Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/168 E. 2022/870 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/168
KARAR NO : 2022/870

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/05/2014
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ibraz ettiği dava dilekçesinde; Davacı şirket adına kayıtlı … plakalı aracın, davalı … şirketi nezdinde kasko sigortası ile sigortalı olduğu, 19/10/2012 tarihinde, …’nın sevk ve idaresinde iken dava dışı ESHOT’a ait, …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucunda davacı aracının hasarlandığını, trafik kazası tespit tutanağına göre otobüs sürücüsü …’nın asli kusurlu, davacıya ait araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu, ancak bu kusur oranının hatalı olduğunu, davacı aracında meydana gelen zarara ilişkin İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasından otobüsün işleteni İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü ve ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta AŞ aleyhine dava açıldığını, bu davada 11/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda davacı aracındaki hasar tutarının 23.500,00-TL olarak belirlendiğini, ayrıca davacıya atfedilen %25 kusur oranında indirim yapılarak 17.325,00-TL’nin müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğinin ortaya konulduğu, İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, 17.325,00-TL’nin davalılardan tahsiline karar verildiğini, 17.325,00-TL’nin tahsil edildiğini, davalı şirketin … no’lu kasko sigorta poliçesine göre aracın pert olması durumunda eskisi yerine yenisi klozuyla davacı aracının teminat altına alındığını ve kasko sigorta poliçesinde aracın bedelinin 63.450,00-TL olarak kabul edildiğini, yukarıda belirtilen mahkeme kararı gereğince 17.325,00-TL’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü ve … Sigorta AŞ’den tahsil edildiğini, söz konusu yargılamadaki bilirkişi raporuna göre aracın sovtaj bedeli olarak tespit edilen 32.500,00-TL’nin mahsup edilmesi ile geriye kalan 13.325,00-TL’nin davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 13.325,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, ayrıca yeni alınacak araca ilişkin 1.000,00-TL taşıt alım vergisi, eğitime katkı payı, noter masrafı, tescil masrafı ve işçilik gideri gibi tazminat tutarının da dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde; Davaya konu kasko sigorta poliçesinin, davacının bir başka şüpheli hasarı nedeniyle, davaya konu hasar öncesi 12/09/2012 tarihinde iptal edilerek bakiye priminin iade edildiğini, kaza tarihinde geçerli bir kasko poliçesinin mevcut olmadığını, bu nedenle müvekkili şirketten talepte bulunamayacağını, bunun yanı sıra beyan ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, poliçedeki eskisi yerine yenisi klozu tazminat şartlarının oluşmadığını, kaza tarihindeki aracın rayiç değerinin 56.000,00-TL olmasına rağmen poliçede yazılı kasko değer listesi olan 63.450,00-TL üzerinden tazminat talep ettiğini, olayda tam hasar şartlarının oluşmadığını, eskisi yerine yenisi klozunun uygulanabilmesi için aracın kiralık araç olarak kullanılmaması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davalı tanığı dinlenmiş, İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelenmiş, taraflar arasındaki poliçe hükümleri değerlendirilmiş, bilirkişi görüşüne başvurulmuştur.
Dava konusu kazaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinden, …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı belediye otobüsünün … Sk.’tan giriş ESHOT belediye otobüs garajına girmek için dönüş yaptığında … Sk. Bornova istikametinden gelen sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla 19/10/2012 tarihinde çarpıştığı, böylece davacı adına kayıtlı … plakalı aracın hasarlandığı belirlenmiştir.
İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden; Davacı şirket tarafından, … Sigorta AŞ, İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü aleyhine dava konusu kazaya bağlı, davacı aracında oluşan hasarın tazmini nedeniyle açılan tazminat davası olduğu, yargılama sonunda kazanın meydana gelmesinde davacı araç sürücüsünün %25 oranında, otobüs sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilerek ve davacı aracının piyasa değerinin 56.000,00-TL olup, sovtaj değerinin 32.500,00-TL olduğu kabul edilerek ortaya çıkan 23.500,00-TL zarar turarından davalı sürücünün kusuruna isabet eden 17.625,00-TL’nin faiziyle davalılardan tahsiline karar verildiği, bu kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce onandığı, karar düzeltme talebinin reddi ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça sunulan kasko sigorta poliçesinin incelenmesinden; Davacıya ait … plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde 04/01/2012 – 04/01/2013 dönemi için kasko sigortası ile sigortalı olduğu belirlenmiştir. Davalı tarafından sigorta poliçesinin kaza tarihinden evvel iptal edildiği savunulmakla, bu konuda araştırma yapılmış, sigorta poliçesini tanzim eden acenta … Sigorta Aracılık Hizmetleri …tarafından mahkememize gönderilen cevabi yazıda … plakalı araç için firmalarından yapılan 04/01/2012 başlangıç tarihli ve … no’lu kasko sigorta poliçesinin … Sigorta Şirketi’nin hasar şubesinin talimatı üzerine 12/09/2012 tarihinde iptal edildiği, sigorta poliçesinin tanzimi ve iptali işlemlerini yapan şubenin çalışanlarının işten ayrılması nedeniyle iptalle ilgili herhangi bir belgeye ulaşılamadığı, poliçenin iptalinin sigortalıya tebliğine dair bir ihtar veya tebliğ belgesi olmayıp iadesi gereken iptal sonrası kalan süreye ilişkin 456,50-TL primin de sigortalının banka hesabı bilinmediğinden iade edilemeyip cari hesabına alacak kaydedildiği bildirilmiştir. Sigorta poliçesinin iptal işlemi sigortalıya bildirilmediğinden ve kalan süreye ilişkin prim tutarı iade edilmediğinden iptal işleminin geçerli olmadığı, davalının sigorta poliçesi kapsamında poliçe şartlarında davacıya karşı sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davalı tanığı … beyanında, davacı şirketten araç kiraladığını, kiralanan araç arızalanınca kaza tarihinden 10 gün evvel kendisine şu andaki plakasını hatırlamayadığı ancak kaza yaptığı aracın verildiğini,gece saat 12 sıralarında İzmir Atatürk Stadı arkasındaki ESHOT garajı önündeki yoldan Üçyol istikametine giderken otobüsün birden karşı yönden ve şeritten gelip kendisinin sağında bulunan garaja girmek isterken önüne kontrolsüzce geçtiğini, kazanın böylece meydana geldiğini, davacı firmanın hasar bedeli olarak kendisinden para talebinde bulunduğunu, sigortadan aldığı paranın yetersiz olduğunu bildirerek para istediğini, araç kiralarken imzalanan senedi işleme koyduklarını, 11 aydır maaşından kesinti yapıldığını beyan etmiştir. Tanığın beyanında bahsi geçen İzmir 6. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası getirtilip incelenmiş, davacı şirket tarafından, davalı aleyhine senede dayalı 17.000,00-TL asıl alacak ve ferilerine ilişkin olduğu anlaşılmış, davacı vekili tarafından bu alacağın dava konusu hasarla ilgili olmadığı bildirilmekle ve takibin senede dayalı olması karşısında takip dosyasına konu alacağın dava konusu hasara ilişkin olduğuna dair yeterli delil olmadığı ve davacının zararının karşılanması yönünden hesaplamada dikkate alınamayacağı sonucuna varılmıştır.
Bilirkişiler … ve … Sunarel sundukları 25/05/2016 tarihli gerekçeli raporlarında; Kazanın meydana gelmesinde otobüs sürücüsü …’nın %75 oranında, davacı araç sürücüsü …’nın %25 oranında kusurlu olduğunu, ancak dava konusu kasko sigorta türünde sigorta ettirenin kusurunun tazminat miktarını etkilemediğini, davacıya ait … plakalı aracın tamiri ekonomik olmadığından pert totel işlemine tabi tutulması gerektiğini, sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerinin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetler esas tutularak belirlenmesi gerektiğini, rizikonun gerçekleştiği kaza öncesi davacı aracının piyasa rayiç değerinin 56.000,00-TL olup, hasarlı haliyle değerinin 32.500,00-TL olduğunu, araçta meydana gelen zararın (56.000,00 – 32.500,00 = 23.500,00TL) 23.500,00-TL olduğunu, İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına göre karşılanan zarar tutarı olan 17.625,00-TL’nin mahsubu ile kalan karşılanmamış zarar tutarının 5.875,00-TL olduğunu, tanık ifadesine göre sigortalı aracın kiralık araç olarak kullanıldığı, eskisi yerine yenisi klozunun uygulama konusu edilemeyeceğini ortaya koymuşlardır.
Bilirkişi raporuna davalı … şirketi tarafından itiraz edilerek, teminatın hususi otomobil olduğu beyanına istinaden verildiğini, kiralık olarak kullanılamayacağını, kullanıldığının tespit edilmesi durumunda sigortalı hasarın %50 kısmını sigortalı tarafından karşılanarak tazminattan indirileceğinin kararlaştırıldığını, buna göre indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Davacı vekili de bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.
Bilirkişiler 25/11/2016 tarihli ek raporlarında; Diğer görüşlerinde değişiklik olmadığı ancak kasko sigortası poliçesinde kullanım şekli klozu hükümleri nedeni ile rant a car araçlardaki tespit edilen zararın %50’sinin ödenmesi gerekmesi nedeni ile tespit edilen 5.875,00-TL zararın %50’si olan 2.937,50-TL’den davalının sorumlu olduğunu ortaya koymuşlardır. Bilirkişilerin rapor ve ek raporları dosyadaki delillere uygun bulunmakla, hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 07/03/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararı ile; “Davacı şirket adına kayıtlı … plakalı aracın kiralandığı …’nın sevk ve idaresinde iken 19/10/2012 tarihinde dava dışı ESHOT’a ait, …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucunda davacı aracının hasarlandığı, davacının aracındaki hasarın giderilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü ve ZMM sigortacısı … Sigorta AŞ aleyhine İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasını açtığı, bu davada kazanın meydana gelmesinde …’nın %75 oranında, davacı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilerek ve aracın pert totel işlemine tabi tutulması gerektiği, aracın kaza öncesi rayiç değerinin 56.000,00-TL, sovtaj değerinin 32.500,00-TL olduğu belirlenerek davacının zararının 23.500,00-TL olarak belirlenip davalı araç sürücüsünün %75 kusuruna isabet eden 17.625,00-TL’nin davalılardan tahsiline karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, bu kez davacının kasko sigorta poliçesine dayanarak geriye kalan zararının karşılanması amacıyla davalı … şirketine karşı bu davayı açtığı, davalı … şirketi tarafından kasko sigorta poliçesinin kaza öncesi iptal edildiği savunulmuş ise de yukarıda belirtilen nedenlerle poliçenin iptalinin davacı yönünden geçerli olmadığı, davalının poliçe ile sorumlu olduğu, bilirkişiler tarafından davacı aracının pert totel işlemine tabi tutulması gerektiği, aracın hasar öncesi rayiç değerinin 56.000,00-TL, sovtaj değerinin 32.500,00-TL ve davacı zararının 23.500,00-TL olarak belirlendiği, davacının 23.500,00-TL zararından 17.625,00-TL’nin İzmir 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından verilen karar nedeniyle karşılandığı, geriye kalan 5.875,00-TL davacı zararının söz konusu olduğu, ancak dava konusu aracın kiralık olarak kullanılması karşısında sigorta poliçesinin kullanım şekli klozu nedeniyle hasarın %50’sinin sigortalı tarafından karşılanması gerektiği, buna göre davalının sorumlu olduğu 5.875,00-TL hasar bedelinden %50 indirim yapıldığında davalının sorumlu olduğu hasar bedelinin 2.937,50-TL olduğu kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulüne, 2.937,50-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine” karar verilmiştir. Mahkememiz kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı 27.01.2022 tarihli kararı ile ”Davaya konu kasko sigorta poliçesinde daini mürtehin olarak … Tüketici Finansman A.Ş gösterilmiştir. Mahkemece sigorta poliçesinin daini mürtehini olan … Tüketici Finansman A.Ş’den davaya muvafakatı olup olmadığı sorulmamıştır. Bu durumda, daini mürtehin … Tüketici Finansman A.Ş’den davaya konu sigortanın yapılmasına neden olan kredi alacağının devam edip etmediği, kredi alacağı kalmış ise ne miktar alacağı kaldığı, davalı … şirketine karşı açılan davaya muvafakatı olup olmadığının sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, söz konusu husus araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. 2-Kabule göre ise; davalı … vekili, aracın “kiralık” olarak kullanıldığını, bu nedenle rizikonun teminat dışında kaldığını ileri sürmüştür. Davalı ise aracın sürücüsü …’ya ortak iş yapılması amacıyla verildiğini, kiralanmadığını, davacı şirketin özel işi sebebiyle …’nın kullanımı sırasında hasarlandığını iddia etmiştir. İlk derece mahkemesince, davalı … şirketi tarafından kasko sigorta poliçesiyle teminat altına alınan davacının işleteni olduğu aracın, kiralık araç olarak kullanılıp kullanılmadığı konusunda yeterli araştırma yapılmamış, sadece sürücü (aynı zamanda davalı tanığı olan) … beyanına itibar edilerek sonuca gidilmiştir. Davacı şirkete ait sigortalı aracın olay tarihinde dava dışı …’ya kiralanıp kiralanmadığının tespiti gerekmektedir. Bu durumda; mahkemece konusunda uzman bilirkişi marifetiyle gerektiğinde resen davacı şirketin ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak, davacı şirket ile davalı tanığı (sürücü) … arasında kazaya karışan araçla ilgili araç kiralama sözleşmesi yapılıp yapılmadığı, aracın kira sözleşmesi gereğince dava dışı …’ya teslim edilip edilmediği, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği hususlarında rapor alınması ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle mahkememiz kararı kesin olarak kaldırılmıştır. Söz konusu karar kesin nitelikte olduğundan ve direnme imkanı bulunmadığından karar gereğince araştırma yapılmıştır. Dosya mahkememizin …Esasına kaydedilmiştir.
… Finansman AŞ cevabi yazısında; … plakalı araç üzerinde 06/04/2022 tarihi itibariyle krediden kaynaklı herhangi bir hak ve alacağının kalmadığı bildirilmiş, bu durumda aracın sigorta poliçesindeki daini mürtehin kaydının halen geçerli olmadığı, davacının iş bu davayı açma konusunda aktif husumet ehliyetine sahip olduğu anlaşılmıştır.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20 Hukuk Dairesinin kararı gereğince davacı şirketin ticari defterleri üzerinde davaya konu aracın kiralama kaydının bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak görevlendirilen … ‘ın 14/09/2022 tarihli raporunda; davacı şirket mali müşaviri …’ın beyanları itibariyle davacı ile … arasında yazılı bir kira sözleşmesinin bulunmadığı, …’ya aracın teslimine ilişkin olarak herhangi bir yazılı belge bulunmadığı, 2012 ticari defterlerinin zaman aşımına girdiğinin belirtildiği, ellerinde bulunmadığı ortaya konulmuştur. Bilirkişi raporundaki tüm hususlar davacı şirket mali müşavirinin beyanlarına dayalı olup şirketin 2012 yılı ticari defterlerinin zaman aşımına girdiği gerekçesiyle sunulmadığı ve yeterli inceleme yapılamadığı anlaşılmıştır.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin kararında davacı otomobilin kaza tarihinde …’ya kiralanıp kiralanmadığının, davacının ticari defterleri incelenerek saptanması gereği ortaya konulmuşsa da davalı tanığı …’nın kaza sırasında davaya konu … plakalı aracın sürücüsü olduğu, duruşma sırasında alınan beyanında aracı davacı şirketten kiraladığını bildirdiği, bu tanığın davacı şirkete karşı mali olarak sorumluluk altında olduğu dikkate alındığında beyanına itibar edilmemesinin mümkün olmadığı, davacının ticari defterlerinde bu beyanının aksine bir kayıt bulunsa bile tazminat sorumluluğunda olan bu tanığın bu beyanı karşısında tanık beyanına itibar edilmesi gerektiği, kaldı ki davacının zaman aşımına uğradığından bahisle ticari defterlerini dahi sunmadığı ve … ile ortak iş yapılması için aracın ona teslim edildiği iddiasını ispatlayamadığı gözönüne alındığında tanık …’nın davaya konu aracın davacıdan kiraladığı yönündeki beyanının kabul edilmesi gerektiği, kaldı ki bu kabule göre kasko poliçesinin değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu durum karşısında mahkememizin 07/03/2017 tarihli kararındaki yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne, 2.937,50-TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça taşıt alım vergisi, eğiteme katkı payı, noter masrafı, tescil masrafı, işçilik gideri olarak 1.000,00-TL talep edilmişse de, aracın pert totel işlemine tabi tutulduğu, buna göre hesaplama yapıldığı, araç bedelinden sayılan giderler dışındaki talebin poliçe kapsamında olmadığı değerlendirilerek bu yöndeki talep yerinde görülmemiş, reddedilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, 2.937,50-TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 200,66-TL harcın peşin alınan 244,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye 43,98-TL harcın karar kesinleştiğinde, talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu dava için karar tarihi itibari ile davanın kabul edilen kısmına göre takdir olunan 2.937,50-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile davanın red edilen kısmına göre takdir olunan 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bu dava için sarf olunan toplam 1.673,00-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak takdiren 343,06-TL yargılama gideri ile 25,20-TL başvurma harcı, 200,66-TL peşin harç olmak üzere toplam 568,92-TL yargılama harç ve giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından bu dava için sarf olunan toplam 100,00-TL yargılama giderinden davanın reddedilen kısmı dikkate alınarak takdiren 79,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza