Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/229 E. 2022/1000 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/229 Esas
KARAR NO : 2022/1000
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ :…
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile davalı/Sigortalı araç sahibi … Nakliye Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi arasında … numaralı … vade tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi bulunduğunu, Taraflarca düzenlenen … tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı uyarınca; … seyreden dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç, yine aynı yönde seyir halinde bulunan … plakalı aracın sol ön kısmına çarpmış ve çarpmanın etkisi ile söz konusu aracın kontrolünün kaybedilmesi ile takla atması sonucu bariyerlere çarpması ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Yapılan bu ödeme neticesinde Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi halefiyet ilkesi uyarınca; sigortacı ödediği tazminat dolayısıyla sigortalının haklarına sahip olur ve üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya dava açabileceğini, Müvekkilin sigortalısında meydana gelen hasar sonucu ödenen meblağdan davalı kusuru oranınca sorumlu olduğunu, davalı’nın kusuru da dikkate alınarak takibe giren miktar olan 25.694,90-TL yönünden haksız itirazlarının iptaline karar verilmesini apılan arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını, yukarıda arz ve izah edilen ve resen dikkate alınacak sebeplerle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalı’nın haksız itirazının iptaline, bu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.b
DELİLLER:
Kesin Ekspertiz Raporu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi, (e-imzalı) Arabuluculuk Son Tutanağı, Fotoğraflar, Şikayetçi İfade Tutanağı, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Faturalar, Kamera Kayıtları, İbraname/Makbuz ve Teslim Belgesi, Rücu Mektubu, Faturalar, Ödeme Dekontu, hasar dosyası, Ankara 11. İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyası delil olarak mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Davalı sigota şirketine yazılan yazı cevabı ve hasar dosyası, Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazı cevaplarının mahkememiz dosyası içine alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce makine mühendisi, trafik uzmanı ve sigorta alanında uzman bilirkişi heyeti tarafından uyuşmazlık hususlarında … tarihli bilirkişi raporunun düzenlenmiş ve seçenekli olarak düzenlenen raporda davalıya ati araç sürücüsünün sollama, şerit izleme kuralını ihlal ederek diğer şeritteki araca çarpması sonucunda oluşan kazada asli ve tam kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda ağır kusurlu olduğu kabul edildiğinde davalı sigortalının icra takibindeki bedelden sorumlu olduğu, ağır kusurlu olmadığı kabul edilirse davalının bir sorumluğunun bulunmadığı, davalı araç sürücüsünün ağır kusurlu olup olmadığı değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı davalı şirket adına kayıtlı … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda sigortalı araç sürücüsünün geçme (sollama) kuralını ihlal ettiği iddiasında bulunularak, davacı tarafa kaza nedeni ile ödemiş olduğu maddi tazminatın tahsiline yönelik rücu davasıdır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesi uyarınca, bir motorlu aracın işletilmesi bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur. Aynı kanunun 91.maddesi uyarınca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta şirketi işleten gibi sorumlu olur.
Davacı sigorta şirketi ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle karşı tarafa ödemiş olduğu bedelin sözleşme gereğince sigortalı araç sahibinden tahsilini talep etmektedir. 2918 Sayılı kanunun 95.maddesine göre, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması sonucunun doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir. Kaza tarihi itibari ile geçerli olan 01.06.2015 tarihli Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın 4. Maddesinde, sigortacının sigortalıya rücu hakkı düzenlenmiştir. Buna göre sigortacı sigortalıyı tazminatı gerektiren olayın sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır pozisyonu sonucunda meydana gelmesi halinde rücu eder. Sigorta şirketinin ödeme yapan kendi sigortalısına rücu edebilmesi için sigortalının kazanın oluşumunda ağır kusurlu olduğunun tespiti gerekir. Davacı taraf davalının kusurlu olduğu iddiasına dayanarak rücu talebinde bulunmuştur. Sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması sigortacının kendi akidine rücu etmesi için yeterli değildir. Genel şartlar uyarınca, sigortacının araç sahibine, işletenine rücu edebilmesi için sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kasti bir davranışının bulunması yada ağır kusurlu olması gerekir. Davacı taraf sigortalı davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddiası ile rücu talebinde bulunduğundan trafik uzmanı ve makine mühendisi ile sigorta mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar alanında bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden davacının rücu talebine ilişkin davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda ağır kusurunun bulunup bulunmadığı ve poliçe kapsamında ödenen bedelin rücu koşullarının bulunup bulunmadığının tespiti yönünden rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi heyetince yapılan tespit ve değerlendirmelerde taraflar arasında düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ile araçlardaki çarpılan ve darbe alan yerlerin ve araç için hesaplanan ve araca takılan yedek parçaların kaza ile uyumlu olduğu, Bursa 3.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında dava konusu trafik kazasına ilişkin trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda ve mahkememizce kusur yönünden düzenlenen raporda, davalı tarafa ait araç sürücüsünün şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymadan aracın ön sağ köşe kısımlarını kör nokta olarak tabir edilen ön sağ kısımları ile boş orta şeritte seyreden otomobile çarpması sonucunda oluşan kazada asli ve tam kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Dava davacı sigorta şirketi tarafından, davalının sollama kurallarına uymamasından dolayı kusurlu olması nedeniyle ZMMS poliçesi kapsamında dava dışı karşı taraf araç sahibine ödenen hasar bedelinin halefiyet ilkesine uyarınca sigortalı araç sahibi işleten şirketten tahsili istemiyle açıldığından davacının, davalının kusurlu olduğu ve bu nedenle sigortacı davacıya ödenen hasar bedelinden sorumlu olduğu iddia edilerek açıldığından dava dilekçesindeki vakıalar ve taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde belirtilen davalı araç sürücüsünün kusuru nedeniyle sorumluluğu yönünde deliller toplanarak rücu şartları bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Dava dilekçesinde iddia edilmeyen hususlar yönünden davalının sorumluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin resen araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede davalı araç sürücüsünün şerit ihlali yapması sonucunda oluşan trafik kazasında asli ve tam kusurlu olduğu kanaatine varılmış, ancak sürücünün kazaya kasten sebebiyet verdiği ya da kasta yakın şekilde ağır kusurlu olduğu yönünde bir sonuca ulaşılamamıştır. Davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda ağır kusuru bulunmadığından poliçe genel şartları uyarınca davacı sigorta şirketinin karşı tarafa ödemiş olduğu zararın tazmini için sigortalıya rücu edemeyeceği, kusur davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olmasının rücu etmeyi gerektirecek bir neden olmadığı davalı araç sürücüsü tam kusurlu olsa dahi poliçe gereğince karşı tarafa verilen zararı poliçe kapsamında ödemek zorunda olduğu, ağır kusurlu olması halinde davalıya rücu edebileceği, somut olay yönünden ağır kusur kavramı özel hukuk kavramı olup kasıt olmamakla beraber kasta yakın bir kusurun mevcudiyetini ifade ettiği, davaya konu kazada davalı sigortalı aracın sürücüsünün tam kusurlu olması durumunun başlı başına kastı ya da ağır kusuru bulunduğu anlamına gelmeyeceği, davalı araç sürücüsünün ağır kusurunun bulunmadığı, 2918 Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. Maddesi ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4. Maddesi uyarınca davalının sigortalıya rücu hakkı bulunmadığı kanaatine ulaşılmış, ayrıca dava dilekçesinde başka nedenlere dayanılmadığından taleple bağlı kalınarak poliçe genel şartlarında yer alan diğer hususlar yönünden rücu koşullarının bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılmamış, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 310,34-TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 229,64-TL harcın karar kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.