Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/419 E. 2023/169 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/419 Esas
KARAR NO : 2023/169

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … Plakalı araç ile …. Plakalı araç arasında11/01/2022 Maddi hasarlı trafik kazası gerçekleşmiş olup gerçekleşen kazada müvekkile ait araçta değer kaybı zararı oluştuğunu, işbu dava bu değer kaybı zararının tazmini ve değer kaybının tespiti için aldırdığımız ekspertiz raporu ücretinin talep edilmesi için açıldığını, ikame etmiş olduğu bu dava TTK gereğince mutlak ticari dava olup bu kapsamda dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk aşamasında dava konusu hususlar müzakere edilmiş ve anlaşılamadığını, 11/01/2022. tarihli kaza neticesinde müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybının tespiti için eksper …’a dosya teslim edilmiş ve eksper dosyaya tespit raporunu sunulduğunu, raporda da görüleceği üzere müvekkilin aracında 15.000,00 TL değer kaybı tespit edildiğini, ekspertiz hizmet bedeli olarak 269,87 TL (KDV dahil) ödendiğini, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı zararı sayın mahkemenizce gerçekleştirilecek bilirkişi incelemesi ile netlik kazanacağını, ilgili kusurlu araç kaza tarihini kapsar şekilde … poliçe numarası ile …. Sigorta A.Ş’nin teminatı kapsamında olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 97 – (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” denildiğini, değer kaybı zararının tespiti için ekspere ödenen 269,87 TL hizmet bedeli karşılanmadığını, ilgili kanun maddelerinde de açıkça belirtildiği gibi müvekkilin aracında değer kaybı meydana gelip gelmediğini belirlenebilmesi ve bilinebilmesi için ekspertiz raporu düzenletilmesinin zorunlu olduğunu, ilgili sigorta şirketleri TTK 1426. madde uyarınca iyi niyetle yapılan ve tazminatın belirlenmesine yönelik çalışmaların makul giderlerinin faydasız kalmış olsalar dahi sorumlu olacağını belirterek arz ve izah edilen sebepler doğrultusunda; talep edilebilir tazminat bedelinin mahkememizce yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edileceği baz alınarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Madde uyarınca belirlenebilir olduğunda artırılmak üzere 100,00 TL değer kaybı tazminatının ve 269,87 TL eksper hizmet bedelinin davalıdan (teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, largılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; belirsiz alacak davası açmada davacının hukuki yararı bulunmadığını, somut olayda alacak miktarının (davacı bakımından) belirlenebilir olmasına rağmen davacının dava dilekçesinden HMK madde 107 doğrultusunda belirsiz alacak davası niteliğinde istemde bulunduğu anlaşılmadığını, HMK’nın dava şartlarına ilişkin 114-1/h maddesi kapsamında konu davada belirsiz alacak davası açmakta “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle dava usulden reddedilmesi gerektiini, her halükarda değer kaybı talepleri 20 mart 2020 tarihli ve 31074 Sayılı Resmi Gazete’de Yeni Genel Şartlara Göre hesaplanmasının gerektiğini, her durumda dava konusu olayda yukarıda sayılan teminat dışı hallerin bulunup bulunmadığı, delillerin toplanması ve yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşılabileceğini, davacının faize ilişkin talepleri kabul edilebilir olmadığını, somut olayda başvuran yanın sigorta şirketine usulüne uygun başvuruda bulunmaması sebebiyle temerrütten bahsedilemeyeceğini, bu nedenle davacının faize ilişkin taleplerinin reddini dolayısıyla her halükârda davacının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faize ilişkin taleplerinin gerektiğini, sigortacının tazminat sorumluluğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1 maddesi yollamasıyla 85/1 maddesinde düzenlendiğini, buna göre Sigorta kuruluşu, oluşan riziko sebebiyle İşleten, zarar görenlere karşı hangi oranda temerrüt faizi ödemesi gerekiyor ise, onun hukuksal sorumluluğunu üzerine alan Sigorta Kuruluşunun da, aynı oranda temerrüt faizi ödemekle yükümlü olacağını, dolayısıyla işletenin sorumlu tutulamayacağı bir faiz türünden, onun sorumluluğunu üzerine alan Trafik Sigortacısının sorumlu tutulabilmesi mümkün olmadığını, ayrıca söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğu, müvekkili şirketin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği göz önüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceği izahtan vareste olup Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin tüm zararı karşılamış olması sebebi ile söz konusu yargılamanın yapılmasından sigorta şirketinin kusuru bulunmadığını, böyle bir durumda, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediği açıklandığı üzere müvekkili şirket nezdinde geçerli bir başvuru yapılmadığı anlaşıldığından söz konusu yargılamanın yapılmasından sigorta şirketinin kusuru bulunmadığını, böyle bir durumda, müvekkil sigorta şirketinin temerrüde düşmediği izahtan vareste olduğunu, dolayısıyla müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alındığında yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı açık olduğunu, belirsiz alacak davası açmadı hukuki menfaat bulunmadığından dolayı davanın reddine, başvuruya konu araçta meydana gelen değer kaybı bedeli müvekkil şirket tarafından ödenmiş olması sebebiyle işbu başvurunun reddine, her halükârda uyuşmazlığa konu araçta meydana gelen değer kaybının Genel Şartlara göre hesaplanmasına, her durumda sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Anlaşmama Tutanağı, Kaza Tespit Tutanağı ve Kazaya İlişkin Evraklar, Ekspertiz Raporu ve Fatura, Sigorta Başvuru Evrakları, Türkiye Noterler Birliğine yazılan müzekkere cevapları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevabı, davalı … şirketine yazılan müzekkere cevabı,
Mahkememizce dosya otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek uyuşmazlık hususlarında 06/12/2022 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Davacı vekili dava değeri artırım dilekçesi ile özetle; tanzim edilen bilirkişi raporu neticesinde 100,00 TL belirsiz alacak davası olarak talep etmiş olduğu değer kaybı tazminatı talebimizi 15.000,00 TL olarak artırdıklarını, Tamamlama harcı UYAP üzerinden yatırıldığını, dava değeri artırım dilekçesinin kabulü ile davalıya tebliğine, 15.000,000 TL değer kaybı tazminatımızın kaza tarihi olan 11.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, 269,87 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak kabul edilmesine, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı araç değer kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dosyaya ibraz edilen tutanak, kroki, fotoğraf, bilgi ve beyanlara göre kazanın oluşumunun; “Sürücü Muhammet HAKİM’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile İzmir İli, …. İlçesi, …. Caddesi yan yol, … dönel kavşağına geldiği esnada aracının ön kısımları ile; önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarpması” şeklinde meydana geldiği belirlenmiştir.
Dosyaya sunulu trafik kazası tespit tufanağı, kaza krokisi ve dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme ve araştırmalara göre, otomotiv bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu da dikkate alındığında; davalı tarafa ait sürücü Muhammet HAKİM’in sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracı ile meskun mahal, gece vakti, İzmir İli, …. İlçesi, …. Caddesi yan yol, … dönel kavşağına geldiği esnada dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne verip aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, görüş mesafesinin açık olduğu iki yönlü yolda önünde aynı yön ve istikamette seyir halinde ve sürücüsü … olan … plaka sayılı davacı aracı ile takip mesafesinde seyretmeye özen göstermediği, görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadığı, güvenli bir mesafe gözeterek seyretmesi, ön ilerisinde yavaşlayan araç nedeniyle etkili tedbir alması gerekirken, bu hususlara riayet etmeden kontrolsüzce seyri sırasında idaresindeki aracın ön kısımları ile; önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarpması ile olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş, dikkatsiz, özensiz ve kurallara aykırı hareket etmesine bağlı olarak sevk ve idare hatasıyla çarptığından 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanunu Madde 84 d’de belirtilen “Arkadan Çarpma” ve yine 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanunu’nun Madde 26/1-c) “Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar”kurallarını ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü Muhammet HAKİM’in asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamının incelenmesinde; davacıya ait aracın kazadan önce değer kaybına neden olacak hasar kaydının bulunmadığı, pazarlık payı da dikkate alındığında aracın kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin 200.000,00 TL olduğu, kaza nedeni ile aracın bagaj kapağının değiştirildiği ve boyandığı, ayrıca sağ arka çamurluk, arka panel, stop yuva sacı sağının tamir edildiği ve boyandığı, havuz sacının ise boyasız işlemle tamir edildiği, bu nedenle kazanın oluş şekline göre araçta değer kaybı meydana geldiği, araç onarıldıktan sonra 2. El piyasa rayiç değerinin 185.000,00 TL olduğu, kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra ve araç onarılması sonucunda aracın 2. El piyasa rayiç değeri arasındaki farkın yargıtay yerleşik içtihatlarına göre araçtaki değer kaybını oluşturduğu, buna göre davacıya ait araçta 15.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, ayrıca davacıya ait araçtaki değer kaybının tespiti yönünden yapılan ekspertiz ücreti yönünden ödenen 269,87 TL’nin makul gider olarak yargılama giderlerinden sayılarak davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varılmakla değer artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, davacı her ne kadar avans faizi talep etmiş ise de davalı aracın kullanım amacının hususi olması nedeniyle sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrasına isabet eden 26.03.2022 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş ve bu tarihten itibaren belirlenen değer kaybının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE;
2-15.000,00-TL değer kaybı tazminatının 26/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-269,87-TL ekspertiz ücretinin gerekçeli kararda yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasına,
4-Alınması gereken 1.024,65-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL nispi harç ile ile 157,47-TL tamamlama harcı indirilten sonra kalan 786,48–TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 80,70-TL başvurma harcı ile 80,70-TL nispi harç ve 157,47-TL tamamlama harcı toplamı 318,87-TL davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 800,00-TL bilirkişi ücreti 120,00-TL tebligat-posta gideri ve 269,87-TL ekspertiz ücretinden ibaret toplam 1.189,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava değeri itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır