Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1072 E. 2023/168 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1072 Esas
KARAR NO : 2023/168

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 27/05/2022 günü sürücü … sevk ve idaresinde ki … plaka sayılı araç ile Seferihisar istikametinden Menderes ilçesi istikametine seyir halindeyken Şaşal mahallesinde yüksek derecede alkollü (3.18) promil olmasından dolayı karşı şeride geçerek direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı yönden gelmekte olan müvekkili …’ın kullanmış olduğu motosikletin ön kısmına aracının sol kısmıyla vurması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde tedavi gördüğünü, dava konusu kazaya ilişkin Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü, … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 27/05/2022 itibari ile davalı Sigorta Şirketi Nezdinde ZMMS ile teminat altına alındığını, kazanın meydana gelmesine neden olan aracı sigortalayan davalının kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ve sigortalısının kusuru oranında müvekkiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmininin talep edildiğini, dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu ancak davalı Sigorta Şirketi ile yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını ve anlaşma sağlanamadığını bu nedenle işbu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için şimdilik 100 TL geçici iş göremezlik ve 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden sigortalısının kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, dava şartı olan arabuluculuk aşamasında müvekkil temsil edildiğinden arabuluculuk vekalet ücretinin de hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş ‘sağlık kurulu raporu’ ile başvuru yapılmamış olduğundan kanunda aranan dava şartının gerçekleşmediğini bu nedenle davanın usulden reddini talep ettiklerini, … plakalı aracın 16.09.2021-16.09.2022 vade tarihli … no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibari(27.05.2022) ile ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 450.000,00 TL olduğunu, sigorta poliçesi gereği müvekkilinin kusuru oranında ve teminat limiti ile sorumlu olduğu, kusur oranlarının tespiti için hem ATK İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etiklerini, geçici iş göremezlik tazminatının sosyal güvenlik kurumu sorumluluğunda olduğundan geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kaza sırasında kask ve koruyucu ekipmanlarının takılı olup olmadığının tespiti ile kask ve koruyucu kıyafetlerinin olmadığının tespit edilmesi halinde hesaplanacak tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi uygulanmasını talep ettiklerini, ayrıca davacının söz konusu olaydan dolayı SGK kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti talep ettiklerini, davacının maluliyetinin net bir şekilde tespitinin gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik talebinin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığı, kabul edilmemekle birlikte aktüer raporunun alınması gerekir ise hesaplamanın TRH 2010 tablosu kullanılarak 1,8 teknik faiz yönünden değerlendirilmesinin gerektiğini beyanla davanın öncelikle usulden aksi kanaatte olunur ise esastan reddinin talep edilmesinin yanı sıra yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce Menderes Cumhuriyet Başsavcılığına, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne, Türkiye Noterler Birliğine, Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğüne, davalı sigortaya yazılan müzekkerelere cevap verildiği görülmüştür.
Yargılama devam ederken davacı vekili tarafından sunulun 07/03/2023 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği, davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunulmadığı, yargılamaya taraflarınca sebebiyet verilmemiş olduğundan Arabulculuk ücretinin davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesinin talep edildiği, davalı vekili tarafından sunulan 09/03/2023 havale tarihli dilekçe ile yapılan ödeme ile taraflar arasındaki sulh anlaşması gereği davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin talep edildiği, görülmüştür.
Dosya kapsamında davacı asil yönünden sunulan vekaletnamenin incelenmesinde feragat eden davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı, sunulan feragat beyanının Mahkememizce ön inceleme aşamasına geçmeden evvel yapıldığı göz önüne alınarak 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacı yanca yapılan feragatin ödeme sebebiyle yapıldığı anlaşılmakla arabuluculuk vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, yatırılan harçların ve kullanılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Harçlar kanununun 22. maddesi gözönünde bulundurularak karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının 1/3 ü olan 59,96-TL harcın mahsubu ile bakiye artan 20,74-TL harcın istek halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan harçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan ve kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de talep gereği davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında ileri sürülen feragatin davacıya ödemeden kaynaklandığının davalı yanca bildirilmesi üzerine DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/03/2023

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸