Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/269 E. 2022/894 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/269 Esas
KARAR NO : 2022/894

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 26/03/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.10.2021 tarihinde davalı tarafından ZMM sigortası ile sigortalı, “…” plakalı, maliki … ve kaza anındaki sürücüsü … sevk ve idaresindeki araç; İzmir ili … ilçesi … çıkışında seyir halinde iken, maliki müvekkil … ve kaza anındaki sürücüsü … olan “…” plakalı araca çarptığını, Bu kaza sonucu müvekkilinin maliki olduğu araçta yüksek maddi hasar meydana geldiğini, Kaza sonrasında tarafımızca 06.01.2022 tarihinde davalı sigorta şirketine hasar bedeli ve değer kaybı talepli olarak PTT-Kep sistemi üzerinden yazılı başvuru yapıldığını, İlgili başvuru 06.01.2022 tarihinde sigorta şirketi tarafından okunduğunu, Akabinde zorunlu dava şartı arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını, sigorta Şirketleri motorlu aracın neden olduğu riziko nedeniyle gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, Gerçek zarar, zarar gören şeyin eski hale getirilebilmesi için gereken onarım ve işçilik ücretleri olduğunu, Yargıtay 17.H.D 2009/3575E-2009/6507K sayılı ilamında özetle, orijinal parça takılmadan çıkma parçalar ve doğrultma sonucu ödenen tazminat miktarını eksik bulmuş, aracın orijinal parçalarla tamir edilmesi halindeki tamir masraflarına hükmedilmesi gerektiği yönünde karar verildiğini, Kusur dağılımı yargılamayı gerektirdiği ve hasar bedeli ile değer kaybı gibi zararlar likit alacak olarak kabul edilmediği için başvurumuz HMK m. 107 gereği belirsiz alacak niteliğinde olup, meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı belirlenebilir hale geldiği zaman fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik talebini 10-TL hasar bedeli ve 10-TL değer kaybı olmak üzere toplam 20-TL’ olduğunu, resen gözetilecek nedenlerle 10-TL hasar bedeli ile 10-TL değer kaybının davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 2022 yılı AAÜT m.16/2-c hükmü uyarınca 1.350,00TL maktu arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; uyuşmazlık konusu 12.10.2021 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kaza sebebiyle müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Dava konusu kazanın öncesi ve sonrasında davacıya ait aracın başka kazaları olduğu, söz konusu kazalara karıştığı belirtilen kişilerin aynı kişiler olduğu, dava konusu kazada oluşan hasarın belirsiz olduğu tespit edildiğini, Müvekkili şirket tarafından alınan ekspertiz raporunda sigortalı aracın eski hasarları hakkında; “ayrıca sigortalı aracın 23 02 2021 tarihinde karışmış olduğu kazada ön kısımları ile direğe çarpması sonucu hasarının oluştuğu görülerek temin edien olay yeri resmi sisteme eklenmiştir. sigortalının yakın zamanlarda karışmış olduğu kazalarda hasar rakamlarının yüksek olduğu, ayrıca hasar tazminat talep eden aracın arka kısımdan almış olduğu darbe neticesinde kaldırıma çıkması sonucu hasarın meydana geldiği belirtilmiştir. ekli resimler incelendiğinde ön tampon demiri üzerinde kesitli bir izin olduğu görülmüştür. olay yerinde ise bu kesitli ize sebep olabilecek birşey görülememiştir. ” tespitleri yapıldığını, Dava konusu kazanın, sigortalı aracın eski kazaları ile benzer nitelik taşıması, yakın tarihli kazalarının bulunması işbu kazanın kurmaca ve haksız kazanç elde etmek amaçlı olduğunu gösterdiğini, müvekkilimiz şirketin zorunlu mali mesuliyet sigortasından doğan sorumluluğu sigortalımızın kusuru oranında olduğunu, Dava konu kazanın hangi sebeple meydana geldiği her durumda araştırılmasının gerektiğini, , Karayolları Genel Müdürlüğünün dava konusu kazanın meydana gelmesine etki edecek trafik işaret ve lambalarından, yolun yapısından ve trafik güvenliğini tehlikeye atacak derecede görüşü engelleyecek bir hususun bulunup bulunmadığı ayrıca belirlenmesi gerektiğini, ancak kaza tespit tutanağında bu hususlara ayrıntılı olarak değinilmediğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, başvuran tarafça sunulmuş olan ekspertiz raporunda belirtilen araç hasarına ve değer kaybına ilişkin tutarlar son derece fahiş olup işbu raporun kabulünün imkansız olduğunu, müvekkilinin şirketin kdvden sorumluluğu bulunmadığını, değer kaybı talebinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş yeni genel şartlar kapsamı dahininde değerlendirilmesi gerektiğini, Ayrıca dava konusu kazanın hangi sebeple meydana geldiği de her durumda araştırılmalı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı da ayrıca belirlenmesinin gerektiğini, Sigortalı araçta meydana gelen teknik bir arızanın kazanın oluşmasına sebebiyet verip vermediği hususu da ayrıca değerlendirilme yapılması gerektiğini, Davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili Şirket Komisyonunuza başvuru tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, Bu nedenle davanın reddine, Aleyhe hüküm kurulması halinde kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına, Araç hasarına ve değer kaybına ilişkin taleplerin reddine aksi takdirde bu hususlarda uzman sigorta eksperinden rapor alınmasına, Aleyhe hüküm kurulması halinde eşdeğer parça, iskonto ve KDV itirazlarımız yönünde karar verilmesine, Ekspertiz ücreti talebi poliçe teminatları kapsamında olmadığından talebin reddine, taraflarınca huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Trafik kaza tutanağı, araç ruhsat ve sürücü belgesi suretleri, kazaya ve hasara ilişkin fotoğraflar (Ek-1, Haksız eylem sayılan davaya dayanak kazanın oluşunu, sürücüleri, araç işletenlerini, kusur dağılımını ve sorumluluğu gösterir.)
… Sigorta A.Ş. ‘’…‘’ numaralı ZMMS poliçesi ve başvurumuza istinaden açılan hasar dosyası, Sigorta şirketine karşı başvuru dilekçesi, gönderi belgesi ve yazışmalar, İzmir Arabuluculuk Bürosu … Büro Dosya No’lu … Arabuluculuk No’lu zorunlu arabuluculuk son tutanağı ve anlaşma tutanağı, Yargıtay 17.H.D 2009/3575E – 2009/6507K sayılı, Yargıtay 17.H.D. 2015/14700E. – 2016/4229K sayılı ve Yargıtay 17. H.D. 2014/9038E. – 2014/9078 sayılı ilamları, Bilirkişi incelemesi, davacı vekili tarafından delil olarak mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazı cevabı ve tramer kayıtları mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince dosyanın otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek uyuşmazlık hususlarında rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Otomotiv alanında uzman bilirkişi … tarafından 11/10/2022 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.Raporda; dava konusu … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 48.970,00-TL (KDV dahil) hasar meydana gelebileceği, bahse konu araçta değer kaybı oluşmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 31/10/2022 tarihli değer artırım dilekçesi ile özetle; hasar bedeline ilişkin ZMMS teminat limitini aşan kısım yönünden diğer sorumlulara (sürücü, araç maliki ve varsa İMM sigortacısı) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 43.000-TL hasar bedeli ile 10-TL değer kaybının davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 2022 yılı AAÜT m.16/2-c hükmü uyarınca 1.350,00TL maktu arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;12.10.2021 tarihli trafik kazası sebebiyle davacı aracında oluşan hasar bedelinin ve değer kaybının ZMMS sigortacısı tarafından karşılanmasına ilişkin tazminat davasıdır.
Dosyaya ibraz edilen tutanak, kroki, fotoğraf, bilgi ve beyanlara göre kazanın oluşumunun; “Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile İzmir İli, … İlçesi, …, … istikametine doğru inmek istediği esnada dönel kavşağa geldiğinde yolun kaygan olması nedeniyle duramayarak aracının ön kısımları ile; önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sağ arka köşe kısımlarına çarptığı, çarpmanın etkisiyle her iki aracın da orta refüje çıkması” şeklinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 85/1. maddesi uyarınca “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen ilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Ayrıca söz konusu kanunun 85/6.fıkrasında “İşleten ve araç işleticisi, teşebbüsün sahibi aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurunda kendi kusuru gibi sorumlu olurlar. ” hükmü yer almaktadır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesi uyarınca, “İşletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumlulukları karşılanmasını sağlamak üzere Mali Sorumluluk Sigortası yaptırmaları zorunludur. ” kanunun 92.maddesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususlar düzenlenmiştir. Kanunun 92.maddesi uyarınca, işletenin; bu kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, ayrıca işletenin bu kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler ile hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri ve ilgililerin sigortalı sorumluluk kapsamında olmayan tazminat talepleri Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamı dışındadır.
Araç sürücülerinin ya da üçüncü kişilerin kaza nedeni ile kusurlu olup olmadığının tespiti için alanında uzman otomotiv öğretim görevlisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve kaza tespit tutanağı dikkate alındığında; olay günü İzmir ili … İlçesi … istikametine doğru indiği sırada davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı

… plakalı araç sürücüsü dönen kavşağa geldiğinde yolun kaygan olmasına rağmen dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne verip aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, önünde aynı yön ve istikamette seyir halinde bulunan davacıya ait aracı takip mesafesinde seyretmesi gerektiği halde bu hususa riayet etmediği, görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadığı ve bu şekilde önünde ve aynı istikamette seyir halinde bulunan davacıya ait araca çarpması sonrasında oluşan trafik kazasında dikkatsiz, özensiz ve kurallara aykırı hareket etmesi nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-c maddesinde yer alan “Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafede izlemek zorundadır.” hükmünü ihlal etmesi nedeni ile kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olması nedeni ile davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında kaza tarihindeki limit dahilinde davacıya ait araçtaki hasardan ve değer kaybından sorumlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın tespitine yönelik otomotiv öğretim görevlisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; araçtaki hasarın kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde gerçekleşmiş olabileceği, dosyaya sunulan delillere göre davacıya ait araca arkadan çarpılması sebebi ile dönen kavşak refüjüne çıktığı, dosyadaki resimlere göre refüjün yüksek olmadığı, aracında teknik özellik ve yapısı itibari ile otomobillere göre daha yüksek bir araç olması sebebi ile ve ayrıca alt mekanik aksama ait hasarlı fotoğraflar olmaması sebebi ile bu kazada mekanik aksam yürüyen parçaların hasarlanamayacağı, buna göre davacıya ait araçta kaza nedeni ile yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil toplam 48.970,00 TL hasar meydana geldiği, aracın tramer kaydının sorgulanmasında dava konusu kaza tarihinden önce aracın 10 adet kaza kaydının bulunduğu, değer kaybı hesaplamasına konu aracın kaza tarihinden önceki tarihlerde aynı bölgeden hasarın bulunması nedeni ile dava konusu kaza nedeni ile araçta değer kaybının bulunmadığı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde her ne kadar kazanın kurmaca olduğu belirtilmiş ise de dava konusu kazanın trafik kazası olmadığının ispat külfetinin davalıya ait olduğu, davacı tarafça kaza tespit tutanağı ve araca ilişkin fotoğraf ve kayıtlar sunulanarak hasar ve değer kaybı bedeli talep edildiği, davalı tarafça dava konusu kazanın kurmaca olduğuna yönelik iddianın ötesinde bu iddiayı ispata elverişli bir delil sunulmadığı, bu nedenle mahkememizce davanın trafik kazası olarak nitelendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, dava konusu kaza sonucunda davacıya ait araçta toplam 48.970,00 TL hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca ZMMS poliçe limiti dahilinde hasardan sorumlu olduğu, kaza tarihi itibari ile poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu, davacı vekilince talep artırım dilekçesi ile 43.000,00 TL hasar bedeli talebinde bulunulduğu ve harcın ikmal edildiği anlaşılmakla 43.000,00 TL hasar bedelinin davacının sigorta şirketine müracaat tarihinden 8 iş günü sonrasına isabet eden 19.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu aracın araç pert çekme belgeli işlem gördüğü ve ayrıca poliçe limitinin de dolmuş olması ve ayrıca araçtaki hasarın daha önceki araçta meydana gelen hasardaki aynı bölgelere ilişkin olması nedenleri ile değer kaybından kaynaklanan tazminat talebinin reddine karar verilmiş ayrıca her ne kadar arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi talep edilmiş ise de, mahkeme hükmünde hangi durumlarda vekalet ücreti ve ne miktar vekalet ücreti verileceği HMK, Avukatlık Kanunu ve buna dayalı olarak avukatlık asgeri ücret tarifesinde gösterildiği, arabuluculuk vekalet ücretinin açılan dava sonucunda hüküm altına alınacağına yönelik bir yasal düzenleme bulunmadığından davacının arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi talebi yerinde görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
2-43.000-TL hasar bedelinin 19/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Değer kaybından kaynaklanan maddi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 2.937,33-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 80,70- TL nispi harç ile 734,16-TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan 2.122,47-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 80,70-TL başvurma harcı ile 80,70-TL nispi harç ve 734,16-TL ıslah harcı toplamı 895,56-TL toplamının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 800,00-TL bilirkişi ücreti 59,00-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 859,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 10,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde isteği halinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2022
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.