Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1018 E. 2023/275 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1018 Esas
KARAR NO : 2023/275
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Kiraz Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bir takım ekipmanların ithalat ve pazarlamasını yapmakta olan kendi sektöründe güvenilir lider bir şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davalının aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ticari defter ve kayıtlara işlenmiş muhtelif tarih ve bedelli faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının mevcut olduğunu, davalının borcu ödemesi amacıyla yapılan şifahi görüşmelerin neticesiz kaldığını, bu nedenle Kiraz İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla icra takip işlemlerine girişildiğini, davalı tarafça bu icra ödeme emrine itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulduğunu, davalının borcunu ödemediği, icra dosyasının açılacağı davalıya bildirildiğinde aynı gün davacı şirket hesabına 2.500,00 TL ödeme yaptığını, davalının fatura ile belirli ve likit olan borcunu ödemekten imtina ettiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptal edilerek Kiraz İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibinin devamı ile takibe haksız şekilde itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi amacıyla davanın açılması zaruretinin hasıl olduğu, bu nedenlerle haklı davalarının kabulü ile Kiraz İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçlu aleyhine icra takibinin likit olduğu hususu gözetilerek haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile 10.03.2021 tarihli 2.000,00 TL tutarında ve 25.03.2021 tarihli 1.750,00 TL tutarında ürün alışverişi yapıldığını ve 15.08.2022 tarihinde davalı müvekkilinin oğlu olan Mehmet Bıyık tarafından Ziraat Bankası hesabından 2.500,00 TL davacı şirkete ödeme yapıldığını, davacı şirketin davalı müvekkilini zarara uğratmak amacıyla ticari ilişkilerinden dolayı güvenini kullanarak 23.08.2022 tarihinde ödenmiş olan faturalara ilişkin icra takibi başlatıldığını, davalı müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını, aksi düşünülse dahi, davacı şirketin 3.750,00 TL olan alacak miktarının 2.500,00 TL’sinin ödendiğinden geriye kalan 1.250,00 TL için takip yapılması gerekmekte iken söz konusu ödemeden sonra takip yapılmasının haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi yapılan ödemeden haberdar olmamasının mümkün olmadığını, alacaklı şirketin büyük bir şirket olduğundan her gün hesaplarını kontrol etmeme gibi bir durumunun söz konusu olmayacağını, davacı şirketin yapılan ödemelerden haberi olup ödeme yapılması için Iban adresinin davacı şirket tarafından müvekkilinin oğluna whatsapp üzerinden atıldığını, davalı müvekkilinin icra takibinin başlatıldığı tarihten çok daha önce ödeme yapıldığını, arabuluculuk süreçlerin sırasında da davalı müvekkilin ödemiş olduğu meblağdan kalan 1.250,00 TL meblağın ödenmesi gerektiği ve bu hususta davalı taraftan takip konusu alacağın çok üzerinde, haksız olarak ücret talep edilmiş olduğunu, davacı tarafa itirazda bulunulmuş ve kalan bakiyenin ödenmesi hususunda anlaşmaya çalışılsa da davacı şirketin anlaşmaya yanaşmadığını belirterek, HMK 166. Maddesi gereğince İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, haksız ve yersiz olan davanın reddine, takip haksız ve kötüniyetli olmakla asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı takdirine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Kiraz İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası, İzmir Vergi Dairesi Müdürlüğü, Balıkesir Vergi Dairesi ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi yazı cevapları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla Kiraz İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır. Dava, Kiraz Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 23.09.2022 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla açılmış ve Kiraz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.09.2022 tarih … Esas, … Karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararı ile mahkemenin Ticaret Mahkemesi sıfatının kaldırılmasına karar verilmiş olup, 01/09/2021 tarihinden itibaren İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin İzmir İli mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle dosyanın usulden reddi ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair Görevsizlik kararı verildiği, Görevsizlik Kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen dosyanın Mahkememiz 2022/1018 Esasına kaydı yapılmıştır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır. TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davanın faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğu, alacağın faturaya istinaden talep edildiği, davacının tüzel kişi tacir olduğu, davalının İzmir Ticaret Sicilinde tacir olarak kaydının bulunmadığı, davalının vergi mükellefiyeti yönünden İzmir Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan yazı cevabında davalının Kiraz Vergi Dairesi’ne bağlı olarak 04.09.2007 – 31.12.2010 yılları arasında bakkal ve marketlerde yapılan perakende ticaret faaliyetinin bulunduğu, 31.12.2010 tarihinde ticaret faaliyetini terk ettiği ve mükellefiyeti kaydının silindiği, 2010 tarihinden sonra davalının herhangi bir vergi mükellefiyetinin bulunmadığı, dava dilekçesinde takibe konu fatura tarihinin 10.03.2021 olarak belirtildiği, ticaret sicil müdürlüğü kayıtları ve vergi kayıtlarına göre uyuşmazlık döneminde davalının tacir olmadığı, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi, nispi ticari dava olarak da değerlendirilemeyeceğinden davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine, davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna ve dava asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla Kiraz Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığından kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın Kiraz Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Görevli Mahkemenin KİRAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili KİRAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
4- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
5- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2023

Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı