Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1037 E. 2023/287 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1037
KARAR NO : 2023/287

DAVA : İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2022
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında dilekçeler aşaması tamamlanmakla, yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile; davalı şirketin maddi açıdan zor durumda olması sebebi ile, İzmir İli, … İlçesi, … Ada … Parsel ve İzmir İli, … İlçesi, … Ada … Parsel’de dava dışı üçüncü şahıslarla imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yapımına başladığı inşaatları devam ettiremez hale geldiğini, davalının yapımına başladığı yukarıda belirtilen inşaatların tamamlanması/finansman sağlanması ve/veya alt yüklenicilik için müvekkilinin aracılık yapması konusunda tarafların mutabık kaldıklarını, sağlanacak finansman bedelinden %5 oranında danışmanlık/aracılık ücreti alacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin yoğun gayret ve çabası ile dava dışı … Teknik İnşaat Gayrimenkul Restorasyon Turizm Yapı Malzemeleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin 4. maddesinde müvekkiline sağlanan finansmanın toplamının %5’inin danışmanlık ücreti olarak müvekkiline ödeneceğinin açıkça hüküm altına alındığını, sözleşmeye davalı şirket yetkilisinin, dava dışı … firmasının yetkilisinin ve müvekkilinin imza attığını, söz konusu sözleşmeye göre … firması davalıya en az 20.000.000 TL ve bununla sınırlı kalmamak üzere finansman desteği sağlayacağının, buna göre müvekkilince hak edilmiş ücretin en az 1.000.000 TL olduğunu, taraflar ile yapılan görüşmelerde …’nin davalı tarafa 20.000.000 TL’den fazla ödediğinin müvekkili tarafından öğrenildiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı alacağını istediğinde ise davalı tarafça oyalandığını, zor durumuda olduklarının söylendiğini ve neticeten alacağın ödenmediğini, davalı tarafın ödemeye yanaşmaması sebebi ile İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, davalı tarafça söz konusu icra takibine, haksız, kötüniyetli ve süreci uzatmak maksadı ile itiraz edildiğini, müvekkilinin davalı firmaya taahhüt ettiği danışmanlık işini yerine getirdiğini, buna rağmen danışmanlık ücretinin ödenmediğini ileri sürerek icra takibine itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; davacının tacir olmadığını, dava konusunun TTK 4. Maddesinde sayılan davalardan da olmadığını, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu öncelikle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin cevaplarında ise davanın reddini savunmuştur. Davacı, davalı ve dava dışı … Teknik İnş. Gay. Restorasyon Turz. Yapı Malz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından imzalanan 20/02/2020 tarihli sözleşmenin 2.maddesinde sözleşmede belirlenen ve … İnşaat Ltd. Şti. Tarafından yapımı devam eden inşaat işine kalan imalatların tamamlanması, alt yüklenicilik, malzeme ve finansman desteği sağlanmasının sözleşmenin konusunu oluşturduğu, sözleşmenin 4.maddesinde danışman …’a %5 danışmanlık ücreti ödeneceğinin ve MTİ’nin 20.000.000,00-TL finansman desteği sağlayacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden, … tarafından… İnş. Ltd. Şti. aleyhine 1.000.000,00-TL danışmanlık ücretinin tahsili için girişilen icra takibine ilişkin olduğu, borçlu tarafça borca itiraz edildiği ve bu nedenle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Öncelikle mahkememizin görevini tayini konusunda davanın ticari bir dava olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup her aşamada mahkemece resen gözetilmelidir. Davacı …, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı iken 10/05/2016 tarihinde sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmış, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabi yazısından işletme hesabı usulüne göre defter tutmakta iken 31/07/2019 tarihinde işini terk ettiği anlaşılmıştır. TBK 520.maddesinde; “Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. ” hükmüne yer verilmiştir. Davamız, davacının 20/02/2020 tarihli sözleşme gereği üstlendiği danışmanlık görevini yerine getirdiği ancak ücretinin ödenmediği iddiasına dayalı 1.000.000,00-TL danışmanlık ücretinin ödenmesi talepli itirazın iptali davasıdır. Davacının danışmanlık olarak adlandırdığı sözleşmesel ilişkisinin TBK’nun 520.maddesinde tanımlanan simsarlık sözleşmesine uygun düştüğü, bu kapsamda taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ve mahkememizin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 6102 sayılı yasanın TTK’nın 4 maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili olması (nispi ticari dava) yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK ve diğer kanunlarda davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde amir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava) gerekmektedir.
Somut olayda, dava konusunun simsarlık sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın mutlak ticari dava olmadığı, davacının tacir olmadığından davalı tacir olsa bile nispi ticari davanın şartlarının oluşmadığı, dolayısıyla davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, davayı görmeye Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varılmakla, dava şartı yokluğundan, HMK 114/1-c ve 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davayı görmeye İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olup mahkememiz görevli olmadığından davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
Kararın kesinleşmesinden sonra HMK 20 maddesi uyarınca iki haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın İzmir ASHM’ne gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.10/04/2023

Başkan ….
e-imzalı

Üye….
e-imzalı

Üye….
e-imzalı

Katip…..
e-imzalı