Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1057 E. 2022/1010 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1057
KARAR NO : 2022/1010

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 23/12/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 28/12/2022
Mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit davasının tensiben yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkilleri aleyhine başlatılan İzmir 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dayanağı olan 16/05/2017 tanzim, 10/08/2018 vade tarihli, 7.600.000,00-TL bedelli bononun taraflar arasında düzenlenen 16/05/2017 tarihli 7.600.000,00-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi’nin eki olduğunu, genel kredi sözleşmesinin tarihi ile senedin düzenlenme tarihinin, senet bedelinin ve alacaklısının aynı olduğunu, davalı banka ile müvekkilleri arasında senedin varlığını gerektirir genel kredi sözleşmesinden başka bir ticari ilişki olmadığını, icra takibine konu edilen bononun Genel Kredi Sözleşmesinin ekinde bulunan ve bu sözleşme şartlarının ihlal edilmesi durumunda geçerlilik kazanacak teminat senedi olduğunu, senedin sözleşme eki olarak verilip kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden tahsilinin gerekip gerekmediğinin yargılamayı gerektirdiğini, bu senetlere ilişkin bir talepte bulunulmasının doğrudan icra takibi vasıtasıyla değil öncelikle mahkemeye başvurarak teminat senedi dayanağı sözleşmenin ihlalinin tespit ettirilmesine bağlı olduğunu, takibe konu senet üzerinde tahrifat yapıldığı gerekçesi ile İzmir C.Başsavcılığının … Sor.sayılı dosyası ile şikayette bulunduklarını, takip konusu bononun 16/05/2017 tarihinde tanzim edildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan tahrifat yapılmamış bono fotokopisinden anlaşılacağı üzere vade tarihinin boş olduğunu, alacaklı davalının 16/05/2017 tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde bu senedi TTK 704.maddesi uyarınca ibraz etmesi gerekirken bu ibrazı yapmadığını ve 16/05/2018 tarihine kadar da tahsil için herhangi bir işlem yapmadığını, davalının icra takibi başlattığı tarihin 04/10/2018 olup bu nedenle senedin zamanaşımına uğradığını, her ne kadar davalı banka tarafından GKS gereğince müvekkillerinin borçlu olduğunu iddia etse de müvekkillerine kat ihtarı gönderilmediğini, bu kat ihtarlarının usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, müvekkillerine usulüne uygun kat ihtarı tebliğ edilmediğinden borcun muaccel olmadığını, ayrıca muhtelif tarihlerde davalı bankaya GKS nedeniyle toplamda 4.703.669,20-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket hesabına söz konusu GK limitlerinde kullandırılan kredi nedeniyle Kredi Garanti Fonundan 5.479.035,15-TL ödeme yapıldığını ve bu ödemenin davalı banka tarafından kredi borçlarına mahsuben hesaplarına alındığını, GKS nedeniyle ibraz edilen deliller ve borcu söndüren belgeler nazara alındığında dava konusu GKS için toplamda 10.182.704,40-TL ödeme yaptığının yazılı delillerle sabit olduğunu, davalı bankanın GKS borcunu kapatmak yerine kredi garanti fonundan gelen bedeli faizlere mahsup ettiğini ve ticari defterlerinde oynama yapmak suretiyle müvekkiline yeni bir kredi tahsis ediyormuşcasına hile yaptığını, üstelik bankanın müvekkillerinden bu işlemi yapmak için aldığı bir yazılı talimat da olmadığını, KGF’den gelen bedelin sadece faizlere mahsup edildiğinden müvekkillerinin borçtan kurtulmasının engellendiğini, buna rağmen davalı bankanın dava konusu senedi icra takibine koyduğunu belirterek öncelikle müvekkillerinin dava dilekçesi ekinde sundukları belgelerden ve UYAP’tan yapılacak sorgular neticesinde ortaya çıkacağı üzere ödeme güçlüğünde bulunan müvekkillerinin adli yardımdan faydalandırılmasına karar verilmesini, müvekillerinin 16/05/2017 tanzim, 10/08/2018 vade tarihli 7.600.000,00-TL tutarlı bono ve bu bonoya dayanak edilmek suretiyle müvekkilleri aleyhine başlatılan İzmir 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasında tahsil edilen/edilecek bedellerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, banka aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, 16/05/2017 tarihli 7.600.000,00-TL tutarlı ve diğer Genel Kredi Sözleşmelerine göre müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek borcun mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacı yönünden ayrı ayrı yargılama giderileri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eki belgeler incelenmiştir.
Davaya ve menfi tespit talebine konu bononun 16/05/2017 tarihli 7.600.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak alındığı bildirilerek ileri sürülen nedenlerle bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespiti talep edilmekle birlikte ayrıca davacıların 16/05/2017 tarihli 7.600.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesi nedeniyle davalıya borçlarının olmadığı ileri sürülmekle dava konusu hukuki ilişkinin bankacılık işleminden kaynaklandığı, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç), 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan kaynaklanan davaları görmeye ihtisas mahkemesi olarak İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin belirlendiği, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin anılan ihtisas mahkemesince bakılmasının karara bağlandığı, bu nedenle davayı görmeye İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olup mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
Talep konusu hakkında davayı görmeye mahkememiz görevli olmayıp İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
Adli yardım talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Kararın kesinleşmesinden sonra HMK 20. maddesi uyarınca iki haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda tensiben tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak oy birliğiyle karar verildi.27/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip