Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/13 E. 2022/16 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/26 Esas
KARAR NO : 2022/18

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19/08/2021 tarihli, … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde; 04.07.2020 tarihinde, müvekkilleri … ve …’ın içerisinde yolcu olarak bulunduğu sürücü müvekkili … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Alaçatı istikametinden Delikliköy istikametine seyir halinde iken, aynı istikamette seyir halinde bulunan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın hatalı sollama yapması sonucu müvekkillerinin içerisinde bulunduğu araca çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, dava konusu trafik kazasında müvekkillerin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkillerin hiçbir kusuru bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına karışan aracın yabancı plakalı olması dolayısıyla, müvekkillerin yaralanması, geçici ve kalıcı iş göremezliğe ve geçici bakım ihtiyacına maruz kalması sebebiyle doğan maddi zararların tazmininden Uluslararası Motorlu Taşıt Sigorta Kartı uyarınca … sorumlu olduğunu, müvekkillerinin ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı işgöremezliğe uğraması ve geçici bakım ihtiyacının doğması nedeniyle, HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirtilen talebin arttırım hakkı saklı olmak üzere müvekkil … ve … için; sürekli işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 10.000,-TL,Geçici işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 100,-TL,Geçici bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,-TL, müvekkil …’ın ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı işgöremezliğe uğraması nedeniyle, HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirtilen talebin arttırım hakkı saklı olmak üzere; sürekli işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 10.000,-TL,Geçici işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 100,-TL olmak üzere toplam şimdilik 30.500,-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 04.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsili ile müvekkil davacılara ödenmesini, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili tarafından sunulan 03/09/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; MÜvekkilinin yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdiği kazalarda ortaya çıkan hasarların tedbirinde bu araçların sahip ve sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli yeşil kart sigortaları olması halinde bu sigorta şirketi adına hareket ettiği, bu kapsamda kendilerinin sorumlu olabileceği, kazaya birden fazla araç karıştığından aynı zamanda olay yerinde belediyenin çalışması olduğundan kusur oranın net bir şekilde tespitinin yapılması gerektiği, bu kapsamda karayolları fen heyetinden yahut ATK’dan rapor alınması gerektiği, müvekkilinin yabanı plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu yine ayrıca davacıların maluliyetlerinin olup olmadığının ATK tarafından tespit edilmesi gerektiği, bu kapsamda davacılar tarafından sunulan raporların kabul edilmesin mümkün olmadığı, davacı yanlar yönünden SGK’ya müzekkere yazılarak SGK kapsamında herhangi bir yardım alıp almadıklarının tespitinin gerektiği, her ne kadar davacılar tarafından kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de müvekkilinin temerrütünden söz edilemeyeceği belirtilerek davanın reddinin talep edildiği görülmüştür.
Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 23/11/2021 tarihli, … Esas … Karar sayılı ilam ile HSK’nın 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı göz önüne alınarak görevsizlik kararı verilmiş ve görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespiti yapılmış tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine hükmün 29/12/2021 tarihinde kesinleştiği ve tevzi üzerine Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği görülmüştür.
Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır ve davalı taraf … olduğundan dava ticari nitelikte bir davadır. Her ne kadar görevsizlik kararı veren Çeşme ASHM tarafından işbu uyuşmazlık konusu hususu görülmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği anlaşılmakta ise de esasen verilen karar mahiyeti itibariyle bir gönderme kararı olduğundan bu kapsamda konunun değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay 11 Hukuk Dairesi, 16. Hukuk Dairesi, 19. Hukuk Dairesi ve 23. Hukuk Dairesinin ve Ankara BAM 23. HD’nin Bursa BAM 4. HD’nin çeşitli kararlarında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı ve ayrıca İzmir BAM 14.HD’nin emsal nitelikteki aşağıda belirtilen kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının görevsizlik kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin görevsizlik kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, görevsizlik kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla bu kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce karşı görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu dolayısı ile gönderme kararı veren Mahkemenin somut uyuşmazlık yönünden değerlendirme yaparak karar vermesi gerektiği, benzer bir hususta İzmir BAM 14. HD’nin 2021/1767 e. ve 2021/1640 k. sayılı ve 2021/1750 e. ve 2021/1641 k. sayılı istinaf ilamlarında da tabi hakim ilkesinden bahsedilerek HSK kararından evvel açılan davalara davanın açıldığı hal ve koşullar üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği dolayısıyla Çeşme ASHM’ce yapılan değerlendirmenin yerinde olmadığı, uyuşmazlık yönünden Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla dava dosyasının görevsizlik kararını veren Çeşme ASHM’ne gönderilmesine, oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6. Hukuk Dairesine tevdine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
4-Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi. 11/01/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸