Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/298 E. 2022/644 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/298
KARAR NO : 2022/644

DAVA : Menfi Tespit (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının, davacıya … Mah. … Sk. No:… …., Bornova/İzmir’deki kiralık iş yeri için yer gösterme işlemi yaptığını, ancak karşı tarafın müvekkiline göstermiş olduğu işyeri ile ilgili tespit edilen eksiklikleri gidermediğini ve müvekkilline tahaahüt edilen tarihte işyerini teslim etmediğini, ayrıca davalının, müvekkilin eski işyerinden de zorla çıkartılmasına sebep olduğunu, müvekkilinin belirtilen iş yerine taşındığını, ancak giderilmesi gereken eksiklikleri halen giderilmediğini, ayrıca davalının yer gösterme hizmeti için müvekkiline herhangi bir fatura göndermediğini, bunun yanı sıra karşı tarafın müvekkiline ödeme yapılması için ihtarname de göndermediğini, davalının tamamen kötü niyetle davranarak davacı hakkında icra takibi başlattığını, icra takibi ile ilgili evraklar davacının eski işyeri adresini tebliğ edildiği için, davacının icra takibini takip kesinleştikten sonra öğrendiğini ve ödeme emrine itiraz edemediğini, davacının davalı tarafından yapılan icra takibinde talep edilen tutarın fahiş olduğunu, tanık dinletebileceklerini, davalının ihtar yapmadan ve sözleşme gereği bakım ve masrafları yerine getirmeden, üstelik davacının işyerinden zorla çıkarılmasına sebep olarak, davacı aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını, haksız ve usulsüz bir şekilde başlatılan icra takibi ile davacının ticari itibarlarını zedelediğini, davalı tarafın yapmış olduğu bu işlemler hukuka aykırı olup, davalının hiçbir iş yapmadan icra takibi başlatmasının kötüniyetinin açıkça göstergesi olduğunu, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilinin telafisi zor maddi ve manevi zararlara uğramış olduğundan; davaya konu borcun ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için İhtiyat-i Tedbir Kararı verilmesini, İzmir 8. İcra Müdürlüğü… esas sayılı icra dosyasına konu takibin iptaline, kötüniyetle hareket ederek davacının ticari hayatına onarılmaz zararlar veren davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:
İzmir 8.İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
İzmir Esnaf Odası, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü, İzmir Vergi Dairesi Başkanlıklarına yazılan yazı cevapları mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Davacı vekilinin fotoğraflar, kontrat ve fatura ekinde olduğunu beyan eden dilekçesi mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememize davacı … San. Ve Tic. Ltd.Şti.tarafından davalı … aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün… esas numaralı dosyasında başlatılan icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması, akabinde iptali % 20’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesi istemli menfi tespit davası açıldığı anlaşılmışır.
Mahkememizce İzmir Esnaf Odası, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü, İzmir Vergi Dairesi Başkanlıklarına yazılan yazılara cevap verildiği, yazı cevaplarında davalının odalara bir kaydının bulunmadığı ve aktif vergi mükellefiyetinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Dava ilamsız icra takibine karşı davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı gerçek kişidir. Davalı hakkında yapılan tacir araştırmasında davacının tacir ve esnaf olmadığı ve herhangi bir aktif vergi mükellefiyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Söz konusu ilişkiler bakımından ortada mutlak bir ticari dava konusu hususun da bulunmadığı gibi işbu dosya tarafları açısından yapılan değerlendirme neticesinde de nispi ve mutlak bir ticari dava bulunmayacağı anlaşılmakla iş bu davanın Mahkememizde görülmesinin mümkün olmadığı değerlendirilerek genel Mahkemelerin görevli olduğuna kanaat getirilmiş ve bu nedenle davanın görevsizlik nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Ayrıca kararın kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır