Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/552 E. 2023/198 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/552 Esas
KARAR NO : 2023/198

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taşımacılık hizmeti vermekte olup davalı-borçlu ile arasında taşıma ilişkisinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, borçlu şirketin müvekkilinden taşıma hizmeti aldığı, hizmete ilişkin fatura kesildiği, müvekkilinin davalı-borçludan 23.12.2020 ile 15.02.2021 tarihleri arasında düzenlenen 10 adet faturadan kaynaklanan toplam 488,55-TL asıl alacağının bulunduğu, bu alacağa istinaden davalı aleyhine İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlunun takibe, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, İzmir Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğu ve … Başvuru Numarası ve … Arabuluculuk Numarası ile 21.01.2022 Tarihli uzlaşma sağlanamadığına yönelik tutanak tanzim edildiği, davalı-borçlunun icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde itirazını ispatlayacak hiçbir belge ortaya koymadığı, bu sebeple davalının yapmış olduğu herhangi bir maddi olguya dayanmayan itirazın kabul görmesinin mümkün olmadığı, davalı aleyhine başlatılan icra takibinde 2021 yılında(takip tarihi) ticari avans faizinin % 16,75 olup bu oran üzerinden takip başlatıldığı, faiz oranına itirazın bu nedenle yerinde olmadığı, davalı/borçlunun İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 488,55-TL asıl alacak yönünden devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunan davalı/borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine ve ayrıca HMK 329. maddesi gereği kötü niyetli davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeni ile müvekkil tarafça ödenmesi gereken vekalet ücretini de ödemesine karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne, yazılan müzekkereye cevap verildiği, İzmir 23.İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyasının sistem üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alındığı, ayrıca feragat yönünden davacı yanca sunulan beyan dilekçesinin dosyada bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 08/12/2022 havale tarihli feragat dilekçesinin sunulduğu ve söz konusu dilekçede tarafların haricen anlaşmış olduklarından bu anlaşma doğrultusunda davadan feragat ettiklerini, tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili Mahkememiz 16/03/2023 tarihli celsesinde; haricen anlaşma nedeniyle davadan feragat etiklerini, taraflar arasında protokol düzenlediğini, bu nedenle feragat nedeniyle davanın değerlendirmesini talep ettiklerini beyan etmiş, taraflarca elektronik ortamda imza altına alındığı belirtilen 07/12/2022 tarihli imzasız protokole ilişkin belge suretini dosyaya ibraz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının İzmir 23.İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmakla birlikte sunulan feragat beyanı kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamının ileri sürülen feragat beyanı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılarak; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı, 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve yine davacı yanın feragat kapsamı ile duruşma sırasında alınan beyanı ile sulh protokolü göz önüne alındığında vazgeçme nedeniyle icra inkar tazminat talebinin reddi yönünde değerlendirme yapılmakla birlikte feragat kapsamı ve feragate teşkil eden ve dosyaya sunulan tarafların imzalarını içermeyen şekildeki protokol beyanı ve davalı yanın feragat yönünde herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmakla protokolün değerlendirmesi yapılmaksızın feragat beyanı kapsamında yargılama giderlerinin ve harçların davacı üzerinde bırakılmasına ve yine davadan önce yapılan arabuluculuk başvurusuna yönelik ödendiği anlaşılan arabuluculuk ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
-Davacı yanın feragat kapsamı ile duruşma sırasında alınan beyanı ile sulh protokolü göz önüne alındığından vazgeçme nedeniyle icra inkar tazminat talebinin reddine,
-Davacı yanın 6100 sayılı HMK’ nun 329 .maddesi gereği talebinin feragat içeriği ile bu kapsamda alınan beyanı göz önüne alındığında reddine,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına, 99,20 TL bakiye harcın DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen peşin harç tutarı ile gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan avansın 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Soner Gürbüz’ e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
5-Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸