Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/423 E. 2022/393 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/423
KARAR NO : 2022/393

DAVA : Kayyım atanması (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 20/05/2022

Mahkememize tevzi edilen Kayyım atanması (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının tensiben yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu 17/05/2022 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortaklarından olduğunu, davalı şirketin bünyesinde özel eğitim kurumu işlettiğini, şirket yönetim kurulu başkanlığına …’in gelişinden sonra şirketin maddi ve ticari itibar olarak değersizleşmeye başladığını, şirketin düzeninin bozulduğunu, görevini kötüye kullanmasından dolayı eğitim kurumunda sorunlar ortaya çıkmaya başladığını, kötü yönetim sebebiyle personellerin mobinge maruz kaldıkları gerekçesiyle işten ayrılmaya başladıklarını, göreve geldiği andan itibaren şirketi kendi istekleri ile yönetmeye başladığını, şirkette tek güç olmaya çalıştığını, yasaya ve şirket menfaatine aykırı işlemler yaptığını, yönetim kurulu başkanı … ve diğer ortakların müvekkilini ticari olarak yalnızlaştırma ve itibarsızlaşma politikası güttüğünü ileri sürerek … Eğitim Hiz. Tic. Anonim Şirketine karar kesinleşinceye kadar tedbiren, karar kesinleştikten sonra ise mahkemenin belirleyeceği süre boyunca yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava şartları davanın her aşamasında re’sen değerlendirilmesi gereken nitelikte olup dava öncelikle HMK 114.maddesindeki dava şartlarından hukuki yarar yönünden incelenmiştir.
Davamız davalı … Eğitim Hiz. Tic. A.Ş.’ne yönetim kayyımı atanması talebine ilişkindir.
TTK’nun anonim şirketlere ilişkin hükümlerinde ortaklara yönetim kurulunun haklı nedenle azli veya yetkilerinin sınırlandırılması konusunda mahkemeye başvurma yetkisi tanınmış değildir. Yönetim kurulunun azli yetkisi TTK’nun 364 ve 408.maddeleri gereğince münhasıran genel kurula tanınmıştır. Bu durumun tek istisnası TTK’nun 334/2.maddesi hükmüdür. Belirtildiği üzere anonim şirket ortağının yönetim kurulunun azlini talep hakkı olmadığı gibi davamızda bu yönde bir talep de bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının genel kurul tarafından seçilmiş yönetim kurulunun görevi devam ederken şirkete bir yönetim kayyımı atanmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Asıl olan şirketlerin genel kurullarınca tayin edilmiş yönetim makamlarınca yönetilmesidir. Mahkemenin şirkete yönetim kayyımı ataması, şirketin yönetim organından mahrum kalması gibi istisnai bir duruma münhasırdır. Davamızda şirketin organsız kalması gibi bir durum da söz konusu değildir.
Davacı, yönetim organının işlemlerinin şirketi zararlandırdığını, kendisinin menfaatlerine zarar verdiğini düşünüyor ise ancak azlığın genel kurulu toplantıya çağırması konusundaki hak ve yetkilerini kullanabilir veya yönetim organlarının eylemlerinin zararlandırıcı nitelikte olduğunu düşünüyor ise yönetim organının eylemlerine karşı sorumluluk davası açabilir. Yoksa yönetim organının görevi devam ederken şirkete mahkemece yönetim kayyımı atamasını talep edemez, böyle bir talepte hukuki yarar bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle davacının ortağı olduğu anonim şirketin yönetim kurulunun görevi devam ederken, yönetim kurulunun yetkilerini sınırlandırır ve aynı anda görev yapar şekilde kayyım atanmasını talep etme hakkının bulunmadığı, böyle bir talebin yasal dayanağının olmadığı, dolayısıyla bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı sonucuna varılmakla HMK 114/1-h ve HMK 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
(Emsal nitelikteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/3136 Esas-2019/338 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/4548 Esas-2015/2472 Karar sayılı kararı)
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile HMK 114/1-h ve HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Ayrıca karar yazılmaya gerek görülmeden artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde tensiben yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi.20/05/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır