Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/390 E. 2023/13 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/390 Esas
KARAR NO : 2023/13
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/05/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/11/2021 tarihinde davalılardan … Asansörleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait olup diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken davacı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, Meydana gelen trafik kazasında davalılardan sürücü … %100 kusurlu olarak tespit edildiğini, Müvekkilinin …’ye ait … plakalı aracın hasar onarımı dava dışı … Hasar Onarım Servis Yedek Parça tarafından gerçekleştirildiğini, Müvekkilinin …’ye ait … plakalı aracın iş bu kaza neticesinde hasarlanması sebebi ile ayrıca araçta bir değer kaybı oluştuğunu, Davalıların tamamı oluşan bu değer kaybından sorumlu olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 Tarih ve Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile birlikte zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar için öncelikle Karayolları Trafik Kanun’un, bu kanunda yer almayan hususlarda ise Türk Borçlar Kanun’un haksız fiile ilişkin hükümlerindeki usul ve esaslar uygulanacaktır. Bunun bir sonucu olarak Karayolları Trafik Kanun’unda ve Türk Borçlar Kanun’un haksız fiile ilişkin hükümleri ile açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartların kanun hükmünü genişleten veya daraltan kuralları uygulanmayacağını, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce trafik kazası sonucu araç değer kaybı miktarı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları “Ek 1. Değer Kaybı Hesaplama” formülüne göre belirlendiğini, Anayasa Mahkemesi kararıyla gerçek değer kaybını tespit etmeyen ve denetime açık olmayan bu hesaplama formülü artık uygulanamayacağını, Değer kaybı miktarı tespiti Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda “gerçek zarar” ilkesi gözetilerek yapılmasının gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik değer kaybı hesaplama yöntemine göre aracın kazadan önceki hali ile kazadan sonraki hali arasında piyasa şartlarına göre meydana gelen değer düşüklüğü aracın gerçek değer kaybı olduğunu, Davaya delil olarak ibraz ettiğimiz belgelerden de açıkça anlaşılacağı üzere, davalı sürücünün fiili nedeniyle müvekkilimin aracının hem ön kaputunda hem de arka kaputunda ve daha başka bir çok kısmında hasar meydana geldiğini, Oysa müvekkilinin aracı sıfır olarak uhdesine almış olup kaza anına kadar da herhangi bir şekilde başka bir kazaya karışmadığını, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, (Dava öncesi davalı sigorta şirketi tarafından 13/04/2022 tarihinde yapılan 5.000,00 TL ödemenin mahsubu ile) Huzurdaki dava HMK 107. uyarınca belirsiz alacak davası olup; toplanacak delillere, yaptırılacak bilirkişi incelemesine göre dava değer ve miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda talebi arttırma hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL araç değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini saygılarımızla talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle;davanın belirsiz alacak davası olarak ikamesinde hukuki yararının olmadığını, Belirsiz alacak davası 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.107’de düzenlendiğini, Söz konusu düzenlemeye göre davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olması hallerinde, davacı alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceğini, Asla kabul anlamına gelmemekle birlikte; Davacı mevcut zararını tam ve kesin olarak belirleyebilecek durumda olmadığını, Talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması şartı somut olayda gerçekleşmediğini, Davacının, dava tarihinde zararını belirleyebilecek tüm veriler davacıda olduğunu, Alacağın çekişmeli olması, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına sebebiyet verecek bir husus olmadığını, müvekkil şirket , başvuran tarafa 5.000,00-TL değer kaybı zararı ödeyerek başvuranın kazadan kaynaklanan değer kaybı zararını tazmin etmiş ve poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, Davacının hasar sonrası müvekkil şirkete müracaatı sonrasında … nolu hasar dosyası açılmış ve aracın uğradığı değer kaybı zararının 5.000,00-TL. olduğu tespit edildiğini, davadan önce müvekkil sigorta şirketine usulüne uygun önbaşvuru yapılmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı konusunda uzman bilirkişi marifeti ile belirlenmesinin gerektiğini, Müvekkili şirketin nezdindeki poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlı ve sorumlu olacağı miktar sürücünün kusur oranına göre belirlenmesinin gerektiğini, davacı tarafın değer kaybı zararı , trafik sigortası genel şartlarının anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmeyen ve yürürlükte olan değer kaybı hükümleri dikkate alınarak tespit edilmesinin gerektiğini, savunma saklı kalmak ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile ; müvekkil şirketin “değer kaybı zararı” sebebiyle sorumlu tutulabileceği tazminat tutarı , maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağını, davacının başvurusu , müvekkil şirkete ulaşmadığını, Bu nedenle müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, Müvekkil şirket ; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, KTK 97. Maddesi gereğince “dava şartı noksanlığı” sebebiyle davanın usulden reddine , davanın esastan reddine , Yargılama ve vekalet ücretinin başvuran tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Arabuluculuk Anlaşmazlık Tutanağı, Kaza anına ait fotoğraflar, Ekspertiz Raporu, trafik kazası kaza tespit tutanağı, Ruhsat Fotokopileri, hasar dosyası, poliçe, davacıya ait aracın kaza tarihinden öncesine ait hasar kayıtları,
… Üniversitesi … Meslek Yüksek Okulunda Görevli Otomotiv Öğretim Görevlisi … tarafından düzenlenen 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporu,
Bilirkişi …den tarafından düzenlenen 18/10/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;13.11.2021 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUGU, Davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI, Dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda, “ETKEN OLMADIĞI’, Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle; 12.000,00.-TLdeğer kaybı meydana geldiği, Davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa değer kaybı bedeli olarak 13.04.2022 tarihinde 5.000,00.-TL ödeme yaptığı, buna göre; davalı tarafın bakiye değer kaybı yükümlülüğünün 7.000,00.-TL olabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 30/10/2022 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile özetle; mahkememiz dosyasında aldırılan bilirkişi raporu gereğince; bakiye değer kaybı bedelinin 7.000-TL olarak belirlendiği, buna göre dava dava dilekçesinde konu ettiği, ve HMK. 107/1.gereği belirsiz alacak olarak talep ettiği, 6.000-TL daha artırarak (ıslah hakkı saklı kalmak kaydı ile) toplamda dava değerini 7.000-TL olarak dikkate alınarak davanın bu bedel üzerinden kabul edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı talebine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dosyaya ibraz edilen tutanak, kroki, fotoğraf, bilgi ve beyanlara göre kazanın oluşumunun “Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … Caddesi üzerinde, Üçyol istikametine doğru seyir halinde iken aracının Ön kısımları ile; önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarptığı, çarpmanın etkisiyle ötelenen … plaka sayılı aracın ön kısımları ile; yine önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan sürücü … ‘nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarpması” şeklinde meydana geldiği belirlenmiştir.
Mahkememizce 13/11/2021 tarihinde meydana gelen kazada sürücülerin kusur oranları ve davacı tarafa ait … plaka sayılı araçtaki değer kaybının tespiti yönünden otomotiv öğretim görevlisi tarafından aldırılan 18/10/2022 havale tarihli raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle Mahkememizce itibar edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve kaza tespit tutanağı dikkate alındığında; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigortası ile kaza tarihini kapsar şekilde sigortalı araç sürücüsünün olay günü … caddesi üzerinde üçyol istikametine doğru seyir halindeyken dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne verip aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun olduğu görüş mesafesinin açık olduğu, iki yönlü yolda önünde aynı yön istikamette seyir halinde olan davacıya ait aracın takip mesafesine uygun olarak takip etmediği ve ön ilerisinde yavaşlayan araç nedeniyle etkili tedbir almayarak kontrolsüzce seyri sırasında önünde bulunan davacıya ait aracın çarpması sonucunda oluşan trafik kazasında Karayolları Trafik Kanunun 84. Ve 107.maddelerindeki kuralları ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Tespit edilen bu kusur durumu dikkate alınarak talep edilen değer kaybı yönünden düzenlenen bilirkişi raporu da dikkate alındığında; Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre; değer kaybının aracın kaza tarihinden önceki ikinci el rayiç değeri ile kazadan sonra tamir edildikten sonraki ikinci el rayiç değeri arasındaki fark olduğu buna göre davacıya ait aracın kaza tarihinden önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 250.000-TL olduğu, kaza nedeniyle aracın motor kaputu ve bagaj kapağının tamir edilerek boyanması nedeniyle araçta oluşan hasar sonucunda tamiri sonrasındaki aracın ikinci el piyasa rayiç değerinin 238.000-TL olduğu, araçta 12.000-TL değer kaybı meydana geldiği anlaşılmış, davalı sigorta şirketi tarafından 13/04/2022 tarihinde kaza nedeniyle davacıya 5000-TL ödeme yapıldığından davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında davacıya bakiye 7.000-TL değer kaybı bedeli ödemesi gerektiği, davalıya ait aracın hususi araç olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davalılar sürücü ve işletenin Karayolları Trafik Kanunu ve TBK hükümleri gereğince davacıya ait araçta oluşan değer kaybından davalı sigorta şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmakla talep artırım dilekçesi doğrultusunda 7.000-TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar yönünden dava ticari dava olmadığı değerlendirilmekle, bu davalılar aleyhine zorunlu arabuluculuk ücretine hükmedilmemiş, zorunlu arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE;
2-7.000-TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin bakiye 23.316,97-TL poliçe limiti ile sorumlu olması kaydıyla)
3-Alınması gereken 478,17-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 80,70–TL nispi harç ile 38,84-TL tamamlama harcı mahsup edildikten sonra kalan 358,63-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 80,70-TL başvurma harcı ile 80,70-TL nispi harç ve 38,84-TL tamamlama harcı toplamı 200,24-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 700,00-TL bilirkişi ücreti 649,50-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 1.349,50-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalı … Sigorta AŞ’den alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 7.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava değeri itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.