Tutanak aslı, Kuşadası Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Kordon Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Bornova Vergi Dairesi’nin yazı cevabı, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabı dosyamız arasındadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; mahkememiz davacısı tarafından Aydın ili, Kuşadası ilçesi, … ada, 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki inşaatların mimar olarak proje yapım ve sorumluluğunu üstlendiği, bu kapsamda söz konusu taşınmaz üzerindeki tadilatlara dair davalı tarafından proje hizmetleri karşılığı davacıya bedel ödenmediği belirtilerek proje işlerinin ve bedellerinin tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak şartıyla davalıdan alacak talep etmesine karşılık davalı yanca kooperatifin yapacağı konutların projesini yapmak üzere projecisi mimar … ile sözleşme yapıldığı ve bu sözleşme gereği yükümlülüklerin yerine getirildiği, proje mükellefinin sözleşmeden sonra yapı denetim şirketinde görev alması nedeni ile kendisini yapmakla yükümlü olduğu geri kalan işlerin davacının yapacağı ve bu kapsamda davacının sorumluluğu üstlendiği, davacı tarafça yapıldığı belirtilen tüm tadilatların …’in sorumluluğunda olup imzalanan sözleşmede belirlenmiş ücret dahil olduğu, bu nedenle davacının talebini …’e yönetmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında Mahkemece yapılacak inceleme ve değerlendirmenin dosya tarafları arasında davacının iddia ettiği gibi eser sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, bulunduğunun anlaşılması halinde davaya konu hizmet ve işlerin neler olduğu ve davacının yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği bu kapsamda davacıdan talebinde haklı olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine yönelik dava olduğu ve inceleme ve değerlendirmenin bu kapsamda yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arasındaki uyuşmazlık yukarıdaki şekilde belirlenmiş ve ancak davalı tarafça bahse konu eser sözleşmesi yönünden muhatabın kendisi olmadığı belirtilmiş ise de bu hususa yönelik inceleme ve değerlendirme yapmadan evvel dosyanın dava şartı noksanlığının bulunup bulunmadığı bakımından ele almak gerektiği kanaatine varılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Yukarıdaki belirilen husus kapsamında somut uyuşmazlığın değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar davacı yanca mahkememiz nezdinde iş bu dava açılmış ve davalı yanca husumet itirazında bulunulmuş ise de öncelikle dava şartları bakımından dosya ele alınmış bu kapsamda mahkememiz davacısının dava tarihi itibari ile tacir olmadığı anlaşılmış, dava şartlarının da dava tarihi itibari ile bulunması gerektiği göz önüne alınmak sureti ile ortada mutlak nitelikte bir ticari dava bulunmadığı ve mahkememiz davacısının tacir olmadığı göz önüne alındığında nispi nitelikte bir ticari davanın da olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılarak davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddi ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır