Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1086 E. 2023/333 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1086 Esas
KARAR NO : 2023/333
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; davalı taraf ile davacı arasında yapılan Taşınır Kira Sözleşmesi sonucundaki araç kira bedellerini (2.500,00TL ve 1.000,00TL), sözleşmenin haksız feshi nedeniyle … plakalı aracın kira bedeli (18.000,00TL), … plakalı aracın depozito bedeli (15.500,00TL) dolayısıyla yapması gereken ödemeleri yapmadığını, davacı tarafından işbu alacakların ticari deftere kaydedildiği, borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, aksine davacının icra takibi başlatmasından sonra da borcu bulunmasına rağmen haksız, usul ve yasalara aykırı olarak icra takibine itiraz edildiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalı taraf aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığını ve davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini takip tarihi itibariyle 37.000,00 TL asıl alacak ile 3.595,51 TL işleyen faiz olmak üzere takip çıkış miktarı olan 40.595,51 TL’nin tüm ferileriyle birlikte tahsil olunmak üzere takibin devamına, itirazın iptaline, borçlu aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; dava dilekçesi içeriğinden talep edilen alacağın nereden kaynaklandığı, davalı ile davacı arasında ki ilişkinin mahiyeti, davalı ile alakası bulunmayan plakalara istinaden talep edilen bedellerin neye dayalı olarak talep edildiği anlaşılmadığını, bu sebeple davacının öncelikle taleplerini davalı ile ilişkilendirerek ,taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler var ise bunlarıda ibraz ederek talep ettiği alacağın haklı olup olmadığını, buna ilişkin belgelerini ibraz edip tebliğ ettirmesi gerektiğini, davalı adına kayıtlı olan … plakanın takılı olduğu aracı 11/07/2019 tarihli sözleşme ile davacıya sattığını, ticari plakayıda 1 yıllık sözleşme ile kiraya verildiğini, 1.yılın sonunda yeniden plaka kira sözleşmesi imzalandığı ve daha sonra aracın ticari plaka satıldığı ve mülkiyetinin davacıya geçtiği, taraflar arasındaki ilişkinin sadece bundan ibaret olduğu, bunun haricindeki hususlar yönünden davacının zarar iddiasında bulunuyor ise buna ilişkin sözleşmeleri ibraz etmesi gerektiği ve ayrıca dilekçedeki plaka ve talep edilen miktarların ne olduğunu belirtmesi gerektiği ve bunlarla müvekkilinin bağlantısının kurulması gerektiği, her ne kadar davacı tarafça inkar tazminat talebinde bulunulmuş ise de talep edilen alacağın likit olmadığı gibi müvekkili yönünden de ödemekle yükümlü olup olmadığının belli olmadığı, dolayısıyla varlığı ve yokluğunun yargılamayı gerektirdiğini belirterek davanın reddinin talep edildiği ayrıca davacı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER;
İcra müdürlüğüne, noterler birliğine, ticaret sicil ve vergi dairesi müdürlüklerine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, verilen cevapların kontrolünde tarafların tacir kayıtlarının bulunmadığı, davalı yanın işletme hesabına göre defter tutmakta ise de esnaf faaliyeti sınırlaırnı aşmadığı anlaşılmıştır.
İzmir … İcra müd. … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine asıl alacak ve işlemiş faizden ouşlan toplam 40.595,51 TL’nin tahsilien yönelik ilamsız takip başlatıldığı, davalı yanca yapılan geniş anlamda itiraz üzerine takibin durdurulduğu, takip dayanağının … plakalı aracın kiralama depozito bedeli, … plakalı aracın kira sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklı kira bedeli ve iadesi talep edilen kira bedeli olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde dosya tarafları arasında davalı … adına kayıtlı iken plakası … olan ve daha sonradan yine … adına kayıtlı iken 17/03/2021 tarihinde plakasının … Çevrildiği anlaşılan ve bu plaka üzerinden 19/03/2021 tarihinde davacı … adına tescil edilen aracın ticari plakasının kiralaması ilişkisinden kaynaklı münasebet olduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın bahse konu … plakalı aracın kiralama depozito bedelinden kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, yine taraflar arasında … plakalı aracın kiralamasına dair ilişkinin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde sözleşmenin davalı tarafça haksız nedenle fesih edilip fesih edilmediği, edilmiş ise bundan kaynaklı davacının kira bedeli alacağının olup olmadığı, bahse konu araçların kiralama ilişkisinden kaynaklı davacıya iade edilmesi gereken kiralama bedelinin olup olmadığı, olması halinde dava dilekçesi ile istem konusu edilen tutar kadar davacının alacaklı olup olmadığı bu kapsamda davalı yanca icra dosyasına yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediğinin tespiti ile değerlendirilmesine yönelik itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arası uyuşmazlığın yukarıdaki şekilde oluştuğu anlaşılmakta ise de uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel kiralama işinden kaynaklı alacağın bulunduğu ve bu ilişkinin bir kısımının davalı yanca da kabul edildiği göz önüne alındığında kira ilişkisi kapsamında somut olayın incelenmesi gerektiğinden öncelikli olarak görev yönünden inceleme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmelidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak tamamen iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde aynen “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları….görürler” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacı tarafça davalı ile arasında plakası belirtilen araçlara yönelik kiralamadan kaynaklı ilişki sebebi ile alacaklı olunduğu ve davalı tarafça bu kiralama işinin sadece ticari plakanın kirasından kaynaklı olarak 11/07/2019 tarihli sözleşmeden ibaret olduğu belirtilmekle ve ancak diğer talepler yönünden ispatın yani kira ilişkisinin ispatının davacı tarafta olduğu belirtildiğinden esasen taraflar arasında kiralama işi sebebi ile ilişkinin bulunduğu hususu ihtilafsız olmakla bu ilişkiden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ile davalı tarafça kabul edilmeyen ancak davacının alacaklı olduğu belirtilen kiralama ilişkisinden kaynaklı alacağın olup olmadığının ispatı ile buna dair yapılacak değerlendirmenin kira ilişkisi çerçevesinde değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği, her iki tarafın tacir olmasının ilişkinin bu kapsamda değerlendirilmesine yönelik incelemeyi değiştirmeyeceği dolayısıyla her iki taraf tacir olsa bile TTK’nın ilgili hükümlerine göre değil Yargıtay … HD’nin … E. ve …. K. Sayılı ilamında ve ayrıca Yargıtay … HD’nin … E. … K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere bahse konu kiralama ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlıkların 6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinin a bendi göz önüne alınarak Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlanması gerektiği kaldı ki somut uyuşmazlık yönünden tarafların tacir olmadığı bu nedenle ortada mutlak nitelikte bir ticari dava bulunmadığı gibi uyuşmazlığın nispi ticari davaya sebebiyet vermeyeceği ancak kiralama ilişkisinden kaynaklı hususların yukarıda belirtildiği gibi Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden taraflar tacir olmasa da görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olmayacağı kanaati ile açılı davanın görevsizlik nedeni ile HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine ve karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/04/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı