Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/152 E. 2022/375 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/152
KARAR NO : 2022/375

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 17.02.2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya toptan kahve satışı vs ürün satışı yaptığını, davalının satın aldığı kahvelerin vs ürünlerin faturası kendisine iletilmesine rağmen borcunu ödemediğini, müvekkilinin de borcu ödenmeyince, Bakırköy 15.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile 05.02.2021 tarihinde icra takibinde bulunulduğunu, yetki itirazı üzerine icra dosyasının İzmir 22.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına kayıt edildiğini, ödeme emri tebligatını alan borçlu-davalının , iyi niyetli davranmayarak borçlarının olmadığını söyleyerek borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek; fazla ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; davalı-borçlunun haksız itirazının iptal edilerek İzmir 22.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas takibinin devamına, davalı-borçlunun haksız itirazı nedeni ile %20 den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçluya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 28.04.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, arabuluculuk tutanağı usulüne uygun tebliğ edilmediğini, her ne kadar arabuluculuk son tutanağında “taraf …’e Yurtiçi Kargo aracılığıyla yapılan gönderirinin 9.11.2021 saat 12.57’de teslim edilmediğinde rağmen toplantıya katılmadığı..” ifadesi yer almaktaysa da müvekkilinin, dava şartı olması sebebiyle hukuki sonuçlar doğuracak bir kurum olan arabuluculuktan usulüne uygun bir tebligat ile haberdar edilmesi gerekeceğinin izahtan vareste olduğunu, kargo ile gönderilen, içeriğinin ne olduğu dahi açık olmayan, yalnızca gönderi numarası ile belli olan bir paketin müvekkiline teslim edilmiş olmasının müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerinden haberdar olduğu şeklinde kabulünün mümkün olmadığını, bu sebeple usulüne uygun olarak yerine getirilmeyen dava şartı arabuluculuk yolu yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davacı / alacaklıya ödeme emrinde belirtildiği şekil ve miktarda borcu bulunmadığını, bu sebeple itirazlarının kötüniyetli olduğunun kabul etmediklerini, bildirdikleri delillerin toplanıp yapılacak yargılama neticesinde bu iddialarının tevsik olacağının görüleceğini, kaldı ki; alacaklısının olmadığı bir borcu icra takibi ile tahsil etme girişiminde bulunan, itirazın iptali davasında da bu borcun önemli bir kısmından feragat ettiği görülen davacı / alacaklının kötüniyetli hareket ettiğinin anlaşıldığını, feragat edilen miktar sonrası dava konusu olan alacak miktarı davacı / alacaklının kötüniyetli hareket ettiği hususunda en önemli delilleri olduğunu, davacının olmayan bu alacağını ispat edecek yazılı delili bulunmadığını, bu sebeple borcun yazılı delille ispat sınırının altında kalmasını sağlayacak şekilde alacaktan kısmi feragat ettiğini, soyut delillere dayanmaya çalışacağının anlaşılacağını, belirterek; davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine ve yasal sonuçlarına, davalı aleyhine, alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 22. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; …/… sayılı dosyası UYAP tan getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında; davalının tacir kaydının olmadığı belirtilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmiş ve dosya içerisine alınmıştır.
Konak Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabında; davalının 01/11/2019 tarihinde “çay toptan ticareti” faaliyetinden mükellefiyet kaydı açıldığı, 06/02/2020 tarihinde işi terk ettiği, işletme esasına göre defter tuttuğu 2019 ve 2020 yıllarına ait gelir vergisi beyannamelerinde dönem içinde elde edilen hasılatının 215.102,14 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar odasına yazılan müzekkere cevabında; şöför olarak esnaf kaydının olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan inceleme sonunda iddia, savunma, deliller, ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; itirazın iptali davasıdır.
TTK nın 5/1 maddesinde:”Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
TTK nın 4. Maddesinde de ticari davaların neler olduğu ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
Tüm bu bilgiler ışığında; somut olayımıza baktığımızda; her ne kadar mahkememize dava açılmış ise de; mahkememizce yapılan araştırmada, dava açılış tarihinde davalının tacir olmadığı, VUK 513 sıra nolu tebliğe göre 2020 yılı tacir olma sınırı 280.000 TL olduğundan , bu sınıra göre davalının tacir olmadığı anlaşıldığından dava konusu alacağın tarafların ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir alacak olmadığı, davanın mutlak ticari davalardan da olmaması nedeniyle, iş bu davaya bakmakta mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu vicdani kanaatine varılmakla davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
(1) HMK m. 115(2) hükmü uyarınca davanın usulden reddine, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
(2) Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
(3) HMK m. 20(1) hükmü uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu ve talebi halinde dosyanın görevli İzmir Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
(4) Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli İzmir Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde HMK m. 20(1) hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına,
(5) HMK nın 331/2 maddesi gereğince dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde, yargılama giderleri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır