Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/524 E. 2022/512 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
.

ESAS NO : 2022/524 Esas
KARAR NO : 2022/512
.
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2015
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
.
Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03/11/2021 tarihli, … Esas …Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde; Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 29/05/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının mahkemenin 2015/53 D.İş salıyı dosyasında sunulan bir sözleşme ile müvekkile ait Çeşme Ilıca’da bulunan Ilıca Otel’de sözleşme ekinde yer alan 01/19/2014 tarihli teklife istinaden bu otele ait ana binadaki mevcut çatının sökümü , ilave kat çelik konstrüksiyon imlatlarının projelerine uygun bir biçimde yapılması ve proje esası seçilen çelik yapı profillerinin sertifikalı olarak temin edilmesi ile montajı işleri konusunda anlaştıklarını, imalatın seyri esnasında ilave işler için ek sözleşme yapıldığını, davalı imalatın yapımını sürdürdüğünü, davalıya muntazam bir şekilde ödemeler yapılmasına rağmen 28/02/2015 tarihinde işi tamamlaması gerekirken işi yarım bıraktığını, böylece akdi ihlal ettiğini, bunun üzerinde bir ihtarname ile uyarıldığını vesüre verilmişse de yine işin tamamlanması yönünde her hangi bir girişimde bulunmadığını, ihtarname çerçevesinde akidin feshedilmiş bulunduğunu, müvekkil davalının akdi ihlali nedeni ile zarara uğradığını yanı sıra davalının bu gecikmesi diğer planlı birçok işin sekteyee uğramasına neden olduğunu, bu firmannn işini tamamlanmasını müteakip otelin işler hale gelmesi için diğer firmlara yaptırılması gereken işler ve otelin işletmeye açılmasını geciktirdiğini, burasının bir turizm işletmesi olması sebebiyle yaz sezonunda da yaklaştığı için üçüncü bir firmayada bu eksikliklerin tamamlattırıldığını, kusur nedeni ile davalının bu bedeli de ödemesi gerektiğini, bu şekilde 68 gün kadar geciktiği için davalının sözleşmesinin 11.1’ini madde hükmü çerçevesinde günü 1.000TL’den 68.000 TL cezai şart da ödenmesi gerektiğini bunu talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava dilekçesinin davalılara usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmış, davalı vekili tarafından Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan 18/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin montaj sırasında kullanılan kaynaklı birleşimler için herhangi bir talebinin olmadığı, bu tür işlerde sözleşmede yer alsın almasın; Bayındırlık birim fiyat analizlerinde “çelik konstrüksiyon atölye imalatlarında “işin cinsine göre kullanıcak malzemenin cinsi %7 ile %11 arasında imalatçıya kaynak payı ödemekte olduğu, yapılan işte yaklaşık 3.000 bin adet saç plaka kullanıldığnıı, kolon ve kirişlere kaynak yapıldığını beyan etmiştir.
Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ….. Karar sayılı davanın kısmen kabulü yönündeki ilama yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine İzmir BAM 22. Hukuk Dairesi’nin ….esas…… karar sayılı ilamı ile uyuşmazlığın çözümü bakımından etkili olabilecek nitelikte önemli delillerin toplanmaması ve değerlendirilmemesi ya da hakkında karar verilmemiş olması nedeniyle yerel mahkeme ilamı kaldırılarak dosyanın yeniden adı geçen mahkemenin … Esas sırasına kaydedildiği ve bu esas üzerinden yapılan yargılama neticesinde 03/11/2021 tarihli ve …Karar sayılı ilam ile HSK’nın 07/07/2021 tarihli ve 608 Karar sayılı kararı ile görev yönünden reddi ile görevli mahkemenin İzmir ATM olduğunun tespiti üzerine gönderildiği ve kararın istinaf edilmemesi ile 07/06/2022 tarihinde kesinleştiği ve tevzi üzerine Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği görülmüştür.
Davanın taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklı ticari uyuşmazlıktan kaynaklı alacak davası olduğundan görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunda bir tereddüt olmamakla birlikte her ne kadar görevsizlik kararı veren Çeşme ASHM tarafından işbu uyuşmazlık konusu hususu görülmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği anlaşılmakta ise de esasen verilen karar mahiyeti itibariyle bir gönderme kararı olduğundan bu kapsamda konunun değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli …esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay 11 Hukuk Dairesi, 16. Hukuk Dairesi, 19. Hukuk Dairesi ve 23. Hukuk Dairesinin ve Ankara BAM 23. HD’nin Bursa BAM 4. HD’nin çeşitli kararlarında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı ve ayrıca İzmir BAM 14.HD’nin emsal nitelikteki aşağıda belirtilen kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının görevsizlik kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin görevsizlik kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, görevsizlik kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla bu kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce karşı görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu dolayısı ile gönderme kararı veren Mahkemenin somut uyuşmazlık yönünden değerlendirme yaparak karar vermesi gerektiği, benzer bir hususta İzmir BAM 14. HD’nin ….. Esas ve ……. Karar sayılı ve ……. Esas ve…. Karar sayılı istinaf ilamlarında da tabi hakim ilkesinden bahsedilerek HSK kararından evvel açılan davalara davanın açıldığı hal ve koşullar üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği dolayısıyla Çeşme ASHM’ce yapılan değerlendirmenin yerinde olmadığı, uyuşmazlık yönünden Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla dava dosyasının görevsizlik kararını veren Çeşme ASHM’ne gönderilmesine, oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6. Hukuk Dairesine tevdine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2- Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3- Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
4- Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi.20/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır