Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/399 E. 2022/1017 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/399 Esas
KARAR NO : 2022/1017
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… tarihinde, müvekkile ait araç, … Plakalı araç ile ekli kaza tespit tutanağında görüleceği üzere maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, İş bu kaza nedeniyle müvekkilin aracında değişim, onarım, boya gibi işlemler yapılmış; buna bağlı olarak müvekkilin uğradığı zararlar için davalı kasko sigorta şirketince, 8.701,00-TL kısmi ödeme yapıldığını, Kaza sebebiyle meydana gelen ve eksik tazmin edilen zararın tamamlanması amacıyla … tarihinde davalı kasko sigorta şirketine başvuru yapılmış ve söz konusu toplam zarardan, daha önce ödenmiş 8.701,00–TL düşülerek, geriye kalan bakiye kasko hasar tazminatı istenmiştir. Ancak sigorta şirketi tarafından müvekkiline bu yönde herhangi bir zarar tazmini gerçekleştirilmediğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı müvekkilinin aracında oluşan gerçek ve tam hasar tazminatının bedelini davalı kasko şirketinden talep ettiğini, Yukarıda kısaca anılan nedenlerle ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL kasko hasar tazminatı bedelinin davalı kasko sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine ve tahsiline, 1.350,00-TL arabuluculuk taraf vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Kısmı dava açılmasında hukuki menfaat bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması ve alacağın şimdilik belirli bir kesiminin dava edilmesi gerektiğini, Diğer bir söyleyişle, bir alacak hakkında daha fazla bir miktar için tam dava açma imkânı bulunmasına rağmen, alacağın bir kesimi için açılan davaya, kısmi dava olarak nitelendirildiğini, Davacı tarafın zararı ifa yoluyla ödenmiş ve borcun sona ermiş olmasından ötürü davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, Hasar dosyasının açılmasını takiben araçta meydana gelen hasarın tespiti için yapılan incelemelerde araçta meydana gelen müvekkili şirketin sorumluluğundaki hasar tutarının KDV tutarı dışında 8.701,99-TL olduğu ekspertiz hesaplaması sonucu tespit edilmiş ve belirlenen 8.701,99-TL tutarındaki hasar onarım bedeli davacı tarafa ödendiğini, Kara araçları kasko sigortası genel şartları dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, Kabul anlamına gelmemek kaydı ile araçları toplu bir şekilde satın alan sigorta şirketlerinin konu parçaları iskontolu olarak alması hayatın olağan akışına uygun olduğunu, başvuranın aracını başka bir yerde onarması halinde ise müvekkil kanunun yükümlü kıldığı şekilde aracı hasardan önceki haline getirecek şekilde hesaplama yapmış ve ödemeyi gerçekleştirildiğini, Bu kapsamda davacının bakiye talepleri haksız olup yeniden inceleme ile davacının haksız taleplerinin reddi gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz istemi haksız ve mesnetten yoksun olduğunu, Trafik kazaları esas niteliği itibariyle haksız eylemden sayılan hallerden olduğu halde, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira sigortacının zarar giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nın 98/1 ve 99/ 1 maddeleri hükümlerinde sigortacının gerek bedensel, gerekse eşyaya gelen zararları ödeme yükümlülüğünün durumunun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz iş gününde ödenmesi gerektiği hükme bağlanmış bulunduğunu, Bu hükümler esasen 6102 sayılı TTK’nun 1299. maddesinin tekrarı niteliğindedir. kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi ihtimalinde yasal faize hükmedilmesinin talep ederiz. kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının dava öncesinde başvurmuş olduğu arabuluculuk süreci için vekalet ücretine hükmedilmesi talebi kabul edilmemelidir. Netice olarak, haksız ve hukuki mesnetten yoksun şekilde ikame edilen işbu dava bakımından yukarıda arz ve izah edilen gerekçeler doğrultusunda öncelikle usulden, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde esastan ret kararı verilmesini talep etme zaruretimiz hasıl olmuştur.
Öncelikle usule ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın usulden reddine, haksız ve mesnetsiz ikame edilen davanın esastan reddine, Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Hasar dosyası ve ilgili dosyalar ve belgeler, Kaza tespit tutanağı, hasarlı araç ve olay yeri fotoğrafları Ruhsat, ehliyet, poliçe, Sigorta şirketine başvuru belgesi ve tebliğ alındısı, Arabuluculuk anlaşamama ıslak imzalı son tutanağı, Fatura, Gerek duyulması halinde bilirkişi, tanık, keşif, isticvap, yemin vs. yasal her türlü delil mahkememiz dosyasına delil olarak sunulmuştur.
Mahkememizce otomotiv alanında uzman öğretim görevlisi bilirkişi … den rapor düzenlenmesinin istenildiği ve … tarihinde meydana gelen kazada sürücülerin kusur oranları ve davacı tarafa ait … plakalı araçtaki hasar miktarının tespiti hususunda rapor düzenlendiği, bilirkişi raporunda özetle; … tarihli kazanın oluşumunda;, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”, Dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI’”, Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 12.613,77.-TL hasar meydana geldiği, Dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak … tarihinde 8.701,99.-TL ödeme yaptığı, Buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 3.911,79.-TL olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; 100,00 TL olarak talep edilen hasar tazminatı bedelini; bilirkişi tarafından 3.911,79-TL olarak belirlenen hasar tazminatı bedelini, (Talep fark 3.811,79-TL) olacak şekilde ıslah ettiğini, Islah edilen hasar tazminatı bedeline temerrüt tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, Islah talebinin kabulüne ve ıslah yolu ile arttırılan kısım ile dava dilekçesinde talep edilen miktarların birleştirilmesi sonucu; 3.911,79-TL hasar tazminatı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava;Trafik kazası nedeniyle davacı aracında oluşan kasko hasar tazminatı bedelinin davalı kasko sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine ve tahsiline ile arabuluculuk giderlerinin ve vekalet ücreti ile işbu dava masraflarının yargılama gideri olarak davalıdan tahsili talepli maddi tazminat davasıdır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracı işletenin ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, maddenin devamında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin araç sürücüsünün veya kullanılmasına yardımcı olan kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Kanunun 90.maddesinde ” zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” denilerek tazminatlar ve hesaplama şekli kanunda gösterilmiştir. Kanunda ayrıca söz konusu tazminatlara ilişkin bu kanunda düzenlenmeyen hususlar hakkında 6098 Sayılı TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Aynı kanunun 91.maddesinde ise işletenlerin bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu ve hüküm bulunmadığı hallerde TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri dikkate alındığında, trafik kazasında kusuru ile bir kişinin ölümüne ya da yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet veren araç sürücüsü kusuru oranında araç işleteni ile birlikte ve zorunlu mali sorumluluk sigortası düzenleyen sigorta şirketi poliçe teminat limiti kapsamında sorumludur.
Dava konusu … tarihinde meydana gelen kazada sürücülerin kusur oranları ve davacı tarafa ait … plakalı araçtaki hasar miktarının tespiti hususunda otomotiv alanında uzman öğretim görevlisi bilirkişi tarafından rapor düzenlendiği, raporun denetime elverişli ve açık olduğu, rapor göre; … tarihli kazanın oluşumunda;, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, Dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; kusurunun olmadığı, Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 12.613,77.-TL hasar meydana geldiği, Dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak … tarihinde 8.701,99.-TL ödeme yaptığı, Buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 3.911,79.-TL olduğu anlaşıldığından davanın ıslah edilen miktar itibariyle kabulü ile 3.911,79-TL araç hasar tazminatının … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her ne kadar davacı vekili tarafından AAÜT 16/2-c gereği arabuluculuk vekalet ücreti talep edilmiş ise de; bahse konu yasal düzenlemenin vekil ile müvekkil arasındaki iç ilişki ile ilgili bir düzenleme olması nedeni ile bu talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE;
2-3.911,79-TL bakiye hasar bedelinin … tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 267,21-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL nispi harç ile 66,00-TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan 120,51-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 80,70-TL başvurma harcı ile 80,70-TL nispi harç ve 66,00-TL ıslah harcı toplamı 227,40-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 800,00-TL bilirkişi ücreti 60,00-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 860,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 3.911,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava değeri itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip
e-imzalıdır.

Hakim
e-imzalıdır.