Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/455 E. 2022/725 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/455
KARAR NO : 2022/725

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki anlaşma gereği müvekkilinin davalı şirkete … KG hurda demir teslim ettiği, ancak davalı şirketin hurda demirin parasını müvekkilini geçiştirmek sureti ile ödemediği, bunun üzerine davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki anlaşmaya binaen genel haciz yoluyla takip yapıldığı, davalının … tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz üzerine … Arabuluculuk Bürosu …/… numaralı arabuluculuk başvurusu yapıldığı ve anlaşmama sonucuna varıldığı, borçlu davalı şirketin böyle bir borçlarının olmadığını iddia etmekte ise de; taraflarınca ekte sunulu kantar tartım fişinden anlaşılacağı şekilde ve borçlu şirket yetkilisi … ile yapılmış olan whatsapp konuşmalarından anlaşılacağı üzere hurda metalin davalı şirkete teslim edildiği ve davalı şirket ortaklarından …’ın borcu ikrar ederek ödeyeceğini söylediği ve çeşitli bahaneler ile ödemeyi gerçekleştirmediği belirtilerek açıklanan nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilinin herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, dolayısıyla taraflar arasında ticarete dayalı bir ilişki olmadığından ve yine mahkemece de araştırıldığı üzere davacının tacir sıfatı da yok ise davanın görevli mahkemede açılmamış olup görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, davacının davayı … tarihinde açtığı, takibe itiraz tarihinin … olduğu, davacının … tarihinde arabuluculuk bürosuna müracaat ettiği, arabuluculuk sürecinin bittiği tarihin … olduğu, arabuluculuk sürecinin toplam 11 gün içinde sonuçlandırıldığı, davanın yasal 1 yıllık süre içinde açılmadığı, davacının icra dosyasına itirazı uyap ortamında rahatlıkla öğrenebilmekte hatta itiraza ilişkin vekile bildirim dahi gittiği, bu yönü ile itirazdan haberdar olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının, dava dışı …’ın davalı şirket yetkilisi olduğunu iddia ettiği, adı geçen şahsın müvekkili şirket ile hiçbir yasal bağının olmadığı, ortağı yada yetkilisi olmadığı, müvekkilinin, davacı …’den hurda demir almadığı, dosyaya sunulan whatsaap kayıtlarının delil olma özelliği olmadığı gibi mesajların tamamının adı geçen dava dışı … ile yapıldığı, …’ın, mesajlarda borcun kendisine ait olduğunu beyan ettiği, müvekkilinin bu alışverişten ya da mesajlardan herhangi bir ilgisinin ve bilgisinin olmadığı, müvekkili şirkete davacı tarafça teslim edilmiş herhangi bir hurda demir olmadığı, müvekkiline tebliğ edilmiş herhangi bir fatura olmadığı gibi dosyaya sunulan ve müvekkilinin imzasını taşıyan herhangi bir sevk irsaliyesi, kantar fişi de bulunmadığı, bu yönü ile davacının dilekçesinde de belirttiği gibi dava dışı …’a davayı yöneltmesi gerekmekte olup, müvekkilinin işbu davada taraf sıfatının bulunmadığı, yapılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın görev, husumet ve hak düşürücü süre yönünden reddine, davanın esastan reddine, davacının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
…. İcra Dairesi’ne ait …/… Esas sayılı dosyasının Uyap örneği,… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Ticaret ve Sanayi Odası’nın yazı cevabı dosyamız arasındadır.
…. İcra Dairesi’ne ait …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine … TL alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, dayanağının hurda demir alacağı olarak belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yazışmalar neticesinde davacı yanın tacir olmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız takibe yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte davaya konu icra takip dosyası üzerinden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının alacak bakımından husumetinin bulunup bulunmadığı, davalı yanca yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediğinin tespit ve değerlendirilmesi ile taraflarca istem konusu edilen icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığına dair açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yanca davanın hak düşürücüsü süre içerisinde açılmadığı belirtilmiş ise de itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmakla davacının yasal 1 yıllık süresi başlamadığından bu hususun yerinde olup olmadığı yönünde bir değerlendirme ve ayrıca davalının husumete yönelik itirazı bakımından da bir değerlendirme yapılmadan dava şartları bakımından dosyanın öncelikli olarak incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde davacı tarafın yukarıda da belirtildiği şekilde tacir olmadığı anlaşılmakla ortada nispi nitelikte bir ticari davanın bulunmadığı gibi taraflar arası uyuşmazlığın da mutlak ticari davaya sebebiyet vermediği kanaatine varılmış bu nedenle iş bu davanın Mahkememiz nezdinde görülüp sonuçlandırılmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek genel Mahkemelerin görevli olduğuna kanaat getirilmiş ve bu nedenle davanın görevsizlik nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Ayrıca kararın kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
Mahkememizce dosyanın görev bakımından değerlendirildiği bu nedenle arabuluculuktan kaynaklı hazineden karşılanan ücretin yargılama giderleri ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden burada bir değerlendirme yapılmamıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır