Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/560 E. 2023/206 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/560
KARAR NO : 2023/206

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ : 17/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde, davacının davalı şirkette % 3,75 oranında hissedar olduğunu, şirketin müdürler kurulu başkanının şirketin büyük ortağı … olduğunu, müdürlerin ortaklar … iken büyük ortak …’un … payından … payını …’ye devrederek davacı ve kızı …’nin oyları karşısında yönetim kurulunun ibrasını sağlamayı amaçladığını, bu şekilde muvazaalı ve inançlı işlem yaptığını, söz konusu hisse devrine ilişkin şirket onayının şirketin 29.04.2022 tarihli genel kurulunun 3 nolu gündem maddesi ile alındığını, her ne kadar TTK ve ana sözleşme itibarı ile oy oranları bakımından görünüşte bir ihlal yok ise de, içeriği itibarı ile söz konusu payın devrinin yönetimin ibrasının sağlanmasını amaçladığını, bunun hisse senedinin devir bedelinin düşük gösterilmesi ile de açık olduğunu ileri sürerek, devrin onaylanmasına ilişkin 29.04.2022 tarihli genel kurulun 3 nolu gündem maddesi ile alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının şirketin işleyişini engellemeye çalıştığını, kendisinin özel harcamalarını şirketten karşılattığını ve sonu gelmez isteklerde bulunduğunu, devrin yasaya ve ana sözleşmeye uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış iptali istenen genel kurul kararı, davalı şirkete ilişkin sicil evrakları, şirket ana sözleşmesi, şirket pay devrine ilişkin sözleşme incelenmiştir.
Davalı şirketinin 29/04/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3 nolu gündem maddesi ile şirket ortaklarından …’un 96000 paya isabet eden 2.400.000,00 TL itibari değerinden 4000 paya isabet eden 100.000,00 TL itibari değerdeki hissesinin şirket ortaklarından …’ye devredilmesinin 24.000 olumsuz oya karşılık 136.000 olumlu oy ile oy çokluğu ile kabulüne ilişkin karar olduğu, bu karara hissedarlar …ve … kayyımının red oyu verip muhalefet ettikleri anlaşılmıştır. Pay devri sonrasında şirket ortaklık yapısının …’un 92.000 pay, …’un 16.000 pay, …’nin 28.000 pay, …’nin 6.000 pay, …’nin 18.000 pay olduğu anlaşılmıştır.
Bornova 3. Noterliğinin 20/04/2022 tarihli … yevmiye nolu limited şirket pay devri sözleşmesi ile …’un davalı şirketteki 4.000 payının 100.000,00 TL bedelle …’ye devrettiği, devrin 29/04/2022 tarihli genel kurul kararı ile onaylandığı anlaşılmıştır.
TTK 595. maddesinde “(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir. (2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir. (5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır. (6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir. (7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
TTK 620. maddesinde “Kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Şirket ana sözleşmesinin payların devri başlıklı 14.maddesinde “Herhangi bir ortak hissedarlar kurulunun %51’inin olurunu almadan hisselerinin bir kısmını veya tamamının satamaz devredemez hariçten ortak alınması ortaklara kurulunun kararı ile mümkündür. Ortaklardan birisi hissesinin kısmen veya tamamen diğer ortağa satabilmesi ortaklar kurulu kararı ile olur. Ortaklardan birinin vefatı halinde şirket, varisleri ile devam eder. TTK 520 ve 521 maddeleri hükmü saklıdır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davaya konu edilen şirket ortaklarından …’un … payından … payının Bornova 3. Noterliğinin 20/04/2022 tarihli limited şirket pay devri sözleşmesi ile …’ye devrinin davalı şirketin 29/04/2022 tarihli olağanüstü genel kurulunda 3 nolu gündem maddesi ile oylandığı, devrin 24.000 olumsuz oya karşılık 136.000 olumlu oy ile kabul edildiği belirlenmiştir. Bahsi geçen genel kuruldaki oylama TTK 595 maddesine ve oy oranına ilişkin TTK 620 maddesine uygun olduğu gibi ana sözleşmenin 14. maddesine de uygundur. Dolayısıyla devrin onaylanmasında Türk Ticaret Kanununun hükümleri ile ana sözleşmenin 14. maddesine aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı devrin muvazaa ve inançlı işlem içerdiğini yönetimin ibrasının sağlanması amacı taşıdığını bu yönüyle dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek devrin onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının iptalini talep ettiklerini bildirmiştir.
Mülkiyet ana yasa ile güvence altına alınmış bir haktır. Kişiler mülkiyetlerinde bulunan varlıklarını, diledikleri bedelle diledikleri kişiye saikleri ne olursa olsun devretme hakkına sahiptir. İstisnalar dışında 3. kişiler mal varlığının devrine ilişkin işlemin geçerli sayılmamasını isteme hakkına sahip değildir. Ancak o mal varlığı üzerinde hak iddia edenler devrin muvazaalı olduğundan bahisle böyle bir talepte bulunma hakkına sahip olabilirler. Davacının devre konu hisse üzerinde hakkı söz konusu değildir. O halde davacının mülkiyet hakkını sınırlama getirir şekilde yasa ile ve ana sözleşme ile ortaya konulan şartları sağlanmış devrin geçersiz sonuç doğuracak şekilde, devre izin veren genel kurul kararının iptali isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı ancak, ileri sürdüğü gibi yönetimin ibrasının söz konusu olması halinde ve ibranın genel kurul kararlarının iptali şartlarını taşıması halinde söz konusu genel kurul kararının iptal davası açma hakkına sahiptir. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan ancak sarf edilmeyip artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilleri ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2023

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip…
e-imza