Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/48 E. 2023/138 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/48 Esas
KARAR NO : 2023/138

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde dilekçesinde özetle; İzmir 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile alacaklı görünen … tarafından müvekkilleri … ile … aleyhine alacak takibi başlatıldığını, takipte cem’an 81.623,75 TL alacak talep edildiğini, müvekkili … işbu takipten 28.08.2020 günü ödeme emrini havi tebligatın muhtara bırakılması sureti ile haberdar olduğunu, diğer müvekkili …’in ise aynı evde kaldığı annesine yapılan tebligattan kendisinin de borçlu gösterildiğini öğrendiğini, çekin ön yüzünden çek keşidecisinin ”… Ltd. Şti.” ve lehtarının da … olduğu, 10.09.2009 tarihli, keşide yeri İzmir ve meblağının 45.000 TL olduğunun anlaşıldığı, alacaklı olduğunu ileri süren …’ın takip dayanağı olan bu çek sebebiyle sadece keşideci … Ltd. Şti’nden bir alacak talebinde bulunabileceğini, alacak vereceğin … ile şirket arasında olduğunu, bu alacak verecek ile müvekkillerinin hiçbir ilgisinin olmadığını, her iki müvekkilinin de … adlı kişiyi hiç tanımadığını, hiçbir alışverişlerinin olmadığını, alacağın dayanağı olduğu iddia edilen çek üzerine kendi ellerinden çıkmış herhangi bir yazı olmadığı gibi imzalarının da kendilerine ait olmadığını, müvekkillerinin şirket ile de bir ilgilerinin olmadığını, müvekkillerinin 2006 tarihinden önce borçlu gösterilen şirketteki hisselerini devrederek şirketle olan ilişkilerini kestiğini, alacağın bu devirden 3 yıl sonraki bir şirket çeki ile doğduğunu, bunun da 6 yıl sonra ilamsız takibe konu yapıldığını, alacaklının borçlu olmadıklarını bile bile müvekkilleri hakkında icra takibi başlatmasının ve mal varlıklarına haciz tatbik ettirmesinin kötü niyeti gösterdiğini ileri sürerek, İzmir 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 81.623,75 TL borçlu bulunmadıklarının tespiti ile davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Somut olayda hukuki ihtilafın çekten kaynaklandığını, çekin TTK’da düzenlenmesinden kaynaklı ticari bir iş söz konusu olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan öncelikle davanın görevsizliğine, aksi takdirde hukuki yarar yokluğu neden ile davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası, 1 örnek takip talebi, 7 örnek ödeme emri, 02/09/2020 tarihli borca itiraz dilekçesi, 03/09/2020 tarihli itiraza verilen karar, 04/09/2020 tarihli hacizlere karşı itiraz dilekçesi, 07/09/2020 tarihli hacizlerin kaldırılması kararı, takip dayanağı çek fotokopisi, Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabı şirket yetkili ve ortaklarını gösterir kayıtlar, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazı cevabı, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkere cevabı, İzmir Çiğli Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıların İzmir 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip konusu alacaktan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Dava İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, İzmir 14.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/11/2021 tarih ve … esas, … karar sayılı, davanın dayanağı olan İcra Takip talebinin çeke ilişkin olduğu, çeke ilişkin düzenlemelerin TTK’da yapıldığı, bu nedenle tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın açılan davanın mutlak ticari dava olduğu gerekçesi ile verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek süresinde yapılan talebe istinaden dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava dilekçesinin incelenmesinde davacıların İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin dava edildiği, icra dosyasının incelenmesinde, alacaklı … tarafından …, …, … Ltd. Şti. Hakkında borcun sebebi ve takibin dayanağı 45.000,00 TL tutarlı, 10.09.2009 keşide tarihli, Atatürk Organize Sanayi Şube çeki olarak gösterilen ilamsız icra takibi başlatıldığı, mahkememizde açılan menfi tespit davasında ilamsız icra takibine konu alacak nedeni ile davalının davacılardan alacaklı olduğunu ispat külfetinin davalıya ait olduğu, davalı cevap dilekçesinde davacılar … ve …’in takip borçlularından … Yapı Pvc Doğrama İnş. Malz. Gıda Tekstil Turizm San. Ltd. Şti. ‘nin ortakları olduğu bu şirketin çekin keşidecisi olduğu, davacıların şirketin ortağı olmaları nedeniyle perdenin kaldırılması teorisi ve bu kapsamda davacıların takibe konu keşideci şirket tarafından keşide edilen çekten dolayı şirket ortağı olarak davacıların sorumlu olduklarının iddia edildiği, alacağın ispatı bakımından davalının bu iddiası yönünden mahkememizce dava dışı borçlu şirketin ortaklık bilgilerini İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden istenildiği, Ticaret Sicil kayıtlarına göre davacı …’in 17.09.2003 tarihinde ortağı olduğu şirket ortaklığından 04.01.2006 tarihinde ayrıldığı, ayrıca diğer davacı …’in şirket ortaklığının ise 17.09.2003 tarihinde şirketin kuruluşu ile başladığı ve 04.01.2006 tarihinde bu davacının da şirket ortaklığından ayrıldığı ve yine Ticaret Sicil kayıtlarına göre 17.09.2003 tarihinden itibaren dava dışı …’in 10 yıl süre ile dava dışı şirkete münferiden yetkili olmak üzere şirket müdürü olarak seçildiği ve …’in 04.01.2006 tarihinde, …’in ise 17.09.2003 tarihinden itibaren şirketin ortağı olduğu, her ne kadar çekte davacılar ciranta ya da keşideci değillerse de davalının iddiası kapsamında alacağın ilgili şirket nezdinde doğduğu tarih bakımından yapılan incelemede takibe konu çekin 10.09.2009 keşide tarihli çek olduğu, bu tarih itibari ile davacıların keşideci şirketin yönetici ya da ortaklık yönünden hiçbir bağının bulunmadığı, ayrıca icra takibine dayanak teşkil eden çekten dolayı dava dışı asıl borçlu keşidecinin davalıya borçlu olduğunu ispat külfeti ile bunun yanında perdenin düz aralanması teorisi kapsamında şirket ortaklarının şirketin borcundan sorumlu olduğunun ispatının davalıya ait olduğu, borcun doğduğu tarih itibariyle davacıların şirket ortağı dahi olmadığı, yargıtay içtihatlarında benimsenen ve öğreti de de kabul edilen perdenin kaldırılması teorisinin ancak istisnai ve sınırlı durumlarda titizlikle uygulanması gereken bir teori olduğu, yargıtay yerleşik içtihatlarına göre bu kurala ihtiyatlı bir biçimde yaklaşılması gerektiği ve istisnai bir kural olduğundan dar yorumlanması gerektiği, borcun doğduğu tarih itibariyle şirketin ortağı olmayan davacıların perdenin aralanması sureti ile dava dışı şirketin takibe dayanak teşkil eden çekten kaynaklı boru nedeniyle sorumlu olduğu, ispat külfeti kendisinde bulunan davalı tarafından ispat edilemediğinden davacıların icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadıkları kanaatine varılmış ve davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE;
2-İzmir 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
3-Koşulları bulunmadığından davacıların kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 5.575,71-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.393,93- TL nispi harç harç indirildikten sonra kalan 4.181,78-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacıların yatırmış olduğu 54,40-TL başvurma harcı ile 1.393,93-TL nispi harç toplamı toplamı 1.448,33-TL’nin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
6-Davacıların yapmış olduğu 215,00-TL tebligat-posta giderinden ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 13.059,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
8-Davacıların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde isteği halinde kendisine iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/02/2023
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.