Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/575 E. 2023/64 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/575 Esas
KARAR NO : 2023/64

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 07/03/2022 tarihinde davacı …’in maliki olduğu … plakalı araç ile davalı sigorta şirketine zmms poliçesi ile sigortacısı olduğu, sigortalısı (dava dışı) el osman iletişim sanayi ticaret limited şirket’ne ait … plakalı araç maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, bu kazanın oluşumunda … katılım sigorta a.ş’nin sigortalısı olan … plakalı araç 0100 kusurlu olduğu, kusura ilişkin ihtilaf bulunmadığı, kaza tespit tutanağı ekspertiz raporu, dosyada yer alan araç fotoğrafları ile diğer ekli belgelerden görüleceği üzere müvekkile ait araç ciddi şekilde hasar aldığını, iş bu kaza nedeniyle davacının aracında değişim, onarım ve boya yapılmış parçalar bulunduğunu, İşbu kaza nedeniyle davacı aracında meydana gelen hasar tazminatının, eksperti ücretinin karşılanması amacıyla davalı sigorta şirketine 30/03/2022 tarihinde başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından, 20/04/2022 tarihinde 9.443,00-TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını ancak yapılan bu ödemenin dava dilekçesi ekinde sunduları ekspertiz raporundan görüleceğini, davacının zararını karşılamaya yeterli olmadığını, davacının zararlarının karşılanması amacıyla zorunlu dava şartı olan arabuluculuk müessesine başvurulduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL bakiye hasar tazminatı, 440,78 TL ekspertiz ücreti, 1.350,00 TL arabuluculuk ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın 07.03.2022 tarihinde gerçekleşen kazada hasarlanan … plakalı aracının hasar bedelini davalı şirketten talep ettiğini, davanın “hmk 107. md. gereği belirsiz alacak davası” olarak nitelendirilmesi halinde ise davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde dava konusu aracın hasarına ilişkin davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulünü talep ettiklerini, HMK m:107 gereği davanın ” belirsiz alacak davası” olarak açılabilmesi için alacağın değerinin belirlenmesinin mümkün olmaması gerektiğini, Ancak davacıya aracındaki hasar sebebiyle alınan eksper raporu alındığını ve ödeme yapıldığını, davacının zararının bilebilir durumda ve alacağın değeri bilinebilir durumda olduğunu, davacının davayı belirsiz alacak davası olarak ikamet etmesinde hukuki yararı bulunmadığını İşbu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini belirterek davanın reddini, her halükarda davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı, Türkiye Noterler Birliği’nin yazı cevabı, … Katılım Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, kusur ve otomotiv bilirkişisi … tarafından hazırlanan 12/12/2022 havale tarihli rapor ve davacı vekili tarafından sunulan 15/12/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 24/11/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur ve otomotiv bilirkişisi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davacının aracının bu kaza nedeni ile hasara uğrayıp uğramadığı uğramış ise davacı yanca yapılan ödeme göz önüne alındığında davalının hasarının karşılanıp karşılanmadığı ve yine ekspertiz ücreti talebinin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesine yönelik hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 12/12/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “07/03/2022 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün etken olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 12.883,24 TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 20/04/2022 tarihinde 9.443,00 TL ödeme yaptığı, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 3.440,24 TL olabileceği görüş ve kanaatine varılmakla birlikte bahse konu … plaka sayılı aracın sigorta ekspertiz rapor ücretinin 440,78 TL (KDV Dahil) olabileceği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince hem bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin hem de davanın miktar itibariyle ıslah edildiğine ilişkin dilekçenin sunulduğu, davalı vekilince beyan yahut itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 15/12/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin talep ve dava haklar saklı tutularak başlangıçta belirtilen 100,00 TL dava değerinin arttırarak toplam 3.440,24 TL bakiye hasar bedelinin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilinin talep edildiği, davalı yana tebliğine rağmen herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; 07/03/2022 tarihinde ………… tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araç ile … tarafından sevk ve idare edilen ………….plakalı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kaza neticesinde araç sürücülerince kendi aralarında kaza tespit tutanağının tutulduğu, … tarafından kullanılan aracın kaza tarihi itibariyle davalı yana ZMMS’li olduğu, Şerif tarafından kullanılan aracın ise Mahkememiz davacısına ait olduğu, dava açmadan evvel sigorta şirketine KTK 97 uyarınca başvuru yapıldığı, başvurunun 31/03/2022 tarihinde başvuruda bulunulduğu, davalı nezdinde açılan hasar dosyası kapsamında 20/04/2022 tarihinde davacı yana 9.443,00 TL tutarında hasar ödemesinin yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; bahse konu kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti bu kaza nedeni ile davacı aracında hasar oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise hasar tutarının belirlenmesi ile davacı yanca yapılan ödemenin hasarı karşılayıp karşılamadığı, karşılamadığının anlaşılması halinde bakiye miktarın tespiti ile davalının tespit edilecek tutardan sorumlu olup olmayacağı, talep edilen hasar tespiti ekspertiz ücretinin davalıdan talebi bakımından davacının haklı olup olmadığı hususlarının tespit ve değerlendirilmesine yönelik trafik kazasından kaynaklı açılan bakiye hasarın ve ekspertiz ücretinin tahsiline yönelik maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflarca esasen bilirkişi raporuna karşı herhangi bir itirazda bulunulmamış ise de nihai kusur takdirinin Mahkememizde olduğu anlaşılarak raporun ara kararı karşıladığı, raporun denetime elverişli ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği anlaşılmış ve bu nedenle raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyanın yapılan kontrolünde davalı yanın iş bu davaya konu sorumluluğa esas poliçe limitinin 50.000,00 TL olduğu yukarıda belirtildiği gibi davalı yanca toplamda 9.443,00 TL ödeme yapıldığından ıslaha konu edilen miktar göz önüne alındığında sorumluluk limitinin tükenmediği tespit edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı bakiye hasar bedeline yönelik zararın tazminine yönelik olduğundan talebin haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; 07/03/2022 tarihinde dava dışı … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın İzmir İli Karabağlar İlçesi 4279 sokak üzerinde seyri ile (T) şeklindeki 4274 sokak kavşağına gelerek girişi yaptığı sırada aracın sol ön ve yan kısımları ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın ön kısımları ile çarpışması çarpması ile oluşan trafik kazasında …’nun kavşağa girerkenki seyri sırasında dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne vermediği, trafik düzeni ve güvenliği açısından aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uyarlamadığı, görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadığı, kavşağa geldiğinden durup öncelikli geçiş hakkına sahip soldan gelen araç var ise kontrol edip kavşağa girmesi gerekirken böyle yapmayıp doğrudan durmaksızın mevcut hızıyla kavşağa giriş yaptığı ve diğer araç sürücüsüne öncelikli geçiş hakkını vermediği ve böylece kazanın oluşumuna neden olduğu bu hali ile davranışlarının 2918 sayılı yasanın 57/1-a ve söz konusu yasa yönetmeliğinin 109-b) 8 bendini ihlal ettiği, Şerif’in ise kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği anlaşılarak bu kazanın oluşumunda davalı yana ZMMS’li araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacı yan araç sünücüsünün ise kusursuz olduğu kanaatine varılmış, araçta bu kazadan kaynaklı toplamda 12.883,24 TL hasar oluştuğu sabit olmakla önceden yapılan ödeme göz önüne alındığında zararın tam olarak karşılandığı, söz konusu hasar ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu ve dava dışı …’nun davranışının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracının ön kısımlarında ve mekanik aksamlarında araç gövdesinde sökülebilir ve takılabilir parçalarda hasar oluştuğu ve aracın rapordan da anlaşılacağı üzere bir takım parçalarının değiştirildiği ve yine bir takım parçalarının onarıldığı ve bu kapsamda aracın yedek parça, işçilik ve KDV dahil toplamda 12.883,24 TL hasara uğradığı, bu kazanın oluşumunda davalı yana ZMMS’li araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacı yana atfedilebilecek kusurun bulunmadığı, davalı tarafça davacı hasarına yönelik olarak 20/04/2022 tarihinde 9.443,00 TL ödemede bulunulduğu anlaşılmakla birlikte davacının bu kazadan kaynaklı karşılanmamış 3.440,24 TL’lik bakiye hasardan kaynaklı zararının olduğu her ne kadar davalı yanca ödeme yapılmakla birlikte sorumluluğun tükendiği belirtilmiş ise de davalı sorumluluğunun orjinal yedek parça, işçilik ve KDV dahil iskontosuz zararın tazminine yönelik olduğu ve ancak söz konusu ödemenin bu niteliklere sahip olmadığı kanaatine varılarak bu anlamdaki savunmaya itibar edilmediği bu nedenle davalı yanın 2918 sayılı yasanın 91. maddesi gereği sorumluluğunun bulunduğu, davalının eksik ödeme ile temerrüte düşeceği ve kazaya karışan araçların hususi vasıfta olmaları nedeniyle talebe konu alacağa ilişkin yasal faiz talep edilebileceği ayrıca iş bu tahkikat neticesinde davacı aracında karşılanmamış zarar olduğu anlaşıldığından ve davacı tarafından davadan evvel bu anlamda eksper raporu temin edildiğinden eksper ücretinin tahsili bakımından da davacı talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı bakiye 3.440,24 TL hasar bedelinin davalı yanın temerrüt tarihi olarak takdir edilen 20/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle ayrıca vekalet ücreti talep edilmiş ise de 6325 sayılı yasadan kaynaklı arabuluculuk yönünden vekalet görevi nedeniyle verilen hizmetin vekil ile asil arasındaki avukatlık hizmeti nedeniyle belirlenen ücrete mahsus olduğu ve bu nedenle ücretin asil tarafından karşılanması gerektiği, bu tutarın iş bu davada verilen hizmet ilgi tutularak talep edilmesinin mümkün olmadığı kanaatiyle davacı vekilinin AAÜT 16/2 c gereği vekalet ücret talebinin yerinde olmadığına ve bu nedenle davacı yanın talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; davayı konu trafik kazasından kaynaklı bakiye 3.440,24 TL hasar bedelinin davalı yanın temerrüt tarihi olarak takdir edilen 20/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 235,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 139,46 TL (80,70 TL peşin harç ile 58,76 TL ıslah harcınan oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 95,54 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 220,16 TL (80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru ve 58,76 TL ıslah harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.264,25 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama gideri ile 440,78 TL hasar tespit ekspertiz ücretinden oluşan toplam 1.925,19 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 375,75 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 3.440,24 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– AAÜT 16/2 c gereği talep edilen arabuluculuk vekalet ücret talebinin REDDİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Dilek Güngör’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında ileri sürülen feragat beyanı içeriği göz önüne alındığında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip…
e-imza
¸

Hakim….
e-imza
¸