Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/574 E. 2023/572 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/574 Esas
KARAR NO : 2023/572
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalı-borçlu şirket aleyhine İzmir …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibi sebebiyle davalıya 7 örnek ödeme emri gönderildiği, davalı-borçlu şirketin 22.03.2022 tarihli dilekçesi ile, alacaklı müvekkiline herhangi bir borcunun olmadığını belirtilerek borcun tamamına, faizine ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği, davalı-borçlu şirketin işbu itirazı neticesinde İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinin durdurulduğu, davalı-borçlu şirketin aleyhine başlatılan icra takibine yapmış olduğu itirazın; haksız, mesnetsiz, kötüniyetle, müvekkilinin alacağının tahsilini zorlaştırdığı ve geciktirmek amacıyla yapıldığı, öyle ki; davalı-borçlu şirketin itirazında borcu olmadığını beyan etmiş olmasına rağmen takip konusu faturanın ödendiğine ilişkin bir belge, makbuz, dekont vs. Sunamadığı, davalı-borçlu şirketten icra takibine ve davaya konu fatura alacağına ilişkin olarak ödeme alamayan müvekkilinin, davalı-borçlu şirket aleyhine ilgili icra takibini başlattığı, davadan önce 11.04.2022 tarihinde İzmir Arabuluculuk Bürosuna dava şartı arabuluculuk başvurusu yapıldığı ancak tarafların arabuluculuk görüşmelerinde de olumlu bir sonuçla ayrılamadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle, davalı-borçlu şirketin icra takibine yapmış olduğu haksız, mesnetsiz, kötüniyetli itirazının iptaline ve icra takibinin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı-borçlu taraftan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı-borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada davacı …’ın tacir olmadığı, bu nedenle dava konusu edilen alacak talebinde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı, huzurdaki davada görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, bu nedenle usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın öncelikle görevsizlik sebebiyle reddinin talep edildiği, davacı tarafın davaya konu ettiği alacağı için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile borcun sebebini “17.01.2022 tarihli cari hesap dökümü ve 4 adet fatura 6978,94 TL” göstermek suretiyle davalı müvekkili şirket aleyhine icra takibine giriştiği, davalı müvekkili şirket adına iş bu usul ve yasaya aykırı icra takibine karşı 22.03.2022 tarihinde itiraz edildiği, dava konusu edilen faturaların davalı müvekkili şirkete tebliğ edilmediği, davacı tarafın İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 17.01.2022 tarihli Cari Hesaptan ve 4 adet faturadan bahsettiği ancak haricen icra dosyasından alınan ve uyapta ekli olan takip dayanağı belgeler incelendiğinde görüleceği üzere takip konusu faturaların; 17.01.2022 tarih ve 2492,95 TL bedelli, 29.12.2021 tarih ve 558,90 TL bedelli, 15.12.2021 tarih ve 1.404,09 TL bedelli, 03.12.2021 tarih ve 5822,34 TL bedelli faturalar olduğu, oysa ki takip konusu yapılan cari hesap dökümünde bu tarihteki faturalara yer verilmediği, aynı zamanda fatura tutarlarının da birbirinden farklı olduğu, davacının dava dilekçesinde belirttiği faturanın davalı müvekkili tarafından kasten ve kötü niyetle ödenmediği ve itiraz edildiği yönünde iddialarının kabulünün mümkün olmadığı, davacı tarafın da kabul ettiği üzere tarafların ticari ilişkilerindeki alacak ve borçlarını cari hesap şeklinde tuttuğu, davacı tarafın ve davalı müvekkilinin 2022 yılı cari hesap dönemi 31.12.2022 tarihi itibariyle kapanacak olup ve bakiye tutarın 2023 yılı cari dönemine devredeceği, tarafların gerek ticari ilişkileri gerekse cari hesap dönemi 2022 yılı için de devam ettiğ, davacı tarafın tamamen kötü niyetle devam eden bir cari hesap dönemi bitmeden borç veya alacak miktarı kesinleşmeden davalı müvekkili aleyhine icra takibi başlattığı, davacı tarafın tamamen kötü niyetle, huzurdaki davayı ikame ettiği belirtilerek açıklanan nedenlerle, haksız yersiz, usul ve yasaya aykırı davanın; görevsizlik itirazımızın kabulü ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise cevapları doğrultusunda esasen dahi davanın reddi ile takibinde ve davasında haksız ve kötü niyetli olan davacı alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dahi davacı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyanın Uyap örneği, Ticaret Sicili ve Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevapları, SGK’ya yazılan müzekkere cevabı, taraf kayıtlarının incelendiği şekilde SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 21/06/2023 tarihli rapor dosyamız arasındadır.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 17/01/2022 tarihli cari hesap dökümü ve 4 adet faturadan oluşan toplam 6.978,94 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız takip başlatıldığı, davalı yanca geniş anlamda yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce taraf kayıtlarının incelenmesine yönelik dosyanın bilirkişiye tevdisi üzerine taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilen SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 21/06/2023 tarihli raporun incelenmesinde özetle; davacı yanın 2021 ve 2022 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığ,ı davacının 2021 yılına devir alacak bakiyesinin 12.452,77 TL olduğu, davalı aleyhine 2021 yılında çeşitli faturalar tanzim edildiği ve mutabakat gereği 29.792,65 TL’lik 31/12/2021 tarihli alacak kaydı ile davacının 2022 yılına devir bakiyesinin 4.485,99 TL olduğu, 2022 yılında 2.492,95 TL fatura düzenlendiği bu yıla ilişkin davalı yan ödemesi olmamakla birlikte takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.978,94 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı kayıtlarının incelenmesinde ise 2021 ve 2022 yılı kayıtlarının açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu, 2021 yılına devir bakiyesine göre davalının davacıdan 17.339,57 TL alacaklı olduğu, devamında davacı tarafça düzenlenen faturaların davalıda kayıtlı olduğu, 2022 yılı devir bakiyesinin 4.486,30 TL olduğu, bu yıl davacı tarafça 2.492,95 TL davalı aleyhine fatura tanzim edildiği tespit edilerek takip tarihi itibariyle davalının davacıya 6.979,25 TL tutarında borçlu olarak gözüktüğü, gönderilen faturalarda teslim alan kısmının … isimli şahıs olduğu ve bunun SGK hizmet listesine göre davalının sigortalı çalışanı olduğu yönünde yapılan değerlendirmelere yönelik kanaat belirtildiği görülmekle rapora karşı davacı yanca beyanda bulunulduğu, davalı tarafça ise itirazlarda bulunulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yukarıda belirtildiği şekilde başlatılan ilamsız takibe yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın takibe konu faturaların davalı yana tebliğ edilip edilmediği, davalı yanın faturadaki mal ve hizmeti alıp almadığı, davacının cari hesap dökümü alacağının faturaya ilişkin olup olmadığı, olduğunun anlaşılması halinde faturanın muhatabına yahut içeriği ürün ve hizmetin muhatabına teslim edilip edilmediği, edilmiş ise yapılan ödemelerin olup olmadığı, var ise miktarının tespiti ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, bu kapsamda davalı yanın icra dosyasına yaptığı itirazının haklılık teşkil edip etmediğinin tespiti ile taraflarca istem konusu edilen icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yanca kazandırılan rapora itirazlarda bulunulmuş ise de ileri sürülen itirazlarda cari hesabın 2023 yılında da halen devam ettiği yönünde beyan içeriğinin kazandırılan rapor ile birlikte değerlendirildiğinde 2022 yılına ilişkin Ocak ayında davacının davalıya düzenlediği faturadan başka her iki taraf nezdinde de başka fatura kaydının olmadığı, şekli olarak devir bakiyesi yıllara göre gözükmekte ise de Ocak ayındaki bu tarihten sonra da taraflar arasında başka bir münasebetin olmadığı buradan hareketle cari hesabın fiili olarak kesildiği dolayısıyla davalının bu hususa yönelik savunmasının yerinde olmadığı gibi alacağın takibe girişildiğinin ve cari hesap yanında takip talebi ekinde 4 adet faturadan bahsedildiği anlaşılmakla sırf bu faturaların istenebilmesi yönünden cari hesap ilişkisinin devam etmesinin esasen herhangi bir öneminin bulunmadığı değerlendirilmekle bu anlamda yapılan itirazların yerinde olmadığı, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 6.978,94 TL alacaklı olmakla birlikte davalı kayıtlarına göre davalının davacıya 6.979,25 TL borcu olmakla söz konusu faturaların da her iki taraf nezdinde kayıtlı olduğu göz önüne alındığında alacak iddiasına dayalı davacının cari hesap ve faturadan kaynaklı olarak ticari defter ve kayıtların uyumlu olduğundan buna dair itirazların da yerinde görülmediği, taraf kayıtlarında devir bakiyesi farklı ise de ödemeye yönelik iddianın ispatının davalı tarafta olduğu, kendi kayıtlarına göre davacıya borcun bulunduğu ancak bunun kabul edilmediği yönündeki itirazı da yerinde görülmemiştir.
Yine her ne kadar davacının takip talep dayanağında alacağın cari hesap ve toplam 4 adet faturaya dayalı olarak belirtildiği göz önüne alındığında davacı kayıtlarına göre 31/12/2021 tarihinde mutabakat gereği açıklamalı ve sadece davacı kayıtlarında görülen 29.792,65 TL’lik ödeme yapılmakla birlikte cari hesaptan 4.485,99 TL alacak kaldığı ve 2022 yılındaki davacının davalı aleyhine düzenlediği 2.492,95 TL ve alacak toplamının toplamda 6.978,94 TL’ye ulaştığı, 6098 sayılı BK’nın 102. maddesi göz önüne alındığında 31/12/2021 tarihindeki kaydın 2021 yılına devir ile birlikte bu yıla ilişkin davacının davalı aleyhine düzenlemekle birlikte davalıdan talep edilebilecek yani davacının talep hakkı olduğu ilk fatura tarihinden itibaren bu alacağın hesaplanması gerektiği ve böylece cari ilişkinin devamındaki süreçte 4 adet faturanın 10/12/2021 tarihli faturanın bakiyesi 20/12/2021 tarihli fatura, 30/12/2021 tarihli fatura ve 17/01/2022 tarihli faturalardan oluştuğu göz önüne alındığında talebin esasen söz konusu faturalar ve 10/12/2021 tarihli faturanın bakiyesi özelinde değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla bahse konu tüm faturaların her iki taraf nezdinde de kayıtlı oldukları anlaşılmakla bu faturalardan dolayı alacak iddia etmesinde hukuki yararının bulunduğu, davalının yapılan ödemeleri göz önüne alındığında davalının 2021 ve 2022 yılına ilişkin herhangi bir ödemesi kendi kayıtlarında da gözükmediğinden bu kapsamda davalı savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dosya tarafları arasında ticari bir münasebetin bulunduğu, davacının takibe dayanak alacak iddiasının cari hesap ve toplam 4 adet faturaya dayandırıldığı göz önüne alınmakla az yukarıda da bahsedilen 10/12/2021 tarihli fatura bakiyesi ile diğer faturalardan kaynaklı olarak davacının davalıdan alacaklı olduğu, bu alacağın davacı nezdinde 6.978,94 TL olarak gözükmesine rağmen davalı nezdinde 6.978,25 TL gözüktüğü ancak davacının talebinin kendi kayıtlarında olan tutar kadar olduğu ve taleple bağlı kalınması gerektiği anlaşılmakla davalı yanın icra dosyasına yaptığı itirazın haklılık teşkil etmediği buradan hareketle davacının alacak iddiasının yerinde olduğu gibi iddiasını ispatladığı kanaatine varılmakla açılı davanın kabulü ile İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe yönelik davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin 6.978,94 TL alacağın tahsili bakımından devamına, hükmedilen alacak tutarı olan 6.978,94 TL’ye takip tarihinden itibaren %15,75 oranından fazla olmamak üzere reeskont avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu ve her iki taraf nezdinde de kayıtlı olduğu göz önüne alındığında yasal şartları oluştuğu anlaşılmakla buna dair davacı talebinin de ayrıca kabulü ile hükmedilen tutarın %20’si olarak hesaplanan 1.395,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe yönelik davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin 6.978,94 TL alacağın tahsili bakımından devamına,
– Hükmedilen alacak tutarı olan 6.978,94 TL’ye takip tarihinden itibaren %15,75 oranından fazla olmamak üzere reeskont avans faizi uygulanmasına,
– Hükmedilen tutarın %20’si olarak hesaplanan 1.395,75 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 476,73 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 119,46 TL (84,57 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 34,89 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 357,27 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 165,27 TL (84,57 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 2.577,75 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 2.743,02 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 362,25 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 6.978,94 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Duygucan Yazıcı Yıldız’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.13/09/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı