Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/374 E. 2022/414 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/374
KARAR NO : 2022/414

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 4562 sayılı OSB kanununa tabi bir organize sanayi bölgesi olup davalı …’ın ise … ‘nin katılımcılarından biri olduğu, katılımcı tarafa takip konusu altyapı katılım payı ve üyelik aidat bedellerine ilişkin olarak yapılan bildirimlere rağmen ödenmemesi sebebiyle taraflarınca icra takibi açılması zorunluluğu doğduğu ancak katılımcı tarafın Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takibine yapmış olduğu haksız itirazın sonucu taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapılmış olup, bu görüşme sonucu anlaşılamadığı, müvekkilinin bir organize sanayi bölgesi olup, 4562 sayılı OSB Kanunu’ na tabi olduğu, yönetim aidatları ve katılım payı alacağının işbu kanunun 12. maddesi kapsamında OSB gelirleri arasında sayıldığı ve OSB ‘ ye tahsil yetkisi verildiği, ayrıca müvekkili organize sanayi bölgesinin hukuki statüsü ile hak ve yükümlülüklerinin 4562 sayılı OSB Kanunu ile düzenlendiği, davalı tarafın takibe konu … … Bölge, … Ada, … Parsel’de bulunan taşınmazın katılımcısı konumunda olduğu, taraflarınca borçlu tarafa yapılan tüm yazılı ve sözlü bildirimlere rağmen iş bu borcun ödenmemesi neticesinde Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, müteşebbis heyeti kararlarına dayanan alacak ve masraflardan davalının kaçınması mümkün olmayıp icra takibine yapılan haksız itirazın iptalinin talep edildiği belirtilerek açıklanan nedenlerle Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı-borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı-borçlu aleyhine haksız ve kötüniyetli itirazı ve alacağın likit olması sebebiyle %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf uhdesinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 27/04/2022 tarihli Tensip Tutanağının düzenlendiği, 8 nolu ara karar gereği “Dava dilekçesi ekinde dava şartı arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin sunulmadığı anlaşılmakla 6325 Sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince 1 haftalık kesin süre içinde davacı vekilince anlaşmaya varılmadığına dair son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin (fotokopisi değil) sunulmasına aksi halde davanın usulden reddedileceğinin ihtarına, (bu hususun iş bu tensip zaptının tebliği ile davacı tarafa ihtar edilmiş sayılmasına)” şeklinde karar verildiği ve işbu tensip tutanağının davacı vekiline 02/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince ise iş bu ara karara yönelik 20/05/2022 tarihinde arabuluculuk son tutanak aslının sunulduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından 05/05/2022 havale tarihli Süre Uzatım Dilekçesinin sunulması üzerine Mahkememizce süre uzatım talebinin kabulüne yönelik 05/05/2022 tarihli Ara Kararın kurulduğu ve davalı vekiline yasal cevap süresine ek olarak 2 hafta ek süre verildiği davalı vekilince halen cevap dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Kemalpaşa İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasının bir sureti, Kemalpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü ‘nün yazı cevabı ve Arabuluculuk Son Tutanak aslı dosyamız arasındadır.
Uyuşmazlığın tespitine ve açılı davanın somut olay bakımından incelenmesine geçmeden evvel talebin dava şartları yönünden incelenmesi gerekmiştir.
7155 sayılı yasanın 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.maddesiyle eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmüne yer verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlemesi getirilmiştir.
Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmıştır.
6325 sayılı yasanın değişik 18/A-2 maddesine göre; davanın dava şartı olarak arabuluculuğa tabi bir uyuşmazlık olduğu bu nedenle arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorunda olduğu, başvuru şartının sağlanmış ancak anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslının yada arabulucu tarafından onaylı örneğinin dilekçe ekinde mahkemeye sunmaması halinde davacıya son tutanağın ibrazı için 1 haftalık kesin mehil verilmesi gerektiği, buna rağmen sunulmazsa davanın usulden reddi gerektiği ancak arabulucuya başvurulmadan dava açılması halinde davanın herhangi bir işlem yapılmadan ve bu konuda davacıya süre verilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği hususlarına yönelik hükmün bulunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat kapsamında dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde arabuluculuk aslı veya onaylı suretinin kazandırılması için gönderilen ihtaratlı tebligatın davacı vekiline yukarıda belirtildiği gibi 02/05/2022 tarihinde tebliğ edilen tensip zaptı ile ihtar edilmesine rağmen davacı vekilince 29/04/2022 tarihli bu hususa yönelik dilekçe sunulmakla birlikte dilekçe ekindeki son tutanağın onaylı suretinin yahut aslının dilekçe ekinde bulunmadığı sadece fotokopisinin bulunduğu, daha sonra davacı vekilince arabuluculuk son tutanak aslının 20/05/2022 tarihli dilekçe ile yerine getirildiği gözükmekte ise de bu hususun az önce belirtilen tensip tutanağı gereği davalı yan açısından kazanılmış hak oluşturacağı göz önüne alındığında yukarıda belirtilen yasal mevzuat gereği belirtilen kesin süre içerisinde istemin ikmal edilmemesi nedeniyle davanın 6325 sayılı yasanın 18/a maddesi göz önüne alınarak dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi göz önüne alınarak dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/2 gereği USULDEN REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yatırılan harçların ve gider avansından kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince davacıya iadesine,
4- Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesi kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize ya da Mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır