Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/531 E. 2022/863 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/531 Esas
KARAR NO : 2022/863

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kauçuk ve plastik üzerine firma kurma ve çalıştırma üzerine danışmanlık yaptığını, bu kapsamda dava dışı …Metal San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kuruluşu, işleyişi, ödemeleri ile birebir ilgilendiğini ve davalı şirkete de birçok hizmet verdiğini, verdiği bu hizmetler sebebiyle müvekkiline, davalı şirkete ait … plakalı Nissan Juke model aracın devredileceğinin taahhüt edildiğini, çünkü hem davalı şirketin hem de ….Ltd Şti. nin ortağı ve yetkilisinin aynı olup … olduğu, ancak aracın müvekkiline devredilmediğini, 2021 yılının sonlarında da muvazalı icra takibi başlatıldığını, araç üzerine yakalama çıkartılarak aracın müvekkilinin evinin önünden çekici ile götürüldüğünü, ancak müvekkilinin gerek Nissan Juke model araç için gerekse davalı şirketin işleri için kendi cebinden birçok harcama yaptığını, yapılan bu harcamaları defalarca geri istenilmesine rağmen iade edilmediğini, davalı şirketin sebepsiz zenginleştiğini, ancak karşı tarafın müvekkilinden yıllarca hizmet almasına rağmen bu ödemeleri müvekkiline geri ödemediğini, müvekkkilinin defalarca alacağını talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, karşı tarafın sebepsiz olarak zenginleştiğini, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, yapılan takibe itiraz üzerine arabuluculuğa başvurulmuş, ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkiline ve karşı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar, BA-BS formları, banka kayıtları incelendiği takdirde de haklılıklarının ortaya çıkacağını, bu nedenle karşı tarafın borcu olmadığına yönelik yaptığı itirazın yersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun mal kaçırma girişimlerinin varlığından dolayı müvekkilinin alacağınının teminat altına alınması için davalının menkul, gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, davanın kabulü ile davalı/borçlunun İzmir 13. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesine, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle ve alacak likit olduğundan karşı tarafın %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 22/06/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin İhtiyati Haciz talebinin, alacağın cari hesaptan kaynaklı olduğu ve bu nedenle alacağın yargılamayı gerektirmesi, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemesi nedenleriyle reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında herhangi bir iş/danışmanlık sözleşmesi bulunmadığını, birkaç tane maile dayanarak taraflar arasında iş/danışmanlık ilişkisinin kabul edilmesi mümkün olmadığını, … plakalı aracın davacıya devri gerektiğine dair iddiaların mesnetsiz olduğunu, davacının eski eşi … tarafından yapıldığını iddia ettiği ödemeleri de talep ettiğini, müvekkili şirketin dava dışı …’na herhangi bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafın eski eşi tarafından yapılan ödemelerin iadesini talep hakkının da bulunmadığını, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin olarak sunulan bir kısım banka dekontlarında hiç bir açıklama bulunmadığını, davacının haksız bir şekilde işgal ettiği aracı müvekkiline hiçbir bedel ödemeden senelerce kullandığını, davacı tarafın bu hususu dava dilekçesinde ikrar etmiş olduğunu, eldeki davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ancak karşı dava müessesesinin tabi olduğu usuli kurallar gereği karşı davayı ikame etmek zorunda kaldıklarını, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında herhangi bir kira sözleşmesi bulunmamasına rağmen davacının … plakalı Nissan marka Juke model aracı fuzuli şagil sıfatıyla yıllarca kullandığını, davacı tarafın da dava dilekçesinde aracı 2013-2021 yılları arasında bedel ödemeksizin kullandığını acıkca ikrar ettiğini, davacı tarafa defalarca şifahen ihtar edilmesine rağmen hiç bir ödeme yapmadığını, davacının herhangi bir hukuki nedene dayanmaksızın ve bedelini de ödemeksizin yaklaşık 8 yılı aşkın bir süredir dava konusu aracı kötü niyetli olarak kullandığını bu nedenle karşı davalının aracı haksız olarak elinde bulundurduğu geriye dönük 5 yıllık dönemi içine alacak şekilde 07.09.2017 ile 26.06.2021 tarihleri arasındaki süreç için şimdilik 1.000-TL üzerinden hesap edilmek kaydıyla HMK.107.md gereğince belirsiz alacak davasını ikame ettiklerini beyanla asıl davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, karşı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … plakalı aracın 07.09.2017-26.06.2021 tarihleri arasındaki kullanımı için şimdilik 1.000-TL ecrimisil bedelinin her yıl için belirlenecek ecri misil bedeline o yılın dönem sonundan itibaren işletilecek yasal faizi de eklenerek karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER;
İzmir 13. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası sistem üzerinden getirtilerek dosyamız arasına alınmış, dosyanın yapılan incelemesinde; dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun …, borcun sebebinin cari hesaptan kaynaklanan toplam 40.607,86-TL olduğu, bu bedel üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak celp edilen, davalı şirketin en son sicil kaydını gösterir belge dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce davacının tacir olup olmadığının tespiti için İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye, davacının tacir kaydının olmadığından bahisle cevap verildiği, davacının hangi usulde defter tutmakla yükümlü olduğu ve yıllık gayri safi gelirinin ne kadar olduğunun tespiti için Hasan Tahsin Vergi Dairesine yazılan müzekkereye; davacının 29/02/1996 tarihinde Konak Vergi Dairesinden nakil geldiği ve 30/11/1998 tarihinde terk olduğu, bu dönemde verdiği herhangi bir beyannameye rastlanılmadığı için gayri safi gelir tutarı ve defterlerini hangi usulde tuttuğunun tespit edilmediğinden bahisle cevap verildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan inceleme sonunda iddia, savunma, deliller, ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; itirazın iptali davasıdır.
TTK nın 5/1 maddesinde:”Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
TTK nın 4. Maddesinde de ticari davaların neler olduğu ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
Tüm bu bilgiler ışığında; somut olayımıza baktığımızda; her ne kadar mahkememize dava açılmış ise de; mahkememizce yapılan araştırmada davacının-karşı davalının tacir olmadığı, Hasan Tahsin Vergi Dairesi kayıtlarına göre de; davacının 29/02/1996 tarihinde Konak Vergi Dairesinden nakil geldiği ve 30/11/1998 tarihinde terk olduğu, bu dönemde verdiği herhangi bir beyannameye rastlanılmadığı, dava konusu alacağın tarafların ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir alacak olmadığı, davanın mutlak ticari davalardan da olmaması nedeniyle, iş bu davaya bakmakta mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu vicdani kanaatine varılmakla asıl davanın ve karşı davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
(1) HMK’ nun 114/1-c ve HMK m. 115(2) hükmü uyarınca asıl davanın ve karşı davanın usulden reddine, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
(2) Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
(3) HMK m. 20(1) hükmü uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu ve talebi halinde dosyanın görevli İzmir Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
(4) Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli İzmir Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde HMK m. 20(1) hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına,
(5) HMK nın 331/2 maddesi gereğince dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde, yargılama giderleri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza