Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/505 E. 2022/794 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/505
KARAR NO : 2022/794

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi 20.06.2018 tarih ve …/… sayılı ilamı ile Çakabey Vergi Dairesinin … numaralı mükellefi … İnş.San.Tic.Ltd.Şti.nin iflasına karar verilmiş olup, müflis şirketin tasfiye işlemleri İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre, İzmir İflas Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında iflas idaresince yürütüldüğünü, müflis … İnş.San.Tic.Ltd.Şti. nin yapılan Birinci Alacaklılar Toplantısında iflas masasını birlikte veya ayrı ayrı atacakları imzaları ile temsile yetkili olmak üzere, …, … ve … İflas İdaresi Üyeliğine seçilmiş ve İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi nin …/… E. …/… K. Sayı ve 10.10.2018 tarihli kararı ile atamaları yapıldığını, akabinde iflas kararı kesinleştiğini, 23.05.2022 tarihinde 2. Alacaklılar toplantısı yapıldığını, … inşaat A.Ş ile … Ltd. Şti arasında Ankara … Noterliğinin 26.09.2011 tarih ve … sayılı Adi Ortaklık anlaşmasıyla münhasıran Ulaştrrma Bakanlığı … inşaatı Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilen “…” için …-… Ortaklığı kurulduğunu, kamu ihale mevzuatı uyarınca inşaat ve taahhüt işlerinde Müflis … İnş. San. ve Tic. Ltd. Ştinin hizmet sunduğu ortaklık, başka bir faaliyette bulunmamış, sadece taşeron müflis şirketten hizmet alımında bulunduğunu, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.01.2017 tarih ve …/… E …/… K. sayılı ilamı ile … İnşaat Ltd. Ştinin iflasına karar verildiğini, Müflis şirketin, iflasından önce iş yaptığı …-… Adi Ortaklığından olan alacaklarının incelenmesi amacı ile Müflis Şirket İflas İdaresi tarafından YMM …e yetki ve görev verildiğini, verilen görev kapsamında ilgili bilirkişi tarafından, elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda incelemeler yapıldığını ve 15.02.2021 tarihli rapor tanzim edildiğini, bu raporun akabinde İflas İdaresi tarafından, Adi Ortaklığı oluşturan ortaklardan … İnş. Tur. San. Tic. A.Ş. ye 08.03.2021 tarihli müzekkere gönderilerek, müflise ait alacağın, faiz ve sair haklar saklı kalmak kaydı ile iflas dosyasına yatırılması istendiğini, … İnş. Tur. San. Ve Tic. A.Ş. Vekili … 15.3.2021 tarihli dilekçesi ile müflis firmanın …-… ortaklığından 148.515,59TL alacağı bulunduğunu, bu borcu Adi Ortaklık hisse oranlarına göre 75.742,64.TL’sinin … İnş. Tur. A.Ş’nin borcu olduğunun, bu borcun hisse oranlarına göre 75.742,64. TL’sinin … İnş. Tur. A.Ş’nin sorumluluğunda olduğunu belirterek 15.3.2021 tarihinde 75.742,64. TL tutarındaki bedel iflas dosyasına yatırıldığını, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün …/…. E sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, yapılan takibe istinaden davalı/borçlu tarafından borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu, daha sonra davalı tarafından 01.10.2021 tarihinde İflas Müdürlüğüne “… ödemesi” açıklamasıyla 123.880,96 TL ödeme yapıldığını belirterek, borçlunun icra takibine karşı yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, İİK m.67/son uyarınca itiraz edilen tutar olan takip çıkışı üzerinden davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; Adi ortaklık tarafından sözleşme kapsamında davacı adına kesilen yansıtma faturalarının da dikkate alınması ve bu faturalardaki tutarların da davacı alacağından mahsup edilmesi talepleri olduğunu, söz konusu faturalar dikkate alındığında, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, dava dilekçesinde de belirtildiği ve kabul edildiği üzere; daha önce … a.ş. adi ortaklıktan hissesine düşen 75.742,64tl asıl alacak ile bunun işlemiş faizi olarak da 47.702,82 tl davacıya ödendiği, 01.10.2021 tarihinde yine ortağının payına düşen kısım olan 123.880,96 tl’yi ödediği, 01.10.2021 tarihinde ödenen tutarın 72.772,34tl’lik kısmı … hissesine düşen bakiye ana para borcu olup, 51.108,62 tl’lik kısmı da yine bu tutarın 01.01.2017-01.10.2021 arası dönem için işlemiş faiz olduğunu, yapılan işin bir taahhüt işi olması ile 31.12.2013 tarihinden sonra adi ortaklık tarafından davacı müflis şirkete düzenlenmiş faturaların da bu iş kapsamında düzenlenmiş olmaları hususları birlikte dikkate alındığında, dosyaya ödenmesi gereken borç tutarının 31.12.2016 tarihi itibarıyla 148.515,59 TL olması gerektiğini, bu tutarın tamamının da davalı şirket tarafından faizi ile birlikte ödendiğini, dolayısıyla davacının bu miktarı aşan kısma yönelik asıl alacak ve faize ilişkin kısmın, taraflarınca kabulü mümkün olmadığı gibi ayrıca sözleşmeye de aykırı olması nedeniyle haksız ve mesnetsiz olan bu davanın reddi ile davacının %20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine,yargılama gideri ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir 26. İcra Müdürlüğüne, İzmir 5. ATM’ye, İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesine ve Ankara 2. ATM’ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davaya dayanak İzmir 26. İcra Müdürüğü’nün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı yan tarafından davalı aleyhine 21/06/2021 tarihinde toplam 382.327,99 TL asıl alacağın tahsiline yönelik ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının 31/12/2013 tarihi itibariyle olan alacaktan 15/03/2021 tarihinde borçlu tarafından yatırılan 75.742,64 TL’nin mahsubu ile kalan anapara alacağı 186.271,63 TL olarak belirtildiği, davalı yanca borca geniş anlamda itirazın yanı sıra icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edildiği, itiraz üzerine icra dosyasının durdurulmasına karar verildiği, icra dosyasına 01/10/2021 tarihinde 123.880,00 TL ödemede bulunulduğu görülmüştür.
İzmir 5. ATM’nin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından açılan iflas erteleme talebinin reddi ile iflasına karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüş ve ayrıca İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası üzerinden de davacı yan yönünden iflas idaresi üyelerinin seçimine dair karar verildiği görülmüştür.
Yine Ankara 2. ATM’nin …/… esas sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevap verildiği, incelenmesinde; dava dışı …….Ltd. Şti tarafından açılan iflas erteleme talebinin reddi ile iflasına 18/0102017 tarihinde karar verildiği, kararın 21/02/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; Mahkememiz davalısı ile dava dışı … … Ltd. Şti. arasında Ankara … Noterliği’nin 26/09/2011 ve … yevmiye sayılı adli ortaklık anlaşmasına ilişkin belge ile adi ortaklığın kurulduğu, söz konusu bu ortaklığın Ulaştırma Bakanlığı tarafından … …İnşaatına yönelik çıkılan ihaleyi aldığı, söz konusu ihale kapsamında bir kısım inşaat ve taahhüt işlerinin davalı yanca alt taşeron sıfatıyla yapımına dair adi ortaklık ile davalı arasında ticari nitelikte eser sözleşmesi kapsamında anlaşmanın olduğu, davacı şirketin iflasından sonra yapılan incelemesi neticesinde davacının adi ortaklıktan kaynaklı alacağının bulunduğunun anlaşılması üzerine bu hususta bildirimin yapılmasına rağmen borç tutarı karşılanmaması sebebi ile davalı aleyhine yukarıda belirtilen icra dosyası üzerinden başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının adi ortaklıktan olan alacağının icra dosyası üzerinden davalıdan talep edilmesinde usulüne aykırı bir durum olup olmadığı, olmadığının anlaşılması halinde davacının davalıdan alacaklı olup olmayacağı ve bu anlamda davalı yanın itirazının haklılık teşkil edip etmeyeceği ve ayrıca takipten sonra yapılan 123.880,96 TL’lik tutarın nasıl ve ne şekilde değerlendirileceği hususlarına yönelik itirazın iptalinin yanı sıra taraflarca istem konusu edilen icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığına dair açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel gerek Mahkememiz davacısı gerek davalısı yönünden verilen iflas kararlarının kesinleştiği, iş bu dosya dava ve savunmasının usulüne uygun seçilen iflas idare üyeleri tarafından verilen temsil yetkisi kapsamında yapıldığı dolayısıyla bu hususa yönelik olumsuz bir dava şartının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yine uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun da belirtilmesinde fayda vardır. Her ne kadar davalı yanca icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edilmiş ise de taraflar arası ilişkinin davalı yanca kabul edildiği göz önüne alındığında 6098 sayılı BK’nın 89. Maddesi uyarınca alacaklının kendi ikametgahı icra müdürlüğü üzerinden davalıdan para borcundan kaynaklı alacağını talep etmesi bakımından bir usulsüzlük olmadığı anlaşılarak bu hususta davalı savunmasının yerinde olmadığı bu nedenle icra müdürlüğünün yetkili olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arası uyuşmazlık her ne kadar yukarıda belirtildiği şekilde oluşmuş ise de uyuşmazlığın esası yönünden değerlendirmeye geçmeden evvel dava şartları yönünden dosyanın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde takip konusu alacağın adi ortaklık ile olan ticari ilişkiden kaynaklandığı, adi ortaklık borçlarından ötürü adi ortakların arasında 3. kişilere karşı mecburi dava arkadaşlığın bulunduğu (Yargıtay kapatılan 15. HD’nin 2019/2305 esas ve 2020/404 karar sayılı içtihat), buradan hareketle ortaklıktan olan alacağın tüm ortaklardan talep edilmesi gerektiği yani adi ortaklık alacağından kaynaklı icra takibinde tüm ortakların borçlu olarak gösterilmesi gerektiği (İzmir BAM 14. HD’nin 2021/1376 esas ve 2021/1628 karar sayılı ilamı), somut olayda ise adi ortaklardan sadece birisinin (davalının) taraf olarak gösterildiği, taraf ehliyetinin kamu düzeninden olduğu bu nedenle adi ortaklığa yöneltilmiş usulüne uygun bir icra takibi olmadığından dava şartı noksanlığının bulunduğu kanaati ile davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve115/2 maddeleri gereği usulden reddine karar vermek gerekmiş ayrıca kararın mahiyeti göz önünde alındığında davalı yararına kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına kanaat getirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce verilen karar sonucu göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığa dair esas bakımından hüküm verilmemiş ise de davadan önce yapılan arabuluculuk görüşmesinden kaynaklı 6325 sayılı yasa gereği Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılandığı anlaşılan arabuluculuk ücretinin yargılama gideri olması sebebi ile bu tutarın aşağıda belirtildiği şekilde davacıdan tahsili yönünde değerlendirme yapılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 114-2 ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
– Verilen kararın mahiyeti göz önüne alındığında davalı yararına kötü niyet tazminat verilmesine yer olmadığına,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın evvelce peşin olarak alınan 2.501,99 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 2.421,29 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile peşin harçtan yukarıdaki şekilde mahsubuna karar verilen harç toplamı ile yargılama gideri olarak kullanılan 39,00 TL’nin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, yatırılan gider avansından kullanılmayan 401,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereği DAVACIYA İADESİNE,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. 7/2 gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır