Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/499 E. 2022/904 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/499
KARAR NO : 2022/904

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 25/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davalı tarafından gerçekleştirilen kamu ihale kanunu kapsamında …/… İKN numaralı ihale neticesinde bir yıllık 385 güvenlik personeli hizmet alımı ihalesinin müvekkili üzerinde kalması üzerine davalı ile 27.06.2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmeye istinaden davalıya T. İş Bankası A.Ş. Bornova Şubesi tarafından düzenlenen 27.06.2014 tarihli … …-… numaralı ve 540.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubunun teslim edildiğini, ihale konusu işin kesinkabulünün davalı tarafça 13.07.2015 tarihinde gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin davalıya SGK ve vergi borcu bulunmadığına ilişkin ilişiksiz belgelerini teslim etmesi üzerine davalı tarafça bu işle ilgili davacıya 05.10.2015 tarihli …/…-…-…-… sayılı iş bitirme belgesinin verildiğini, ihale sözleşmesinin 11.4.1. Maddesinde ”taahhüdün sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildiktden sonra SKG’dan alınan ilişiksiz belgesinin idareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek teminatların tamamı yükleniciye iade edilecektir” düzenlemesine istinaden müvekkili şirketin kesin teminat mektubunu talep etmiş ise de, davalı tarafın teminat mektubunu iade etmekten imtina ettiğini, geçerli bir neden olmaksızın teminat mektubunun süresinin uzatılmasının talep edildiğini, bu nedenle uzatılmak zorunda kalındığını, teminat mektubunun iadesi konusunda davalıya 22.03.2016 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, davalının cevabı yazısı ile SGK ilişiksiz belgesinin taraflarına uluşmadığı ve ilişiksizliğe ilişkin işlemler sonuçlanmadığından teminat mektubunun iadesinin söz konusu olmadığının bildirildiğini, teminat mektubunun iadesi talebi üzerine davalının yazı ile SGK’dan borçlarının olup olmadığını sorduğunu, cevabı yazıda teminat mektubunun iadesinde sakınca olmadığının bildirildiğini, buna rağmen teminat mektubunun iade edilmediğini ileri sürerek, söz konusu teminat mektubunun iadesine, dava sonuna kadar nakde dönüştürülmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde, davalı şirketin ilk olarak 01.07.2014-30.06.2015 tarihleri arasını kapsayan ihale ile müvekkili şirketin güvenlik hizmetini yerine getirmeyi taahhüt ettiğini, davacının müvekkili şirkete borcunun bulunmadığının iddiası ile teminat mektubunun iadesini talep ettiğini ancak iddianın gerçek dışı olduğunu, davacı şirketten hizmet alım süresince davacının işçileri tarafından müvekkili şirkete karşı davacıdan işçi alacakları olduğu iddiası ile çeşitli davaların açıldığını, söz konusu davaların bir kısmının karara çıktığını, bir kısmının Yargıtay aşamasında olup, bir kısmının halen sürdüğünü, davacının kıdem tazminatı ve diğer sosyal haklarını çalışanlarına ödemeyerek yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısı ile yürüttüğü hizmet alım işinden dolayı müvekkili şirkete borcunun kaldığını, üst iş veren olarak müvekkili şirketin ödeme durumunda kalacağı tazminatların oldukça yüksek olduğunu, bunların davacının teminatından ödenecek olup, teminatın nakde çevrilmesinin gerektiğini, işçiler tarafından açılan ve açılacak davalar dikkate alındığında, davaya konu teminat mektubunun alacaklarının tamamını karşılamayacağı ihtimalinin bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller, ihale evrakları, davalı tarafından bildirilen işçi alacaklarına ilişkin davalar değerlendirilmiş, bilirkişi görüşüne başvurulmuştur.
Dava; davacının üstlendiği ihale konusu işi ifa ettiği, sözleşmeye göre teminatın iadesi şartları oluştuğu halde davacı tarafından davalıya verilen ve davalı tarafından iade edilmeyen teminat mektubunun iadesi talebine ilişkindir.
Bilirkişi … sunduğu 15.02.2018 tarihli raporunda, davacının SGK’dan ilişiksiz belgesi alarak davalı şirkete ibraz etmiş olduğunu, 5510 sayılı yasanın 90. Maddesi karşısında kesin teminatın işçi alacakları bakımından tutularak iade edilmemesinde isabet bulunmadığını, ilgili mevzuatta ve işin sözleşmesinde kesin teminatın işçi alacaklarına sayılması için bir düzenleme bulunmadığından, davalının yüklenicinin kesin teminatını tutarak iade etmemesinde haklılık görülmediğini, 4857 Sayılı İş Kanununun ikinci maddesinin 6. Fıkrası uyarınca üst iş verenin müştereken ve müteselsilen ödemiş olduğu işçi alacaklarını alt işverenden 6098 Sayıl T. B. K. İle işin sözleşmesi uyarınca rücuan talep etme hakkına sahip olup, bu hakkını da ancak dava yolu ile kullanmasının mümkün olduğunu, yoksa üst işverenin bu alacağını alt işverenin hak edişinden veya kesin teminatından doğrudan keserek tahsil etme gibi hak ve yetkisinin olmadığını, davacı şirketin davalıya SGK ve vergi borcu bulunmadığına ilişkin ilişiksiz belgesini teslim etmesi üzerine kendisine iş bitirme belgesi verildiğine göre 5510 Sayılı Yasanın 90. Maddesi ve işin sözleşmesi gereğince mükellefiyetlerini yerine getirmiş olan davacının kesin teminatının davalı tarafından iadesinin gerekli olduğunun değerlendirildiğini bildirmiştir.
Mahkememizin 16.03.2018 tarihli …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile ”davalı şirketin kamu ihale kanunu kapsamında açtığı …/… İKN numaralı ihalenin davacı üzerinde kalması üzerine davacı şirket ile davalı şirket arasında, 01.07.2014-30.06.2015 tarihlerini kapsayan, 1 yıllık 385 Güvenlik Personeli Hizmet Alımı sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme gereğince davacının işi ifa ettiği, bu konuda kabul tutanağı düzenlendiği, iş bitim belgesi verildiği, davacının SGK ve vergi borcu bulunmadığına ilişkin belgelerin davalıya ulaştığı, buna rağmen davalının 540.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubunu davacının çalıştırdığı işçilerin üst iş veren sıfatı ile şirketlerine karşı açtığı işçilik alacakları davalarını gerekçe göstererek vermediği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki 385 güvenlik personeli hizmet alımına ilişkin sözleşmenin Kesin Teminat Ve Ek Kesin Teminatın Geri Verilmesi başlıklı, 11.4.1 maddesinde ”taahhüdün sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan ilişiksiz belgesinin idareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek teminatların tamamı yükleniciye iade edilecektir” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu hükümdeki teminatın geri verilmesi şartlarının oluştuğu, davacının bu işte çalıştırdığı işçilerin işçilik alacakları nedeniyle üst iş veren sıfatı ile davalı şirkete karşı dava açmış olmasının teminatın iade edilmesine engel oluşturmadığı, davalı şirketin söz konusu işçilere işçilik alacakları nedeni ile ödemede bulunması halinde bunu taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve BK. Hükümlerine göre rücu edebileceği, bu konudaki rücu talebinin davacı tarafça kabul edilmemesi halinde bunun ayrı bir davanın konusu olabileceği, yoksa davacının doğrudan kendisinde bulunan teminat mektubunu paraya çevirerek bunları mahsup etmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmakla, davanın kabulüne, davacının davalıya verdiği, T. İş Bankası A.Ş. Bornova Şubesi tarafından düzenlenen 27.06.2014 tarihli … …-… numaralı 540.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davacıya iadesine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile davanın kabulüne ve teminat mektubunun iadesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş, İzmir BAM 17. HD’nin 09/06/2020 tarihli ve …/… Esas – …/… Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili BAM Kararına karşı temyiz yoluna başvurmuş, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 21/03/2022 tarihli ve …/… Esas – …/… Karar sayılı kararı ile ”Eldeki davada taraflar arasındaki ilişkinin, hukuki niteliği “Hizmet temini (alım) sözleşmesi” olup, kendine has özellikleri olan bu sözleşme türü için teminat, sözleşmenin türüne ilişkin verilmiş olup; yüklenicinin bu sözleşme hükümlerine göre çalıştırdığı işçilere ödemelerini yapmayıp; bu işçilerin açacakları davalar sonucunda davalıdan talep edebileceği bedellerin de bu teminat kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda iş sahibi davalı, bu sözleşme kapsamında işçilere ödediği bedelleri teminattan alma hakkına sahip olacaktır. Somut olayda, mahkemece her ne kadar yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun bulunmadığı ve Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan ilişiksiz belgesinin idareye verildiği gözetilerek teminatın iadesine karar verilmişse de dava dışı işçilerin davalı aleyhine açtıkları derdest davaların olduğunun anlaşılmasına göre davalının riski altında bulunduğu maddi zararın, talebe konu teminat mektubunun sağladığı güvence kapsamında kaldığı ve henüz teminatın iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulü ve istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuş, bozma sonrası dava dosyası 2022/499 Esasına kaydedilmiştir.
Bozma sonrası mahkememizin 25.11.2022 tarihli duruşmasında taraflardan sorulduğunda davalı vekili davacı işçilerince kendilerine karşı açılan bir kısım işçilik davalarının sonuçlandığını, bir kısmının sonuçlanmadığını, mahkeme kararı gereğince yaptıkları ödemeler karşısında davacıya rücu için İzmir 21. İcra Dairesinin …/…,…,… esas sayılı takiplerini açtıklarını, henüz tahsilat yapamadıklarını bildirmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 21.03.2022 tarihli, …/… Esas …/… Karar sayılı kararının dosya kapsamına ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, uyulmasına karar verilmiştir.
Bu arada davacı vekili, önceki kararınızın icrası bakımından icra müdürlüğüne başvuruldu karşı taraf tehri icra talebinde bulundu, istinaf mahkemesi istinaf istemlerinin reddine karar verince teminat mektubu da icra müdürlüğü tarafından tarafımıza teslim edildi, bu nedenle dava konusuz kalmıştır, şeklinde beyanda bulunmuştur. Bozulan mahkememiz kararının icrası bakımından davaya konu teminat mektubunun icra müdürlüğü tarafından davalıya teslim edildiği anlaşılmakla birlikte, söz konusu mahkememiz kararı bozulmakla ortadan kalktığından, icranın iadesinin icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gereken bir konu olmakla birlikte bu durumun dava konusunu ortadan kaldırmadığı, davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve Yargıtay bozma ilamı karşısında, davacı yüklenicinin, davalı idareye ihale sonrası sözleşme kapsamında davaya konu teminat mektubunu sunduğu, sözleşme kapsamındaki iş ifa edilmiş, SGK ve Vergi borcu bulunmadığına dair ilişiksiz belgesi davalıya teslim edilmiş ise de, davacının sözleşme kapsamında çalıştırdığı işçiler tarafından işçilik alacaklarına ilişkin üst iş veren sıfatı ile davalıya karşı açılan davaların söz konusu olduğu, davalı vekilinin beyanına göre bu davaların bir kısmının sonuçlandığı ve davalının işçilerine ödeme yaptığı, bir kısmının sonuçlanmadığı, dolayısı ile davacının işçilere olan borcunun davaya konu teminat mektubu kapsamında olduğu, teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70-TL harcın peşin alınan 9.221,85-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.141,15-TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir olunan 77.400,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından sarf olunan 75,13-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyip artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin (e duruşma yoluyla) ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.25/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır