Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/170 E. 2022/237 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/170 Esas
KARAR NO : 2022/237

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. (kısaca “…”) adlı şirketin yetkilisi olduğunu beyan eden ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma dosyasına da hakkında dolandırıcılıktan dolayı soruşturma açılan … isimli şahıstan alacaklarına karşılık 15/04/2020 tarihli, …seri nolu ve 600.000 TL bedelli çeki ciro ile devraldığını, tahsili amacıyla bankaya ibraz ettiğinde çek üzerinde tahrifat olduğunu öğrendiğini, Olayda tamamen İyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunan müvekkilinin zararlarını karşılamak amacıyla çek keşidecisi olan … Şirketi aleyhine söz konusu çekle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile İstanbul….. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takibini başlattığını, … şirketi İstanbul ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nde … esas numaralı dosya ile müvekkilinin yetkili hamil olmadığını, kendilerinin imzaladığı çek üzerinde tahrifat olduğunu bedelin 600.000-TL değil 60.000-TL olduğunu, bu nedenle çekin kambiyo vasfına haiz olmadığını belirtmiş ve takibin iptalini istediğini, İstanbul ……. İcra Hukuk Mahkemesi de … esas, … K. numaralı kararı takibi iptal ettiğini, söz konusu tahrifata uğramış çekin keşidecisi olan … Şirketi aşağıda yer vereceğimiz şekildeki Türk Ticaret Kanunumuzda yer aldığı şekliyle basiretli bir tacir gibi davranmayarak kusurlu ve ihmalkar tutumu neticesinde müvekkilinin zarara uğradığını, … isimli şahsın kendisini … şirketinin imzaya yetkili kişisi olarak gösterdiğini, … Şirketi hiçbir inceleme ve araştırma yapmaksızın dolandırıcı şahsın beyanına dayanarak üç adet çek düzenlemiş ve piyasada davacı gibi birçok kişinin dolandırılmasına ve zarara uğranmasına sebebiyet verdiğini, şahsın dolandırıcı olduğunu öğrendikten sonra da müvekkili gibi iyi niyetli üçüncü şahısların zararını engellemek için hiç bir girişimde bulunmadığını, ayrıca söz konusu çek ve diğer iki çek fotokopileri incelendiğinde davalı şirketin çekin bedel kısmını haddinden fazla boş bırakarak adeta dolandırıcılığa ve tahrifata davetiye çıkardığının görüleceğini, davacının sadece çekin alınmasından kaynaklı zararı 600.000 TL olduğunu, davalı şirket İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi’nde … esas numaralı dosyasında çekin 60.000 TL ‘lik kısmını kabul ettiğinden şimdilik bu kısmın tahsili için iş bu kısmi davayı açma gereği hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın şimdilik 60.000-TL kısmının en yüksek mevduat faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkememizce dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinde, arabuluculuk son tutanağının mahkememize sunulmadığı, 25/02/2022 tarihli muhtıra ile, davacı vekiline arabulucuk son oturum tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, bu süre içerisinde sunulmadığı taktirde davanın usulden reddedileceği hususu ihtar edilmiştir.
Dava; tazminat davasıdır.
Dosyanın incelenmesinde; 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesinde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir” hükmünün bulunduğu, açılan davanın ticari dava olduğu ve tazminat alacağı talep edildiği, davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde Arabuluculuk Son Tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin mahkememize sunulmadığı anlaşılmakla, belirtilen nedenlerle, 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın peşin olarak alınan 102,47 -TL harçtan mahsubu ile bakiye artan 21,77-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal davacı tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 22/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza