Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/254 E. 2023/49 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/254 Esas
KARAR NO : 2023/49
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; Müvekkilinin gıda sektöründe gıda maddelerinin üretimi, toptan ve perakende alım ve satım işiyle ilgilendiğini, davalının müvekkilinin müşterisi olup müvekkil şirketten firması için gıda maddesi satın aldığını, davacı şirketin işbu satışa ilişkin olarak davalı şirkete 22.333,50-TL’lik … tarihli … seri nolu fatura kestiğini, davalı borçlu firmanın ise … tarihlinde 3.000,00-TL nakit/havale ödeme yapmış … tarihinde ise müvekkile … seri nolu 13.505,32-TL’lik iade fatura kestiğini, yapılan ödemenin gerek iade faturasındaki miktar davalı borçlu cari hesabından düşüldüğünü ancak düşülen bu tutarların ardından … tarihi itibari ile müvekkilin davalı borçludan 5.828,18-TL bakiye alacağı bulunduğunu, Davalı işbu bakiye borcunu ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, davalı tarafından bakiye alacak için herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, anılan takibe ilişkin ödeme emrinin davalıya … tarihinde tebliğ edildiğini belirterek davanın kabulüne itirazın iptaline, akabinde icra takibin aynı şartlarla devamına, davalı borçlunun likide alacağa haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile lehimize icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı yana usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap verilmediği, taraf teşkilinin sağlandığı ve usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçildiği anlaşılmış bu kapsamda davacının işbu davayı inkar çerçevesinde savunduğu görülmüştür.
DELİLLER:
İzmir …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasının UYAP çıktısı, Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı, davacı yan ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına dair hazırlanan … tarihli rapor dosyamız arasındadır.
İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının Uyap sistemi üzerinden incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 5.828,18 TL cari hesap , 430,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.258,79 TL toplam alacağın tahsili bakımından ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının cari hesaptan 5.828,18 TL olarak belirtildiği, davalı yanca icra dosyasına borcuna geniş anlamda itiraz yanında ikametinin Denizli olması sebebi ile icra müdürlüğü’nün yetkisine de itirazda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce taraflara ticari defter ve belgelerin dosyaya ibrazı yönünde verilen kesin süre içerisinde istemin sadece davacı yan tarafından yerine getirildiği görülmekle 6100 sayılı HMk7nın 222/3 maddesi çerçevesinde mahkememizce … tarihli duruşmada verilen ara karar gereği davacı kayıtlarının incelenmesi ile hazırlanacak raporun dosyaya sunulması için dosyanın tevdisi üzerine SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan … tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmış, raporun incelenmesinde özetle; davacı taraf ticari defter ve kayıtların açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu, buradan hareketle davacı lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin … tarihinde başladığı ve davacı tarafça davalı aleyhine düzenlenen 22.333,50 TL’lik fatura olduğu, söz konusu faturaya istinaden davalı tarafça ödemeler ve iade faturasının kesildiği, buradan hareketle icra takip tarihi olan … tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.828,17 TL’lik alacağının olduğu, davacı nezdinde kayıtlı olan 22.333,50 TL’lik faturanın davalı tarafça Ocak ayı BA formu ile beyan edildiği, aynı faturanın davacı tarafça da BS formu ile beyan edildiği, fatura üzerinde yazan yasal kayıt göz önüne alınarak TTK’nın 1530/4 maddesi gereği bu faturanın bakiyesinden kaynaklı davacının davalıdan 334,84 TL’lik gecikme faizi talep edebileceğinin belirtildiği şeklinde görüş ve kanaatte bulunulduğu, rapora karşı davacı tarafça beyan ve itirazlarda bulunulduğu, davalı tarafça ise itiraz yahut beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde ;Davacı tarafından davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatılması üzerine geniş anlamda borca yapılan itiraz yanında yetkisizlik itirazının da ileri sürüldüğü anlaşılarak itiraz ile takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından yetkili icra müdürlüğü nezdinde davalı aleyhine takip başlatılıp başlatılmadığı, başlatılmış ise davacının cari hesaptan kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarının tespiti ile istem konusu edilen faiz miktarının yerinde olup olmadığının belirlenmesi ve bu kapsamda davalı yanca yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği ve davacı tarafça istem konusu edilen icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davalı yanca icra müdürlüğünün yetkisine itirazlarda bulunulmuş ise de takip konusu husus, taraf kayıtlarına yansıma şekli ve davalı yanca BA formu ile bildirildiği göz önüne alındığında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu sabit olduğundan 6098 sayılı yasanın 89. maddesi uyarınca davacı yanın kendi ikametgahı ile icra dairesi aracılığı ile davalıdan talepte bulunabileceği anlaşılmakla davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine itirazın yerinde olmadığı kanaati varılmıştır.
Her ne kadar davacı yanca bilirkişi raporuna karşı itirazlarda bulunulmuş ise de yapılan itirazların bir kısmının resen değerlendirilecek itirazlardan olduğu bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de Mahkememizce de kabul edildiği üzere hali hazırda raporda karşılandığı ve genel anlamda raporun denetime elverişli ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı yan tarafından her ne kadar işbu dava inkar çerçevesinde savunulmuş ise de davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itiraz içeriği ve 6100 sayılı HMK’nın 222/3 ihtarat gereğinin sadece davacı yan tarafından yerine getirilmiş olması ve ayrıca davacı kayıtlarında bakiye alacağı oluşturan ve davalı aleyhine düzenlenen 22.333,50 TL’lik faturanın davalı yanca BA bildirimi ile konu edildiği göz önüne alındığında dosya tarafları arasında ticari bir münasebetin bulunduğu, söz konusu münasebetin yazılı olmayan şekilde oluştuğu, bahse konu 222/3 ihtarat sonucu olarak işbu dava dosyası üzerinde davacı kayıtlarının usulüne uygun açılış ve kapanış tasdikleri de yapıldığı anlaşılmakla lehine delil kabul edileceği, buradan hareketle yapılan inceleme neticesinde davacı tarafın davalı aleyhine …tarihli 22.333,50 TL bedelli fatura tanzim ettiği, her ne kadar bahse konu faturanın davalı nezdinde kayıtlı olup olmadığına dair inceleme yapılmamış ise de faturanın davalı yanca BA formu ile vergi dairesine bildirildiği göz önüne alındığında faturanın ve içeriğinin davalı yana teslim edildiği yönünde Mahkememizde adi karine oluştuğu, bu hususun aksinin ispatının davalı yanda olmasına rağmen ispata yönelik herhangi bir savunmada bulunulmadığı göz önüne alındığında fatura ve içeriğinin davalı yana tesliminin sübuta erdiği, davalı tarafça söz konusu faturaya istinaden 3.000,00 TL ödeme yanında 13.505,33 TL’lik iade faturası düzenlendiği, söz konusu ödeme ve iade faturasının davacı nezdinde kayıtlı olduğu, böylece davacı taraf ticari defter ve belgelerine göre davalıdan 5.828,17 TL tutarında alacaklı olunduğu, az önce de belirtildiği gibi 222/3 ihtarat gereği yapılan açıklama göz önüne alındığında davacının defterlerinde yer alan tutarın davacı lehine değerlendirilmesi neticesinde davaya dayanak icra dosyası ile ileri sürülen 5.828,18 TL’lik asıl alacağa davalı yanca yapılan itirazın yerinde olmadığı bu nedenle borcun olmadığı belirtilmiş ise de gerek olmadığına dair hususun gerekse ödeme vs. Hususun davalı tarafta olmasına rağmen bu hususa yönelik de herhangi bir savunmada bulunulmadığı buradan hareketle davalının itirazının haklı olduğuna kanaat getirilemediği davacı tarafça davaya dayanak icra dosyası aracılığı ile asıl alacak yanında işlemiş faiz talebinde bulunulduğu ve bu talebe de itiraz edildiği anlaşılmakla birlikte her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu tutara yönelik faizin 334,84 TL olarak hesaplandığı belirtilmiş ise de ve ayrıca davacı tarafça işlemiş faiz yönünden talebin avans faizi olduğu belirtilmiş ise de öncelikli olarak alacağa dair faturanın altında yasal faiz uygulanır ibaresi bulunduğundan işlemiş faizin yasal faiz olması gerektiğinden davacının bu yöndeki beyanına itibar edilmediği ve ancak faturanın davalı tarafça BA bildirimine de konu edildiğinden ve fatura üzerinde vade tarihi de bulunduğundan davalının işlemiş faiz talebine yönelik itirazının yerinde olmadığı, ancak bilirkişi tarafından 1530/4 a maddesi ile son ödeme tarihine 30 gün eklenmekle faiz hesabı yapılmış ise de bunun yerinde olmadığı anlaşılarak;
Miktar
Başlangıç
Bitiş
Gün Sayısı
Faiz Oranı
Tutar
5.828,17 TL

263
%9
377,95 TL
şeklinde faiz hesabının yapıldığı, dolayısıyla yapılan faiz hesabı yönünden de davalı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmış belirtilen nedenlerle açılı davanın kısmen kabulü ile İzmir …. İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyasına davacı yanca yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.828,17 TL cari hesap asıl alacağı ve 377,95 TL işlemiş faizden oluşan toplam 6.206,12 TL alacağın tahsili bakınından devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine, hüküm olunan 5.828,17 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve artan oranlarda yasal faiz uygulanmasına, cari hesaba dayanak faturanın davalı tarafça BA bildirimine konu edildiği, böylece davalı nezdinde likit alacak olduğu anlaşılmakla hüküm olunan 6.206,12 TL’nin % 20’si oranındaki 1.241,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan davacıya verilmesine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalı yan tarafından arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz katılım sağlanmadığı göz önüne alındığında yargılama giderlerinin tümünden davalının sorumlu olması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde değerlendirme yapılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile İzmir …. İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyasına davacı yanca yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.828,17 TL cari hesap asıl alacağı ve 377,95 TL işlemiş faizden oluşan toplam 6.206,12 TL alacağın tahsili bakınından devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin REDDİNE,
– Hüküm olunan 5.828,17 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve artan oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
– Hüküm olunan 6.206,12 TL’nin % 20’si oranındaki 1.241,22 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 423,95 TL karar ve ilam harcından evvelce peşin alınan 111,99 TL (80,70 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 31,29 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 311,96 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 161,40 TL (80,70 TL peşin harç ile 80,70 TL başvuru) harç ile gider avansından kullanılan 983,00 TL (tebligat ücreti ve posta masrafından oluşan) yargılama giderinin 6325 sayılı yasanın 18/A – 11 maddesi gereği oluşan toplam 1.144,40 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 257,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul tutarı göz önüne alındığında hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 6.206,12 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında 6325 sayılı yasanın 18/A – 11 maddesi gereği DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır