Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/376 E. 2023/83 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/376 Esas
KARAR NO : 2023/83

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı plakalı aracın 18.01.2022 tarihinde Artvin ili Şavşat ilçesi Meydancık semtinde kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken maliki ve sürücüsü ….. olan ……. plakalı aracın davacı aracına tam kusurlu olarak çarpması ile maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, oluşan bu kaza sonucunda taraflarca kaza tespit tutanağı tutulduğunu, kaza neticesinde davacının aracının ana aksamlarının değiştiğini, davacı aracında 16.964,34 TL maddi hasar meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile belirsiz alacak davası olarak açtıkları şimdilik davacının aracında meydana gelen 50 TL bakiye değer kaybı bedelinin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, Her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına ayrıca davadan önce arabuluculuk sürecinde davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücretininde (2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md. 16/2-c doğrultusunda 1.350 TL) davalıya tahmil edilmesine, yargılama giderleri ile birlikte davalı taraflara yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; ekspertiz raporu ile tespit edilen 5.171,41 TL değer kaybı bedeli 01-04-2022 tarihinde bizzat başvuran vekili ödendiğinden fazlaya ilişkin taleplerin reddini, Değer kaybı karşılandığından başvurunun reddine, Her halükârda başvuranın aracında meydana gelen değer kaybı tutarının ZMSS Genel Şartları A.5. maddesi (a) bendi kapsamında atanacak alanında uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesine, her halde kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasına, davalının vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, fazlaya dair taleplerin reddine, karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Türkiye Noterler Birliği’nin yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı, kusur ve otomotiv bilirkişisi … tarafından hazırlanan 05/10/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve davacı vekili tarafından sunulan 24/11/2022 havale tarihli bedel artırım dilekçesi dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 22/09/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği Dosyanın kusur ve otomotiv bilirkişisi …’e tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davacının aracının bu kaza nedeni ile değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise davalı yanca değer kaybına yönelik yapılan ödeme göz önüne alınarak davacının değer kaybı talebinin karşılanıp karşılanmadığı, karşılanmadığının anlaşılması halinde davacının davalıdan talep edebileceği değer kaybı tutarının belirlenmesine yönelik hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 05/10/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “18/01/2022 tarihli kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün etken olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda etken olmadığı, dava konusu … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle 10.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin davacı tarafa değer kaybı bedeli olarak 01/04/2022 tarihinde 5.171,41 TL ödeme yaptığı, buna göre davalı tarafın bakiye değer kaybı yükümlülüğünün 4.828,59 TL olabileceği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince bedel artırım dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 24/11/2022 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile fazlaya ilişkin talep ve dava haklar saklı tutularak başlangıçta belirtilen 50,00 TL dava değerinin 4.778,59 TL arttırarak toplam 4.828,59 TL bakiye değer kaybı bedelinin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilinin talep edildiği, davalı yana tebliğine rağmen herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde 18/01/2022 tarihinde davacı… tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kaza neticesinde araç sürücülerince kendi aralarında kaza tespit tutanağının düzenlendiği, davalı tarafın bahse konu … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS sigortacısı olduğu, bu kazadan sonra davacı tarafça davalı tarafa usulüne uygun olarak KTK 97 başvurusunun yapıldığı ve davalı tarafça talebe konu değer kaybı yönünden davalı nezdinde açılan hasar dosyası kapsamında davacı tarafa 01/04/2022 tarihinde 5.171,41 TL tutarda ödeme yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davacının davalıdan bakiye değer kaybından kaynaklı alacaklı olup olmadığı ile olduğunun anlaşılması halinde miktarının belirlenmesi ile belirlenecek tutardan davalının ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağının, AAÜT 16/2-c kapsamında davacının davalıdan talepte bulunmasının yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas olmak üzere trafik kazasından kaynaklı bakiye değer kaybına yönelik maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yanca bilirkişi raporuna karşı itiraz ile ek rapor alınması talep edilmiş ise de yapılan itirazların bir kısmının resen değerlendirilecek itirazlardan olduğu bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de Mahkememizce de kabul edildiği üzere hali hazırda raporda karşılandığı ve raporun denetime elverişli ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği anlaşılmış ve bu nedenle raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış ve ek rapor alınmasının gerekli olmadığı değerlendirilmiştir.
Dosyanın yapılan kontrolünde davalı yanın iş bu davaya konu sorumluluğa esas poliçe limitinin 50.000,00 TL olduğu yukarıda belirtildiği gibi davalı yanca toplamda 5.171,40 TL ödeme yapıldığından değer artırıma konu edilen miktar göz önüne alındığında sorumluluk limitinin tükenmediği tespit edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı bakiye değer kaybı zararın tazminine yönelik olduğundan talebin haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; 18/01/2022 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın Artvin İli Şavşat İlçesi Meydancık Semtinde seyir halinde iken sol yan kısımları ile Meydancık istikametinden Şavşat istikametine doğru seyir halinde olan davacı sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın bol yan kısımlarına çarpması ile oluşan trafik kazasında Ercan’ın gündüz vakti meskun mahal dışındaki seyri sırasında dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne vermediği, trafik düzeni ve güvenliği açısından aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uyarlamadığı, görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadığı, bu nedenlerle aracının hakimiyetini yitirmesi nedeniyle kayması ile kazanın oluşumuna neden olduğu bu hali ile davranışlarının 2918 sayılı yasanın 52/1-b bendini ihlal ettiği, davacının ise kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği anlaşılarak bu kazanın oluşumunda davalı yana ZMMS’li araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacı yanın ise kusursuz olduğu kanaatine varılmış, araçta bu kazadan kaynaklı hasar oluştuğu sabit olmakla geçmiş hasar kaydı da dikkate alındığında kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin belirlenmesine yönelik tutarların yerinde oldukları ve Mahkememizce de benimsendiği anlaşılmakla birlikte bu kazadan kaynaklı davacı aracının 10.000,00 TL değer kaybına uğradığı, önceden yapılan ödeme göz önüne alındığında tam olarak karşılandığı, söz konusu değer kaybı ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu ve dava dışı Ercan’ın davranışının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracının sol yan kısımlarında araç gövdesinde sökülebilir ve takılabilir parçalarda hasar oluştuğu ve aracın sol ön ve sol arka kapısının değiştirildiği ve sol ön direk ve orta direğin tamir edildiği ve bu kapsamda aracın yedek parça, işçilik ve KDV dahil toplamda 16.964,34 TL hasara uğradığı, bu kazanın oluşumunda davalı yana ZMMS’li araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacı yana atfedilebilecek kusurun bulunmadığı, aracın kasko değeri göz önüne alındığında hasar tutarı aracın rayiç değerinin % 50’sini aşmadığından tamirinin ekonomik olduğu ve böylece aracın pert işlemine tabu tutulması yönünde bir değerlendirme yapılamayacağı, her ne kadar aksi ileri sürülmüş ise de davacı aracının gerçek değer kaybı tutarının kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki fark tutarı kadar olacağı buradan hareketle hükme esas alınmasına karar verilen rapor ile kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 140.000,00 TL, geçmiş hasar kaydı göz önüne alındığında kazadan sonra aracın ikinci el piyasa rayiç bedelinin 130.000,00 TL olarak belirlenmesi yönündeki görüşün benimsendiği dolayısı ile bu kazadan kaynaklı değer kaybı tutarının 10.000,00 TL olduğu ve davalı yanca davadan evvel 01/04/2022 tarihinde 5.171,40 TL’lik ödeme yapılmakla birlikte karşılanmamış 4.828,59 TL’lik zararın olacağı, davalı yanın 2918 sayılı yasanın 91. maddesi gereği sorumluluğunun bulunduğu, davalının eksik ödeme ile temerrüte düşeceği ve kazaya karışan araçların hususi vasıfta olmaları nedeniyle talebe konu alacağa ilişkin yasal faiz talep edilebileceği anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı bakiye 4.828,59 TL değer kaybı bedelinin davalı yanın temerrüt tarihi olarak takdir edilen 01/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle ayrıca vekalet ücreti talep edilmiş ise de 6325 sayılı yasadan kaynaklı arabuluculuk yönünden vekalet görevi nedeniyle verilen hizmetin vekil ile asil arasındaki avukatlık hizmeti nedeniyle belirlenen ücrete mahsus olduğu ve bu nedenle ücretin asil tarafından karşılanması gerektiği, bu tutarın iş bu davada verilen hizmet ilgi tutularak talep edilmesinin mümkün olmadığı kanaatiyle davacı vekilinin AAÜT 16/2 c gereği vekalet ücret talebinin yerinde olmadığına ve bu nedenle davacı yanın talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; davaya konu trafik kazasından kaynaklı bakiye 4.828,59 TL değer kaybı bedelinin davalı yanın temerrüt tarihi olarak takdir edilen 01/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 329,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 265,70 TL (80,70 TL peşin harç ile 185,00 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 64,15 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 161,40 TL (80,70 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.064,25 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.225,65 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 175,75 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.828,59 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Davacı yanın AAÜT 16/2-c gereği arabuluculuk vekalet ücreti talebinin REDDİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında ileri sürülen feragat beyanı içeriği göz önüne alındığında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair tarafların yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 14/02/2023

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸