Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/234 E. 2022/215 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/234
KARAR NO : 2022/215

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin işçi alacağı olarak alacağını iflas masasına kaydettirmek istediği halde talebinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddedildiğini,davacının söz konusu firmada çalışırken işten çıkarıldığını, bu durumun işçinin tazminat almasına hak kazandıracak bir çıkarılma olduğunu, ayrıca diğer sunulan ekten de anlaşılacağı gibi müflis şirketin borçlarını kabul ettiğini, bu borç konusunda iki tarafın mutabık olduğunu belirterek 17.341,01 TL alacağının işçi alacağı olarak 1. Sırada sıra cetveline kayıt edilmesi, avukatlık ücreti ve mahkeme masrafının davalıya yüklenmesi yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Uyuşmazlığın tespitine ve açılı davanın somut olay bakımından incelenmesine geçmeden evvel talebin dava şartları yönünden incelenmesi gerekmiştir.
7155 sayılı yasanın 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.maddesiyle eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmüne yer verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlemesi getirilmiştir.
Dava; davacının alacağının sıra cetveline kayıt talebine ilişkin sıra cetveline itiraz davasıdır. Her ne kadar maktu harca tabi olsa da, kayıt kabul davaları iflas idaresine karşı açılmış bir nevi alacak davası niteliğindedir. Zira Yargıtay kararlarına göre kayıt kabul davasının açılmasından sonra müflis hakkındaki iflas kararının kaldırılması durumunda bu davaların konusunun ortadan kalkmayacağı, daha önce hakkında iflas kararı verilene husumet yöneltilerek alacak davası olarak devam edilmesi gerektiği, bu yönüyle de davanın özel nitelikte bir alacak davası olarak değerlendirilmesi gerektiği, kaldı ki iflas idaresinin bir alacağı sıra cetveline kabul yetkisi olduğuna göre arabuluculuk görüşmelerinde de alacak için uzlaşmaya yetkili olduğu, davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmıştır.
6325 sayılı yasanın değişik 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı olarak arabuluculuğa tabi bir uyuşmazlık olduğu bu nedenle arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorunda olduğu, başvuru şartının sağlanmış ancak anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslının yada arabulucu tarafından onaylı örneğinin dilekçe ekinde mahkemeye sunmaması halinde davacıya son tutanağın ibrazı için 1 haftalık kesin mehil verilmesi gerektiği, buna rağmen sunulmazsa davanın usulden reddi gerektiği ancak arabulucuya başvurulmadan dava açılması halinde davanın herhangi bir işlem yapılmadan ve bu konuda davacıya süre verilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davamızda, gerek sunulan belgelerde gerekse dava dilekçesi içeriğinde arabulucuya başvurulduğu ortaya konulmamış olduğundan dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmadığı kanaatine varılmakla, davacıya anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmak için süre verilmesine gerek olmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/2 gereği USULDEN REDDİNE,
2- Harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yatırılan harç ve gider avansının kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince davacıya iadesine,
4- Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesi kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize ya da Mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)