Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/314 E. 2023/136 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/314 Esas
KARAR NO : 2023/136

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 19.08.2021 tarihinde …’a ait ve …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı … sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın Ankara ili, Bala ilçesinde davacının Ankara’dan Aksaray istikametine doğru seyrederken, sigortalı araç sürücüsünün takip mesafesini korumayarak davacı aracına sol arka yandan çarpması neticesinde meydana geldiğini, 1 nolu davalıya kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü ve işleteni sıfatıyla, 2 nolu davalıya aracın sahibi ve işleteni sıfatıyla, 3 nolu davalı … Sigorta A.Ş.’ye 26.1.2021 – 26.1.2022 tarihleri arasında geçerli olan … poliçe no’lu ZMMS poliçesi nedeniyle yönetildiğini, davalılar açısından “zarar ve eylem “zarar ve motorlu aracın işletilmesi” “zarar ve sigorta” arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğunu, dava açılmadan arabuluculuk yoluna gidilmiş, dava şartı yerine getirilmiş ve fakat anlaşma sağlanamadığını, davacıya ait ve Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası tamir masrafı Almanya’da bulunan … Mühendislik Bürosu tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile KDV dahil 35.523,40 EUR, aracının rayiç değeri 12.500,00 EUR, hurda değeri ise 560,00 EUR olarak tespit edildiğini, bu durumda aracın total pert olduğu kabul edilerek, müvekkil nezdinde gerçekleşen gerçek zarar, aracın rayiç değerinden hurda değerinin düşülmesi sonucu 11.940,00 EUR olarak belirlendiğini, Davalı sigorta tarafından 04.03.2022 tarihinde 43.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, TCMB tarafından yayımlanan gösterge niteliğindeki Merkez Bankası kurları uyarınca bu tutarın ödeme tarihindeki yabancı para kur karşılığı 2.738,19 EUR olduğunu, yapılan kısmi ödeme tutarı düşüldükten sonra davacının bakiye zararı 9.201,81 euro olup, bu tutardan diğer davalıların sorumluluğunun devam ettiğini, davalı sigorta şirketi temerrüde düştüğünü belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla haklı davamızın kabulüne bakiye zarardan oluşan 9.201,81 eur maddi tazminatın fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru Türk lirası karşılığının 1 ve 2 numaralı davalılardan kaza tarihi olan 19.08.2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının bilirkişi ücreti olarak ödediği 1.162,67 eur’nun fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı türk lirası olarak yargılama giderlerine dâhil edilerek tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, arabuluculuk aşaması ile ilgili vekalet ücreti de dikkate alınarak bu hususta ayrıca hüküm kurulmasına ve kanuni vekâlet ücretinin KDV hariç olarak hükmedilerek yargılama giderleri ile birlikte davalı taraflara yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; davacının, davasını T.C. İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı, hâlbuki davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İSTANBUL ANADOLU MAHKEMELERİ’nin yetkili olduğu, bu sebeple davanın yetkisizlikten reddinin gerektiği, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın HMK 121. maddesine göre dava ile ilgili delillerini müvekkili şirkete tebliğ etmesi gerektiği, davacı tarafın, müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapmadan müvekkili şirketin temerrüte düştüğü iddiasıyla işbu davayı açtığı, 6704 sayılı Torba Kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmasının zorunlu hale getirildiği, yine Trafik Sigortası Genel Şartlarında işbu başvuru şartına değinildiği ve başvuru sırasında sigorta şirketine ibraz edilmesi gereken belgelerin sayıldığı, davacı tarafın iban numarasını başvuru sırasında müvekkili şirkete ibraz etmediği, bu halde müvekkili şirketin davacı tarafa aracında meydana gelen hasara ilişkin ödeme yapmasının beklenemeyeceği, davacının kasıtlı olarak sırf müvekkilini temerrüte düşürmek için sergilediği bu davranış sonrası huzurdaki davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, müvekkil şirket tarafından ödeme yapılmış olup davacı tarafından aleyhlerine açılan davanın reddinin gerektiği, davacının maliki olduğu araç için dava konusu olay neticesinde meydana gelen hasara ilişkin araç hasarı tazminatı olarak 04.03.2022 tarihinde 43.000,00 TL’nin müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı, davacı tarafın aracında meydana gelen hasara ilişkin yeteri kadar belge sunmadığı ve aracın görülmesini olanak vermeden yurtdışına götürdüğü, davacı tarafın araca ait müvekkili şirkette bulunan fotoğraflar ve belgelerin incelendiği ve araçta meydana gelen hasarın, değişmesi gereken parçalar ve işçilik ücretleri hesaplandığı ve buna göre ödeme yapıldığı, davanın kabulü anlamına gelmemeık kaydıyla, müvekkil şirketin sorumluluğunun bakiye poliçe teminatı ile sınırlı olduğu, müvekkili şirketçe yapılan ödemenin düşülmesiyle birlikte bakiye teminat limitinin dikkate alınması gerektiği, poliçe teminatının tamamı ödendiğinden bakiye sorumluluklarının kalmadığı, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın, sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiği, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğu, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda KTK 96. madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddine, … sayılı hasar dosyasının celbine, aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddine, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasına, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasına, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalılar … ve …’a usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğine rağmen adı geçenler tarafından cevap dilekçesinin sunulmadığı, dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlandığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılarak tahkikat aşamasına geçildiği görülmüş, davalılar … ve … tarafından iş bu davanın inkar çerçevesinde savunulduğu kabul edilmiştir.
DELİLLER:
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, Türkiye Noterler Birliği, davalı sigorta şirketi yazı cevaplarının dosya arasında olduğu görülmüş, kusur ve otomotiv bilirkişisi … tarafından hazırlanan 02/01/2023 havale tarihli bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizin 28/02/2023 tarihli duruşmasında verilen ara karar gereği kusur ve otomotiv bilirkişisi …’e tevdisi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 02/01/2023 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, raporun incelenmesinde özetle ” 19/08/2021 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün etken olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumuna etken olmadığı, dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça, işçilik ve KDV dahil 35.523,40 euro hasar meydana geldiği, aracın rayiç değerinin 12.500,00 euro olduğu anlaşılarak, hasar bedelinin rayiç değeri % 50’sini aştığından gerçek hasarın piyasa rayiç değeri ile sovtaj değeri arasındaki farka ilişkin olduğu, sovtaj değerinin 2.000 euro olarak tespiti yapılmakla … plaka sayılı aracın gerçek hasar bedelinin 10.500,00 euro olduğu, sigorta tarafından 04/03/2020 tarihinde 43.000,00 TL ödeme yapılmakla ödeme tarihi itibari ile bu tutarın 2.739,19 euro’ya karşılık geldiği, … plaka sayılı araç yönünden karşılanmamış 7.761,81 euro olduğu, talep konusu 1.162,67 euro ekspertiz ücretinin Almanya ülkesinin ekonomik ve sosyal koşullarına uygun olduğu” şeklide değerlendirme yapıldığı, davacı vekili tarafından rapora beyan ve itirazlar ile ek rapor alınmasının talep edildiği, davalı vekili tarafından rapora beyan ve itirazlarda bulunulmakla Bala ASCM’nin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde;19/08/2021 tarihinde davalı Emrah tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araç ile davacı Mustafa tarafından sevk edilen … plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kaza sonrasında Kavşak Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliğince kaza tespit tutanağının tutulduğu, Emrah tarafından sevk ve idare edilen aracın kaza tarihi itibariyle davalı Salih’e ait olmakla birlikte aynı zamanda diğer davalı nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğu, bu kazadan kaynaklı olarak davalı sigorta şirketi tarafından 04/03/2022 tarihinde 43.000,00 TL tutarında hasara ilişkin ödeme yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın; davacının bakiye hasardan kaynaklı zararının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise talep edilen 9.201,81 Euro tutarında bakiye zarar miktarının gerçekleşip gerçekleşmediği, bu miktar uyarınca zararın oluştuğunun anlaşılması halinde davacının davalı Emrah ve davalı Salih’ten tahsil edilip edilmeyeceği, edilecek ise ne miktarda ve ne surette tahsil edileceği ile talep konusu ekspertiz ücretinin tüm davalıların sorumluluğunda olup olmadığı, sorumluluğunda ise davalılardan ne miktarda ve ne surette tahsil edileceği hususlarına yönelik açılan bakiye hasardan kaynaklı maddi tazminat talebi ile ekspertiz ücretinin tahsiline yönelik dava olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır her ne kadar davalı yanca Bala ASCM’nin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talep edilmekte ise de dosyaya kazandırılan delillerin 6098 sayılı yasanın 74. Maddesi ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda iş bu dosya açısından bekletici mesele talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Nihai kusur durumu hariç olmak üzere her ne kadar dosyaya kazandırılan rapora davacı vekilince beyan ve itirazlarda bulunularak ek rapor alınması talep edilmiş ve ayrıca davalılar vekilince rapora karşı itirazlarda bulunularak Almanya rayiçlerine göre tamirin yapılma ihtimaline binaen değerlendirme yapılmasının yerinde olmadığı da ayrıca belirtilmiş ise de yapılan itirazların bir kısmının resen değerlendirilecek itirazlardan olduğu bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de Mahkememizce de kabul edildiği üzere hali hazırda raporda karşılandığı ve raporun denetime elverişli ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği anlaşılmakla yenide yada ek rapor alınmasını gerektirir bir durum olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı sigortanın söz konusu kaza nedeni ile dava konusuna yönelik talep bakımından poliçe limitinin 43.000,00 TL ile sınırlı olduğu, adı geçen davalı tarafından 43.000,00 TL tutarda ödemede bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklı bakiye hasarın tazminine yönelik olduğundan talebin haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; 19/08/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS’li, davalı Salih’ e ait ve davalı Emrah sevk ve idaresindeki … plaka kamyonetin Ankara ili istikametinden Aksaray ili istikametine iki yönlü yolda seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde aracın ön kısımları ile aynı yön ve istikamette ve önde seyir halinde olan ve davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın sol arka kısımlarına çarpması ile oluşan trafik kazasında Emrah’ın aracın hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması, diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmaması, önünde giden aracı yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememesi ve önlemsiz olarak asli kusurlardan “Arkadan çarpma” fiilini işlemesi neticesinde trafik kazası meydana geldiği anlaşılmakla Emrah’ın davranışlarının 2918 sayılı yasanın 52/1-b ve c, 56/1-c ve 84/1-d bendini ihlal ettiği, Mustafa’ın ise herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı gibi kazayı önlemek adına alabileceği bir önleminin de olmaması nedeniyle bu kazanın oluşumunda Emrah’ın tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu kanaatine varılmış, söz konusu kusurlu hareket neticesinde davacı aracının sol arka kısımlarından araç gövdesinde ve sökülebilir/takılabilir parçalarda olacak şekilde hasarlandığı, araçtaki hasarın nitelik ve boyutunun kaza tespit tutanağını doğrular nitelikte olduğu, aracın Almanya menşeli olması nedeniyle Almanya değerlerine göre yedek parça, işçilik ve KDV dahil toplam 35.523,40 Euro tutarında hasara uğradığı, aracın Almanya piyasa rayiç değerinin 12.500,00 Euro olabileceği yönündeki hükme esas alınan bilirkişi görüşü göz önüne alındığında hasar bedeli rayiç bedelin % 50’sini aştığından tamirinin ekonomik olmadığı, davacı aracının bu kaza nedeniyle pert-total olarak değerledirilmesi gerektiği, yine hükme esas alınan bilirkişi görüşü göz önüne alındığında aracın hurda değerinin 2.000,00 Euro olarak belirtildiği görülmekle davacı aracının gerçek hasar bedeli rayiç değer ile sovtaj değeri arasındaki farka ilişkin olacağından 10.500,00 Euro hasara uğradığı, davalı sigorta tarafından 43.000,00 TL tutarda hasara yönelik ödemede bulunulduğu, bu tutarın ödeme tarihi göz önünde bulundurulduğunda 2.738,19 TL’ye (Merkez bankası 03/03/2022 tarihli efektif satış kuru karşılığı 1 Euro = 15,7038 TL) karşılık geldiği, bu tutarın gerçek hasar bedelinden düşülmesi ile davacının karşılanmamış 7.761,81 Euro hasar bedelinin bulunduğu, söz konusu hasar ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu ve davalı Emrah’ın davranışının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle Mahkememiz davacısına ait olan … plaka sayılı aracın davalı Emrah’ın tam kusurlu olarak sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpmasından kaynaklı sol arka kısımlarından aldığı darbe neticesi orjinal yedek parça, işçilik ve KDV dahil toplamda 35.523,40 Euro hasara uğramakla birlikte yine yukarıda da belirtildiği üzere hasar bedeli araç rayicinin % 50’sini aşması nedeniyle davacı aracının bu kazadan dolayı pert işlemine tabi tutulması ile sovtaj bedelinin düşülmesi ile … plaka sayılı aracın bu kaza sebebiyle toplamda 10.500,00 Euro gerçek hasara uğradığı, davalı sigortanın 04/03/2022 tarihinde 43.000,00 TL karşılığı 2.738,19 Euro tutarında ödeme yapmasına rağmen davacının karşılanmamış 7.761,81 Euro bakiye hasara ilişkin zararının bulunduğu, söz konusu tutardan davalı sürücü Emrah’ın 6098 sayılı yasanın 52 vd maddeleri gereği, davalı Salih’in ise 2918 sayılı yasanın 85. maddesi uyarınca sorumlu oldukları anlaşılmakla her ne kadar davacı tarafça hasarın daha fazla olduğu ileri sürülmekte ise de yapılan yargılama neticesinde davacının hasardan kaynaklı karşılanmamış bakiye hasar bedelinin 7.761,81 Euro olduğu kanaatiyle açılı davanın kısmen kabulü ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı 7.761,81 Euro hasar bedelinin davalılar … ve …’dan olay tarih olan 19/08/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL cinsinden hesaplanacak karşılığının tahsili ile davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ayrıca her ne kadar sigorta şirketinin sorumluluk limiti tüketilmiş ise de davacı gerçek hasarı karşılanmadığından davacının ekspertiz incelemesi yaptırmasının yerinde olduğu gibi talep konusu olan ekspertiz ücretinin davalılardan tahsili bakımından talepte hukuki yarar olduğundan 1.162,67 Euro ekspertiz ücretine yönelik 6098 sayılı yasanın 99. maddesi uyarınca seçimlik hak yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı olarak tahsil edilmesi yönünde kullandığı göz önüne alındığında tarafların haklılık durumuna göre söz konusu ekspertiz ücretinin davalılardan aşağıdaki şekilde tahsiline yönelik karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle ayrıca vekalet ücreti talep edilmiş ise de 6325 sayılı yasadan kaynaklı arabuluculuk yönünden vekalet görevi nedeniyle verilen hizmetin vekil ile asil arasındaki avukatlık hizmeti nedeniyle belirlenen ücrete mahsus olduğu ve bu nedenle ücretin asil tarafından karşılanması gerektiği, bu tutarın iş bu davada verilen hizmet ilgi tutularak talep edilmesinin mümkün olmadığı kanaatiyle davacı vekilinin AAÜT 16/2 c gereği vekalet ücret talebinin yerinde olmadığına ve bu nedenle davacı yanın talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Ayrıca dava değeri göz önüne alındığında davanın ret kabul oranına göre yabancı paranın dava tarihindeki efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden dava değeri belirlenerek karar tarihindeki tarifeye göre taraflar yönünden aşağıdaki şekilde vekalet ücreti takdiri ile belirtilen şekildeki dava değer üzerinden nispi karar ve ilam harcının hesaplanması gerektiği anlaşılmakla birlikte Merkez Bankasının 07/04/2022 tarih saat 15:30’da belirlediği döviz efektif satış kuru karşılığının 1 Euro= 16,1054 TL olduğu tespit edilerek dava değerinin 148.198,83 TL’ye, kabul edilen tutarın ise 125.007,54 TL’ye karşılık geldiği tespiti yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı 7.761,81 Euro hasar bedelinin davalılar … ve …’dan olay tarih olan 19/08/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL cinsinden hesaplanacak karşılığının tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 8.539,23 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 2.530,86 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 6.008,37 TL karar ve ilam harcının DAVALI … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından;
– Yatırılan gider avansından kullanılan 1.438,75 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan)’ nin ret kabul oranına göre hesaplanan 1.213,59 TL’si ile yatırılan 2.611,56 TL (2.530,86 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcından oluşan) harç miktarının toplamı olan 3.825,15 TL yargılama giderinin DAVALI … VE …’DAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
– Harici yaptırılan ekspertiz ücreti olan 1.162,67 Euro yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 980,72 Eurosu’nun fiili ödeme günündeki TC Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden TL karşılığının DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 11,25 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 19.754,05 TL vekalet ücretinin DAVALI … VE …’DAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Davacı yanın AAÜT 16/2-c gereği arabulculuk vekalet ücret talebinin REDDİNE,
6- Davalı Salih ve Emrah kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI … VE …’A VERİLMESİNE,
7- Davalı sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de sigorta şirketi yönünden hüküm altına alınan hususun yargılama giderleri olduğu anlaşılmakla davacı yararına sigorta şirketi aleyhine VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
8- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALI … ve …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair davacı vekili ile davalılar … ve … vekilinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim ..
e-imza
¸