Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/54 E. 2022/50 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/54 Esas
KARAR NO : 2022/50

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018

BİRLEŞEN Ödemiş …. ASHM’NİN … ESAS VE … KARAR SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/11/2021 tarihli, … Esas … Karar sayılı gönderme kararı üzerine dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde; davalının maliki bulunduğu … plakalı kamyon araç davacı şirket nezdinde … nolu 22/09/2010/2011 dönemi için ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı bulanan çöp kamyonu olarak kullanılan dava konusu araç … idaresinde iken çöp kamyonunun arkasında ayakta seyahat eden görevli …’nin dengesini kaybederek araçtan düştüğünü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davacı şirkete sunulan raporlar ve kaza tespit tutanağı doğrultusunda aktüerya rapor alındığını, mağdur …’ye 9.720,00 TL tazminat ödendiğini, Sigorta Poliçe Genel Şartları ve Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalı ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin ağır kusuru bulunduğundan ve yolcu taşınmaya elverişli olmayan bir araçta yolcu taşınması nedeniyle kaza meydana geldiğininden davacı şirket tarafından karşı tarafa ödenen tazminatın rücu hakkı bulunduğunu belirterek 9.720,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Ödemiş …. ASHM’nin … Esas sayılı dosyasına davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle, davalının maliki bulunduğu … plakalı kamyon araç davacı şirket nezdinde … numaralı 22/09/2010/2011 dönemi için ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı şirket ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan ve çöp kamyonu olarak kullanılan dava konusu araç 27/05/2011 tarihinde sürücü … idareside iken … istikametiden … Caddesinde takiben seyrederken … Anadolu Lisesi Bahçesinde bulunan çöpleri atmak için sağa döndüğü sırada çöp kamyonu arkasında ayakta seyahat eden görevli … dengesini kaybederek araçtan düşmüş ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında yaralanan daav dışı görevli … müvekkil şirkete başvuruda bulunarak uğradığı zarara ilişkin tazminat talep ettiğini, davacı şirket nezdinde açılan dosyada mağdur …’ye 9.720,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödendiğini, ödenen bu miktarın yolc taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınmazı ve kazanın ağır kusura dayalı olarak rücusuna ilişkin davalı işletme aleyhine tarafımıza Ödemiş ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, iş bu dava dosyasının halen derdest olduğunu belirterek iş bu dosyanın taraflarının dava konusu olayın ve ödeme yapılan mağdurun aynı olması sebebi ile Ödemiş ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dsyası ile birleştirilmesini, 36.447,45 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından asıl dava dosyasına sunulan 20/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle zamanaşımı definde bulunulduğu, müvekkili Belediyenin kusurlu olmadığı, dava dışı …’nin çöp kamyonunda yolcu değil işçi olarak bulunduğu, faiz başlangıcına ve türüne itiraz edildiği, davalının sorumlu olmadığı belirtilerek davanın reddinin talep edildiği görülmüştür.
Tahkikatın devamı sırasında yukarıda belirtilen gerekçeler ile Ödemiş …. ASHM’nin … Esas sayılı dava dosyasında verilen 02/12/2019 tarihli ve … Karar sayılı ilam ile Mahkeme dosyasının asıl dava dosyası olan Ödemiş …. ASHM’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve Mahkemenin … Esas sırasına kayıtlı dosyanın esasının kapatılmasına karar verilmiştir.
Birleşen dava dosyasının da içerisinde olduğu şekilde asıl dava dosyasında mahallinde keşif yapıldığı, ilgili Belediye’ye müzekkereler yazıldığı, tanıkların dinlenildiği ve tahkikatın devamı sırasında adı geçen Ödemiş …. ASHMnce … Esas sayılı dosyası üzerinden … Karar sayılı ilam ile HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile dosyanın İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine devrine karar verilmiş, dosyanın yapılan tevzisi üzerine Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Ödemiş …. ASHM’nin … Esas ve … Karar sayılı ilam ile esas ve birleşen dava dosyasının Mahkememize devrine şeklinde bir karar verilmiş ise de dosyanın ve birleşen dava dosyasının incelenmesinde taraflar arası uyuşmazlığın ticari bir uyuşmazlık olduğu anlaşılmış ve ancak belirtilen devir kararının esasen gönderme kararı olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, Mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde her ne kadar az yukarıda bahsedilen HSK kararı dayanak yapılmış ise de Mahkeme gerekçesine, yukarıda bahsi geçen Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararı karşısında iştirak edilmemiş, davayı görmeye görevsizlik kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu dolayısı ile gönderme kararı veren Mahkemenin bu nedenle yargılamaya devam ederek ve değerlendirme yaparak uyuşmazlık yönünden bir karar vermesi gerektiği, benzer bir hususta İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas ve … karar sayılı istinaf ilamı ile yine aynı dairenin … esas ve … karar sayılı sayılı istinaf ilamlarında da tabi hakim ilkesinden bahsedilerek HSK kararından evvel açılan davalara davanın açıldığı hal ve koşullar üzerinden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği dolayısıyla Ödemiş …. ASHM’ce yapılan değerlendirmenin yerinde olmadığı, uyuşmazlık yönünden Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla dava dosyasının gönderme kararını veren Ödemiş …. ASHM’ne gönderilmesine oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6 Hukuk Dairesine tevdine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2- Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdine,
3- Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
4- Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi. 20/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır