Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1009 E. 2023/446 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1009 Esas
KARAR NO : 2023/446
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/12/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.11.2020 tarihinde saat 15:10 sıralarında İzmir ili Buca ilçesinde sürücü … idaresindeki davacı müvekkili …’ a ait … plakalı araç ile ilerlediği esnada, kazaya neden olan sürücü … idaresindeki, …’e ait davalı … Anonim Şirketi tarafından … numaralı poliçe ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yapılan … plakalı aracın arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Davalı tarafından sigortalanan aracın %100 kusurlu olup davalının değer kaybından sorumluluğu kaza tutanakları ve ekspertiz raporu ile ispatlandığını, trafik kazası nedeniyle müvekkile ait aracın hasar gördüğünü, bu kapsamda … Oto Servis Hizmetleri’nde yapılan onarım çalışmaları kapsamında aracın birçok değişen, boyanan ve onarımı yapılan parçaları olduğunu, müvekkiline ait araç 2009 model ve eksper raporuna göre 210.516 KM’de olup, kazanın ardından değerinin ciddi şekilde düştüğünü, bu kapsamda araç değer kaybı bedelinin ödenmesi için davalı … Sigorta A.Ş’ ye başvuru yapılmışsa da davalı tarafından, herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketince talebimizin karşılanmaması üzerine zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamadığını belirterek, bilirkişi tarafından tespit edilecek tazminata artırılmak koşuluyla, belirsiz alacak niteliğindeki davasının kabulüne, müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle harca esas değer olan şimdilik 100,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … ile müvekkili şirket arasında … poliçe no’lu ve … plakalı aracı teminat altına alan 26/08/2020 başlangıç ve 26/08/2021 bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından Küçükçekmece … İcra Dairesinin … e. no.lu dosyasına 30/05/2022 tarihinde 3.189,10 TL değer kaybı tazminatı ödemesi yapıldığından huzurda açılmış olunan işbu davanın haksız olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin İstanbul ili, Beşiktaş ilçesinde olduğundan dava yetkisiz mahkemede açıldığını, davada bölge müdürlüğünün bir işlemi söz konusu olmadığından yetki itirazımızın kabulü ile dosyanın İstanbul (Ticaret) Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket tarafından anlaşmalı teknik servise 22/04/2021 tarihinde 1.762,92 TL hasar bedeli; davacıya 12/10/2021 tarihinde 743,40 TL ve Küçükçekmece … İcra Dairesinin … E. no.lu dosyasına 30/05/2022 tarihinde 3.189,10 TL değer kaybı tazminatı; tedarikçilere ise 997,79 TL tedarikçi ödemesi yapıldığını ve müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkilu şirketçe … no.lu dosyadan yapılan ödemeler ile başvuran tarafın zararı poliçe teminat limiti yönünden karşılandığından huzurdaki haksız, sebepsiz zenginleşmeye yol açacak başvurunun reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin; belirlenen gerçek zarardan sigortalısının dava konusu olan trafik kazasındaki kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davacı yanın iş bu davayı ikame etmesi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olup poliçe teminat limiti dahilinde sorumlu olunan tüm tutarın ödendiğini, kesinlikle kabul manasına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın dava dilekçesi ile dava değeri tutarı belirlediğini, ancak davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki bir yararı olmayıp davanın usulden reddi gerektiğini, her durumda araçta bir değer kaybının meydana gelip gelmediğini söyleyebilmek için aracın markası, modeli, trafiğe çıkış tarihi, piyasada tercih edilirliği, kilometresi, daha önce hasara uğrayıp uğramadığı, parçalarının orijinal olup olmadığı, yedek parça temin kolaylığı, dava konusu kaza sonucu hangi parçalarının değiştiği, değişen ya da tamiratı yapılan parçaların aracın değerini olumsuz yönde etkiler nitelikte olup olmadığı hususlarının hep birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre somut ve denetlenebilir bir şekilde değer kaybının olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, dolayısıyla birden fazla kazaya karışmış bir aracın sonraki kazalarında, çok ciddi hasarlar yok ise değer kaybına uğramayacağının açık olduğunu, bu nedenle, başvuruya konu daha önce karışmış olduğu kazalar ile ilgili kayıtların sorulması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, temerrütü söz konusu olmayan müvekkili şirket aleyhine ancak ve ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir yazılı başvuruda bulunulmadığını, temerrüt süresi delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren yasadaki sürenin geçmesi ile başlayacağını, davacının dava konusu kaza nedeniyle gerek müvekkili şirketten gerekse de başkaca sorumlulardan almış olduğu tazminat tutarlarının hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini, kaldı ki işbu tutarların güncellenerek hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kaza günü kullandığı aracın sınıfına uygun yeterli ehliyete sahip olmamasının ya da alkollü olduğunun araçta istiap haddi aşımı vb. bir durumun dava sırasında saptanması halinde, gerekli ihbar ve rücu hakkı saklı olduğunu, sigorta poliçesinde belli bir bedelle sigorta ettirilen eşyalardan sigorta edilen mahalde ne kadar bulunduğunun ispatı gerektiğini, gerçek zararı ispat etmek zarara uğradığını iddia eden kişiye ait olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın usulden veya esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, … numaralı poliçe, … numaralı hasar dosyası,
Türkiye Noterler Birliği ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi yazı cevapları,
İstanbul Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası,
Otomotiv alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 20.04.2023 tarihli bilirkişi raporu,
Davacı vekili talep artırım dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda dava konusu aracın değer kaybı bedelinin 5.000,00 TL olarak tespit edildiğini, dava dilekçesinde 100,00 TL talep edilmiş olan değer kaybı bedeli talebini 4.900,00 TL artırarak, dava değerini 5.000,00 TL olarak artırdıklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla sigorta şirketine başvuru dilekçesinin tebliğ tarihi olan 16.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL bakiye değer kaybı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı zararının ZMMS poliçesi kapsamında tahsiline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 85/1.maddesi gereğince, bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa işleten doğan zarardan sorumlu olur. 85.maddenin son fıkrası gereğince araç işleteni aracın sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olur.
2918 Sayılı yasanın 91/1.maddesi gereğince, işletenler bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.
2918 Sayılı yasanın 92.maddesinde, Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususlar düzenlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 97.maddesine göre zarar gören Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında ön görülen sınırlar içerisinde sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuruda bulunması gerekir.
Aynı kanunun 99.maddesi gereğince, sigortacı, hak sahibinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ile belirlenen belgeleri sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadır.
TBK’nun 49.maddesi gereğince, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermek ile yükümlüdür. Aynı kanunun 50.maddesi gereğince zarar gören zararın ve zarar verenin kusurunun ispat yükü altındadır.
Davalının sorumluluk durumunun tespiti yönünden otomotiv bilirkişi tarafından düzenlenen kusur raporu, taraf araç sürücüleri tarafından düzenlenen ve imzalanan kaza tespit tutanağı, hasar dosyası ve tüm dosya kapsamının incelenmesinde; olay günü kaza mahallinde davalı araç sürücüsünün hızını görüş alanı içerisindeki bir tehlike anında emniyetle durabileceği seviyeye göre ayarlamadan görüş mesafesinin açık olduğu iki yönlü yolda önünde aynı yön ve istikamette seyir halinde olan davacıya ait araca çarpması sonucunda oluşan trafik kazasında 2918 Sayılı yasanın 56/1-c maddesinde yer alan sürücülerin önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar hükmünü ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda %100 asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kazanın kazada önlem alma imkanı bulunmadığından ve herhangi bir trafik ve kural ihlali yapmadığından kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi poliçe kapsamında davacıya ait araçta oluşan gerçek zararlardan oluşan değer kaybından kaynaklanan zarardan poliçe limiti dahilinde sorumludur. Kaza tarihi itibari ile dava davacı adına kayıtlıdır. Bu nedenle davacının değer kaybı zararını davalıdan talep hakkı bulunmaktadır.
Davacıya ait araçta oluşan değer kaybı yönünden düzenlenen bilirkişi raporunda davacıya ait aracın kazadan önce ki ikinci el piyasa rayiç değerinin 250.000,00 TL, araç onarıldıktan sonra araçtaki hasarın plastik aksan parçasında oluşması ve onarım tekniği açısından kalıcı etkisi olmayan arka tamponun tamir edilerek boyanması şeklinde hasar giderildiğinden değer kaybı oluşturmayacağı düşünülse dahi kazanın Sigorta Bilge ve Gözetim Merkezi (tramer) kayıtlarında görülecek olması nedeni ile alıcıda değer kaybı etkisi yaratabileceği bu kapsamda araçta aracın onarılması sonrasında oluşacak değer kaybının 5.000,00 TL olduğu, araç onarıldıktan sonra aracın ikinci el piyasa rayiç değerinin 245.000,00 TL olduğu, aradaki farkın araçtaki değer kaybı olduğu ve davalının bu değer kaybından sorumlu olduğu, aracın kullanım şeklinin hususi olması nedeniyle yasal faize hükmedilmesi kanaatine varılmakla değer artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ İLE; 5.000,00 TL değer kaybı bedelinin 29.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 341,55‬ TL nispi ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL nispi harç ile 66,61 TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan 194,24‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacının yatırmış olduğu 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL nispi harç ile 66,61 TL ıslah harcı toplamı 228,01‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ile 99,25 TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 1.599,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 3.120,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde isteği halinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı dava değeri itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı