Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/180 E. 2022/671 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/180 Esas
KARAR NO : 2022/671

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu çek ile diğer çekleri 07.08.2020 tarihinde … Kargo aracılığıyla gönderilmek üzere kargo şirketine teslim ettiğini, çeklerin kargo sürecinde kaybolduğunu, kaybolan çeklerin iptali ve çeklere ihtiyati tedbir yoluyla ödeme yasağı konulması için İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde görülen dava konusu çekin davalı tarafından haksız hamil olarak çekleri tahsil ettiğinin belirlendiğini, iş bu çek hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini beyanla davanın kabulü ile davalı tarafından haksız olarak tahsil edilen 20.000-TL’ nin 01.09.2020 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, dava konusu alacaklarının güvence altına alınması için İİK’ nun 257 vd maddeleri gereğince davalının taşınır, taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın ikametgah adresinin … Mah……. Sk. No:……İç Kapı No:…………. İstanbul olduğundan davanın İstanbul Bakırköy Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davalının son ikametgah adresinin yetkili mahkemeyi belirlemede usulen ölçütken Mahkemede açılan işbu davaya yetki yönünden itirazlarının kabulünü talep ettiklerini, davaya konu çekin keşidecisinin ……. olması nedeniyle de taraflarına bu davayı yönetmekte hukuki yararı olanın bu kişi olduğunu, hal böyleyken hukuki yararı bulunmayan davacı tarafın davasının husumet yönünden de reddi gerektiğini, davacı taraf davaya konu çeke karşı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açmışsa da bu davanın davacılar aleyhine reddedildiğini, davacı tarafın davaya konu çekin kaybolduğunu iddia ettiğini, taraflarınca kıymetli evrağın kargo yoluyla tedavüle çıkartılmasının anlaşılamadığı gibi böylesi bir riske karşı davacı tarafça kıymetli evrağın bir sigorta şirketi bünyesinde sigorta edilmiş olabileceğini, davacı tarafın eğer iddia ettiği gibi bir durum var ise işbu zararı sigorta şirketinden de karşılamış olabileceğini, bu nedenle davacı tarafça kıymetli evraklara yönelik sigortaların incelenmesini talep ettiklerini, eğer böylesi bir durum yok ise davacı tarafın basiretli tacirin davranması gereken şekilde davranmadığını ve kendisini kendi hatasıyla riske soktuğunu, iddia edilen böylesi bir zararın iyiniyetli müvekkiline yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olarak kendi alacağına karşılık bu çeki aldığını, iddia edildiği gibi bir durum var ise bunun müvekkili tarafından bilinmesinin beklenemeyeceğini, müvekkilinin alacağına karşılık dolaşımda olan bir çeki bozdurduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olarak işlem yaptığını ve sebepsiz zenginleşmenin şartlarının müvekkili için oluşmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davaya konu çekin arka sayfası incelendiğinde davacı tarafça “…… A.Ş emrine ödeyin ” ibaresi konularak tam ciro edildiğini, bu bakımdan tam ciro edilen bir çekin daha sonraki cirantaya ödenmesinde bankanın sorumluluğunun da bulunduğunu, bu nedenle haksız sebeple zenginleşmeyen ve iyiniyetli olan müvekkiline işbu davanın yöneltilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, müvekkiline karşı hukuka aykırı olarak yöneltilen bu davanın reddi gerektiğini, yetki yönünden itirazın kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesini, husumet yönünden itirazlarımızın kabulü ile davanın yine usulden reddine karar verilmesini, aksi takdirde davanın esastan da reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 21/03/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve yaklaşık ispat kuralı gerçekleşmediğinden reddine dair karar verilmiştir.
Davacı vekilince Mahkememiz ara kararı istinaf incelemesine konu edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 09/06/2022 Tarih …… E. …… K.sayılı kararı ile Somut olayda davacı vekili her ne kadar , söz konusu çekin kargoda kaybolduğunu, davalının iyi niyetli hamil olmadığını ve çek bedelini haksız tahsil ettiği iddiasıyla ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş ise de, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar ve dava dilekçesi ekindeki belgeler ile dosyanın bulunduğu aşamada davacının yaklaşık ispat koşulunu sağlamadığı, davacı tarafından ileri sürülen hususların varlığı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece verilen ara kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf itirazının reddine karar vermiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bulunan hususların; davalının, davacı tarafça dava dışı ……… Ve Tic. A.Ş. emrine ciro edilen Ziraat Bankası Kocaeli Gebze şubesine ait keşide yeri İstanbul olan 01.09.2020 tarihli 20.000,00-TL bedelli çeki bankadan tahsil edip etmediği, etmiş ise bu tahsilin haksız olup olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, zenginleşmiş ise davacının davalıdan bu bedeli talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce Ziraat Bankası Kocaeli Gebze Şubesine müzekkere yazılarak; davaya konu keşide yeri İstanbul olan, 01.09.2020 keşide tarihli, 20.000,00-TL bedelli, …….. seri nolu çekin ibraz görüntüsünün mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gelen 09/03/2022 tarihli cevabi yazıda ilgili çekin arkalı önlü görüntüsü gönderilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu çekin incelemesinde; T.C. Ziraat Bankası Gebze Kocaeli Şubesine ait, keşide yeri İstanbul, 01/09/2020 keşide tarihli, keşidecisi ……İnşaat ve Turizm Dış. Tic. Ltd. Şti., …….çek nolu, 20.000,00-TL bedelli çek olduğu, söz konusu çekin lehtar tarafından ciro silsilesi yolu ile davacıya ciro edildiği, davacı tarafından çekin dava dışı ……San. Ve Tic. A.Ş. emrine ciro edildiği, ……..Ve Tic. A.Ş. Cirosu olmadan davacının çeki ciro ederek bankaya ibraz ettiği ve çek bedelinin davalıya ödendiği anlaşılmıştır.
İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası sistem üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmış, dosyanın yapılan incelemesinde; dosyamız davacısı tarafından 03/11/2020 tarihinde açılan, davamız konusu çek ve diğer başka çeklerin zayi olduğundan bahisle açılan Çek İptali davası olduğu, yargılama aşamasında zayi olduğu iddia edilen çeklerin bankaya ibraz edildiğinin anlaşıldığı, Mahkemece davamıza konu çeki elinde bulundurana karşı iade davası açmak üzere davacı tarafa kesin süre verildiği, davacı tarafça verilen süre içerisinde iade davasının açılmadığı, Mahkemenin 07/12/2021 tarih … E. ……. K. Sayılı kararı ile zayi olmadığı ortaya çıkan çek ile ilgili açılan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Davacı tarafından hamili olduğu esnada zayi olduğu iddia edilen T.C. Ziraat Bankası Gebze Kocaeli Şubesine ait, keşide yeri İstanbul, 01/09/2020 keşide tarihli, keşidecisi ……..Gıda İnşaat ve Turizm Dış. Tic. Ltd. Şti., 0247386 çek nolu, 20.000,00-TL bedelli çekin davalı tarafça haksız olarak tahsil ediliğinden bahisle tahsil edilen çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesi talepli Mahkememizde iş bu alacak davasının açıldığı anlaşılmıştır.
TTK nın 788/1Maddesinde; “Açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kisi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetligin geçirilmesiyle devredilebilir.” şeklinde düzenleme bulunduğu,
TTK nın 790. Maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine baglı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmis cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diger bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” şeklinde düzenleme bulunduğu,
TTK nın 792. Maddesinde; Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmis bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş oldugu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenleme bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayımızda; davacı, davaya konu çeki zayi ettiğini, davalının ise haksız olarak bu çeki eline geçirerek tahsil ettiğini iddia etmiştir. Davaya konu çek incelendiğinde çekin arka yüzünde ciro bölümünde davacının cirosuna kadar ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı, ancak davacının çekin arka yüzüne dava dışı … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. emrine ödeyiniz şeklinde çeki ciro ettiği, dava dışı … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. nin cirosu olmadan davalının çeki ciro etmiş olduğu dolayısıyla burada ciro silsilesinde bir kopukluk olduğu, davalının TTK 792. Madde anlamında çeki iade etmesi için çeki kötüniyetle ve ağır kusuru ile iktisap etmiş olması gerektiği, çekin arka yüzünde davacının çeki dava dışı … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Emrine ödeyiniz şeklinde ciro ettiği, davalının bu ciroyu gördüğü halde ve dava dışı … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. çeki kendisine ciro etmediği halde çeki bankaya ibraz ederek tahsil etmesi şeklindeki eyleminin kötüniyetli olduğu, kendisine ciro edilmediğini bildiği bir çeki tahsil etmekle ağır kusurlu olduğu, vicdani kanaatine varılmış, davalının tahsil ettiği çek bedeli olan 20.000 TL davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği anlaşılmakla davanın kabulü ile, 20.000 TL nin ödeme tarihi olan 01/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
20.000,00 TL nin 01/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gereken 1.366,20-TL harçtan peşin alınan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.024,65.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3) Peşin ve başvuru harcı için yapılan 422,25-TL yargılama gideri ile davacı tarafından iş bu dosyada yapılan 161,25.-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 583,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6)Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza