Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/201 E. 2022/188 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/201
KARAR NO : 2022/188

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan itirazın iptali davasında dava dosyasının İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrine karar verilmiş ve dava dosyası tevzi birimince mahkememizin 2022/201 esas sırasına kaydolunmasıyla mahkememize intikal etmekle dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Çeşme ASHM’ ne Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tekne motorlarının bakım ve servis işi ile iştigal etmekte olup aynı zamanda … Yetkili Servis ve Satış Merkez Bayii olduğunu, davalı şirketin ise Çeşme Dalyan da bağlı olan … isimli motoryatın sahibi olduğunu, söz konusu motoryatın sağ motorunda deniz suyu filtresinin pislik çekmesi sonucu hararet yapması neticesinde oluşan arıza nedeniyle tarafların anlaştıklarını, müvekkil şirketin Çeşme Şubesi personellerin arızayı giderdiklerini, yatın kaptanının 1 saatlik deniz seyrine çıkıp kontrolünü sağladığını, bunun üzerine servis formu ve akabinde 10.09.2018 tarihli KDV dahil 37.168,34 TL fatura düzenlendiğini ancak davalı şirket yetkilisinin sigorta poliçesi kapsamında sigortadan para alınacağını bu nedenle bahis konusu faturanın aynı bedel üzerinden tekrar düzenlenmesini rica ederek 21.09.2018 tarihli iade faturasının düzenlendiğini, sonrasında davalı tarafın sigorta onayının verilmesinden dolayı faturanın tekrar düzenlenebileceğini bu nedenle 18.10.2018 tarihli … numaralı faturanın düzenlendiğini ancak fatura bedelinin sigorta şirketinden para alınamadığı için ödeme yapılamadığını ancak haricen öğrenilen bilgi ile 08.11.2018 tarihinde sigorta şirketinin davalı yana ödeme yaptığını bunun üzerine 20.02.2019 tarihinde Çeşme İcra Dairesi’nde
…/… Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını ancak karşı tarafın buna da itiraz etmesi üzerine işbu davanın açılma zorunluluğunun doğduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalini, 96020 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Çeşme ASHM’ ne Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verdiği cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ödeme emrinin euro ile yapılacağı kararlaştırılmış olup davacının anlaşmaya uymayarak müvekkilinin bu yöndeki taleplerinin reddedildiğini, tekne hasarına ait bedelin tümünün sigortadan alınacağı garantisinin verildiğini bunun anlaşmanın kurucu unsuru olduğunun ancak sigortadan muafiyet düşürüldükten sonra 2.841,13 Euro ödeme alındığını , fatura kesildiği tarihte euro kuru 7,54 iken sigortadan ödeme alındığı tarihte euro kurunun 6,1463 olduğu , bu nedenle faturanın kesildiği tarihteki toplam fatura bedeli karşılığının 4.929,80 Euro olmasına karşılık kur dalgalanmaları sebebiyle de sigorta ödemesinin 2.841,13 Euro olmasının müvekkili zarara uğrattığını, hasar tespit raporundan da görülebileceği gibi düzenlenen faturanın motoryatta oluşan gerçek hasar bedelini aştığını, neredeyse fatura ile sigorta ödemesi arasında iki katı fark olduğunu, bu durumu davacı tarafın açıklaması gerektiğini, motoryatta oluşan tamir bedelinin bilirkişi incelemesi ile hesaplanmasını, davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında Çeşme ASHM’ nin 15.12.2021 tarihli …/… esas …/… karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları olarak belirlendiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava dosyası İzmir Adliyesi Tevzi Bürosunca mahkememizin 2022/201 esas sırasına kaydolunarak mahkememize intikal ettirilmiştir.
Davanın itirazın iptali davası olduğu, davanın ticari nitelikte olduğu düşünülerek, Çeşme ASHM’nin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davayı görmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını gönderme kararı ile mahkememize devrettiği belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının Anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay Hukuk Dairelerinin kararında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının devir/gönderme kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin gönderme kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla gönderme kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve gönderme kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu (Ankara BAM 23. HD nin 17/11/2021 tarih 2021/1939 esas, 2021/1732 karar sayılı kararı ve Samsun BAM 3. HD nin 02/11/2021 tarih, 2021/1511 esas, 2021/1353 karar sayılı kararları, İzmir BAM 6. HD nin 2021/4096 esas 2022/628 karar sayılı kararları da aynı doğrultudadır.)kanaatine varılmakla dava dosyasının gönderme kararını veren Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine tevdiine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olması sebebiyle dava dosyasının Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine,
2-Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak dosya üzerinden tensiben karar verildi..08/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)